Konu Başlıkları: Zikrin adabı
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03 Temmuz 2012, 08:10   Mesaj No:8

bilinmez

Meal Gurubu Üyesi
Medineweb Emekdarı
bilinmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:bilinmez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13966
Üyelik T.: 27Haziran 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2.154
Konular: 309
Beğenildi:178
Beğendi:15
Takdirleri:560
Takdir Et:
Standart Cevap: Zikrin adabı

KURANA GÖRE ZİKİR NASIL ANLAŞILIRSA DOĞRU OLUR....






Kuran’da çok sık kullanılan ZİKRULLAH ذِكْرِ اللّٰهِ kavramı maalesef bir çok kavram gibi klasik paradigmaya kurban edilerek yanlış anlamlandırılmakta ve meallerde yanlış çevrilmektedir.


ZİKRULLAH klasik anlayışta ALLAH’I ZİKRETMEK şeklinde anlamlandırılmakta ve “dil ile Allah’ı anmak, tenzih etmek, yüceltmek, hatırlamak” gibi manalar verilmektedir. Bu paradigmaya uygun olarak da meallerde “Allah’ı zikretmek”, “Allah’ı anmak” şeklinde meal verilmektedir. Bu anlamlandırma da, meallendirme de son derece yanlıştır. Allah’ hatırlamak, unutmamak, anmak manalarında olan ayetlerde zaten YEZKURUNALLAH ve EZKUR ve benzeri formlarda fiil kullanımları vardır. Zikrullah kullanımı bunlardan farklıdır;


Çünkü; “ZİKRULLAH” bir FİLL TAMLAMASI değil, bir İSİM TAMLAMASIDIR.
Yukarıda verilen paradigma ve çeviriler yani ALLAH’I ANMAK, ALLAH’I HATIRLAMAK birer FİİL TAMLAMASIDIR. Bu nedenle bu anlayış ve çeviriler yanlıştır.


Arapça bir İSİM TAMLAMASI olan “ZİKRULLAH” kavramının doğru çevirisi “ ALLAH’IN ZİKRİ” olmalıdır. Ez-ZİKR isim halinde geldiği her yerde VAHYE isim olmuştur. Hz. Muhammed nebiye ( selam ona ) indirilen VAHİY yani özel adı ile EL-KURAN için de çok sık olarak Ez-Zikr sıfatı ( Kuran’ın öğüt verici, hatırlatıcı fonksiyonlarından dolayı ) kullanılmıştır.


ZİKR kelimesinin isim ve sıfat olarak kullanıldığı ayetlerden bazıları şunlardır:
“Onlar: Ey kendisine ZİKR indirilen, gerçekten sen mecnunsun dediler” HİCR/6


“Hiç şüphesiz ZİKRİ biz indirdik, onun koruyucuları da gerçekten biziz” HİCR/9

“……..Sana da ZİKRİ indirdik…..” NAHL/44


Ayrıca, EZ-ZİKR kullanımları için: FUSSİLET/41, AL-İ İMRAN/58, ENBİYA/7, NAHL/43, FURKAN/18-29, YASİN/11, SAD/1-8, KAMER/25, KALEM/51 ve benzeri ayetlere bakılabilir.


Sonuç olarak, ZİKRULLAH, Allah’ın Vahyi demektir. Tıpkı Kuran için kullanılan diğer isim ve sıfat tamlamaları olan; HABLULLAH ( Allah’ın İpi ), SIBGATULLAH ( Allah’ın Boyası ), NURULLAH ( Allah’ın Nuru ), NİMETULLAH ( Allah’ın Nimeti ), ve benzerleri gibi.


Meal yazarları, klasik paradigmadan kurtulamadıkları ve GÖZ GÖRE GÖRE bir İSİM TAMLAMASI olan ZİKRULLAH kavramını ısrarla bir FİİL TAMLAMASI olarak çevirdikleri için özellikle ANKEBUT Suresi 45. Ayetini anlamlandıramamakta ve kendi paradigmaları ile büyük çelişkiye düşmektedirler.


Ayetin içinde geçen VE LE ZİKRULLAHİ EKBER cümlesini ALLAH’I ZİKRETMEK/ANMAK EN BÜYÜKTÜR şeklinde çevirmektedirler. Ancak kendilerine “o zaman namaz, oruç, hac, kurban gibi ibadetlere ne gerek var, dilimizle Allah’ı ansak bak işte en büyük ibadet budur diyorsunuz” şeklinde onların verdikleri meale göre oldukça tutarlı sorular soranlara ise bin bir dereden su getirerek kendi çelişkilerini tevil etmeye çalışmaktadırlar. Oysa kendileri meallerinde bu sözü bu şekilde çevirerek soruyu doğru kabul ettiklerinin farkındadırlar.


Ayetin en uygun çevirisinin şu şekilde olduğunu düşünmekteyiz:


Sana EL-KİTAB’dan ne vahyediliyorsa oku ve o Vahyi hayatına hakim kıl. Şüphesiz ki o Vahiy, fuhşiyatı ve kötülükleri yasaklar. GERÇEKTEN ALLAH’IN VAHYİ ( zikrullah ) EN BÜYÜKTÜR. Allah yaptıklarınızı biliyor. Ankebut 45


İşte bu çeviri de görüldüğü üzere hiçbir çelişki bulunmamakta ve tüm ideolojilere, tüm felsefelere, tüm öğretilere rağmen Allah’ın Vahyinin ( zikrullah ) en yüce olduğu belirtilmektedir. Kuran’da geçen tüm ZİKRULLAH isim tamlamalarının yerine ALLAH’IN VAHYİ ( KURAN ) anlamı konularak okunursa ayetlerin ne kadar net ve anlam bütünlüğünde olduğu görülecektir.


Aşağıda, İSİM TAMLAMASI şeklinde geçtiği tüm formlarda: ZİKRİLLAH, ZİKRİRRAHMAN, ZİKRİRABBİHİ, ZİKRİRABBİHİM doğru meal anlam denemeleri verilmiştir. Bu şekilde çevrildiğinde cümle tutarlılığı, anlam bütünlüğü ve ayetin verdiği harika mesaj daha net görünmektedir.


ZİKRİLLAH
ZÜMER 22 Allah kimin kalbini İslam’a açmışsa o Rabbinden bir nur üzere değil midir? Fakat ALLAH’IN VAHYİNDEN ( Zikrillah ) yana kalpleri katılaşmış olanların vay haline. Işte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.

ZÜMER 23 Allah, benzeştirerek ve iki yönlü anlatan bir Kitap olarak sözün en güzelini(ahsenül hadis=Kuran) indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek korkanların ondan ( vahiyden ) derileri ürperir. Sonra onların derileri ve kalpleri ALLAH’IN VAHYİNE ( Zikrillah ) karşı yumuşar yatışır. İşte bu Allah’ın yol göstermesidir, onunla (vahiyle) dilediğini doğru yola ulaştırır. Allah kimi saptırırsa, artık onun için bir yol gösterici yoktur.

ANKEBÛT 45 Sana EL-KİTAB’dan ne vahyediliyorsa oku ve o Vahyi hayatına hakim kıl. Şüphesiz ki o Vahiy, fuhşiyatı ve kötülükleri yasaklar. GERÇEKTEN ALLAH’IN VAHYİ ( zikrullah ) EN BÜYÜKTÜR. Allah yaptıklarınızı biliyor.


RA’D 28 Bunlar iman edenler yani kalpleri ALLAH’IN VAHYİ ( Zikrillah ) ile tatmin olanlardır. Haberiniz olsun, kalpler ancak ALLAH’IN VAHYİ ( Zikrillah ) ile tatmin olur.


CUMUA 9 Ey iman edenler, toplantı gününde, vahiy için çağrı yapıldığında hemen ALLAH’IN VAHYİNE ( Zikrillah ) koşun ve alışverişi bırakın. Bu sizin için hayrdır, eğer bilenler olursanız.


NÛR 37 Öyle Adamlardır ki, ne bir ticaret ne de bir alışveriş onları ALLAH’IN VAHYİNDEN ( Zikrillah ) yani o Vahyi hayatlarına hakim kılıp arınmışlığa ulaşmaktan tutkuya kaptırıp alıkoymaz. Onlar kalplerin ve görüşlerin dönüşeceği günden korkarlar.


MÜNÂFİKÛN 9Ey iman edenler, ne mallarınız ne evlatlarınız sizi ALLAH’IN VAHYİNDEN ( Zikrillah ) tutkuya kaptırıp alıkoymasın, kim böyle yaparsa artık onlar hüsrana uğrayanlardır.


MÜCÂDİLE 19 Şeytan onları sarıp kuşatmıştır, böylece onlara ALLAH’IN VAHYİNİ ( Zikrillah ) unutturmuştur. İşte onlar şeytanın taraftarlarıdır. Dikkat edin, şeytanın taraftarları şüphesiz hüsrana uğrayanlardır.


MÂİDE 91 Şüphesiz ki şeytan, içki ve kumarla aranıza kin ve düşmanlık sokmak, sizi ALLAH’IN VAHYİNDEN ( Zikrillah ) ve o Vahyi öğrenmek için gittiğiniz Salat’tan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?


HADÎD 16 İman edenlerin kaplerinin ALLAH’IN VAHYİ ( Zikrillah ) yani Hak’tan indirilmiş olan için saygı ve ürperti ile yumuşaması zamanı gelmedi mi? Onlar bundan önce kendilerine Vahiy verilmişler, sonra üzerlerinden uzun süre geçip kalpleri katılaşmış olanlar gibi olmasın. Onlardan çoğu fasık olanlardır.


ZİKRİRRAHMAN

ZUHRUF 36 Kim, RAHMAN’IN VAHYİNİ ( Zikrirrahman ) görmezlikten gelirse, biz bir şeytana onun üzerini kabukla bağlatırız, artık bu, onun yakın bir dostudur.

ENBİYÂ 36 İnkar edenler seni gördüklerinde, seni alay konusu ediyorlar “ Sizin ilahlarınızdan bahseden bu mu” (diyorlar). İşte onlar, RAHMAN’IN VAHYİNİ ( Zikrirrahman ) inkar edenlerdir.

ZİKRİ RABBİHİ
CİN 17 ……………………. Kim, RABBİNİN VAHYİNDEN ( Zikri Rabbihi ) yüz çevrirse, onu artan bir azaba sürükler.


ZİKRİ RABBİHİM
ENBİYÂ 42 De ki: “ Gece ve gündüz sizi Rahman’dan kim koruyabilir?” Hayır, onlar RABLERİNİN VAHYİNDEN ( Zikri Rabbihim ) yüz çevirenlerdir.


ZİKR’(y)İ (Benim Zikrim)
TÂHÂ suresi 14. ve 42. ayetler (Ey Musa) “Gerçekten Ben, Ben Allah’ım, Ben’den başka ilah yoktur; öyleyse bana kulluk et yani BENİM VAHYİM için Peygamberlik yap/o- dinitebliğ et” “Sen ve kardeşin ayetlerimle (Firavun’a) gidin ve sakın BENİM VAHYİM’de (onu tebliğ etmede) gevşek davranmayın”



ZİKRİ-NA (Bizim Zikr’imiz)
NECM suresi 29. ayet Şu halde sen, Vahyimizden sırt çeviren yani dünya hayatından başkasını istemeyenden yüz çevir.


Elhamdulillah,

not...KURANIN AYETLERİNİ ABDESTLİ OKUNMAZ,DUA OLARAK OKUNUR DEDİĞİNİZ VE DELİL OLARAK VERDİĞİNİZ BAŞUCU TÜRKİYE ALİMLERİ DEDİĞİNİZ GURUBUN DELİLLERİNİ BAŞKA BAŞLIKTA VEREBİLİRMİSİNİZ....
__________________
önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ...
Alıntı ile Cevapla