Konu Başlıkları: Cumhur-u Fukaha
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05 Mayıs 2008, 01:13   Mesaj No:1

MERVE DEMİR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cumhur-u Fukaha

Cumhur-u Fukaha

CUMHÛR-U FUKAHÂ

Fakîhlerin çoğunluğu. Fıkıh, lügatte; bilmek, anlamak bir şeyi şuurlu bir şekilde kavramak, kendisine hüküm taalluk eden gizli bir manaya vakıf olmak (el-İsra, 17/44) ve bir şeyin künhüne muttali bulunmak mânâlarında kullanılır. Istılahta ise; "insanın amel cihetiyle lehine ve aleyhine olan şer'î hükümleri bir meleke halinde bilmesi", yani, kişinin ibadet, ceza ve muamelelere dâir leh ve aleyhinde olan şer'î hükümleri, delillerinin tafsilatıyla birlikte tanımasıdır. İmam Ebu Hanife, fıkhı, "İnsanın, lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesidir." şeklinde tarif eder. Şer'î hükümleri bu şartlarla bilen şahsa "fakîh"* denir. Çoğulu fukahâ'dır. Fakîh'in, meşgul olduğu ibadet, muamelât ve ukubâta dâir şer'î meselelerin tümüne "Fıkıh* ilmi" adı verilir. (Ö. N. Bilmen, Hukuku İslâmiye ve Istılahat-ı Fıkhiye Kamusu, I, 13) "Fakihlerin çoğunluğu" manasına gelen "Cumhur-ı fukaha, bir asırda ve aynı bölgede mezhep farkı gözetmeksizin mevcut olan fıkıh âlimlerinin çoğunluğu demektir." Şer'î delillerden olan "icmâ-i ümmet (bir asırda yaşamış bütün İslâm müctehidlerinin bir mesele hakkında aynı görüşte bulunmaları) teriminde geçen "ümmet" ifadesi, bütün müctehid ve fakihleri içine alır. Cumhûr-ı fukahâ'nın görüşü ise belli bir muhitte tanınmış fakihlerin ekserisinin görüşünü yansıttığından, icma gibi delil sayılmaz. Zira az da olsa çoğunluğun dışında kalan fakihlerin muhalefeti söz konusudur. Sahabe devrini takib eden Tâbiûn ve onları takip eden Tebe-i tâbiîn* döneminde yaşayan fakihler, İslâm devletinin değişik bölgelerinde toplanmışlardır. İctihada dayanan bir çok meselelerde aynı bölgede yaşayan bir çok fakih aynı görüşü paylaştığı gibi, bu görüşe bir diğer bölgede yaşayan fakihlerden bir kısmı da katılabilir. Böylece fakihlerden çoğunun kabul ettiği görüşü dile getirmek için "cumhur-ı fukahanın görüşü budur" denir. Mezhep imamları ve ekollerinde bulunan fakihler aynı tabirin içinde yer alırlar. Dört mezhepten üçü bir mesele hakkında aynı görüşte olduğu zaman bunlar için "cumhûr-ı fukaha" veya "cumhur" adı verilir. Hanefi mezhebinde imam Ebu Hanife, Ebû Yusuf, Muhammed eş-Şeybani, Züfer ve Hasan'dan dördü veya üçü aynı kanaati paylaştıklarında bunlara mezhebin cumhuru, görüşlerine de "Müîtâbih" denir.
Çeşitli bölgelerde ün yapmış fakihler şunlardır:
Medîne'de: Sa'îd b. el-Müseyyeb, Urve b. ez-Zübeyr (ö. h. 94), Kasım B. Muhammed (ö. 102 h.), Harice b. Zeyd (ö. 100 h.), Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris (ö. 94 h.), Süleyman b. Yesar (ö. 107 h.), Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe (ö. 98 h.), Bunlara "el-Fukahâ us-Seb'a"*da denir. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm (ö. 120 h.); bu zatın oğulları Muhammed ve Abdullah, Ebu Cafer b. Muhammed b. Ali (ö. 117 h.), Rabî'atu'r-ra'y (ö. 136 h.), Muhammed b. Şihabu'z-Zuhrî (ö. 124 h.).
Mekke'de: Ata b. Ebî Rebah, Tavus b. Keysan, Mücahid b. Cebr (ö. 100 h.), Ubeyd b. Umeyr (ö. 68 h.), Amr b. Dînar (ö. 126 h.), Abdullah b. Ebî Müleyke (ö. 119 h.), İkrime, İbn Cüreyc (ö. 150 h.), Süfyan b. Uyeyne (ö. 198 h.),
Basra'da: Hasan el-Basrî, Câbir b. Zeyd (ö. 103 h.), Muhammed b. Sîrîn, Müslim b. Yesar (ö. 100 h.), Ebu'l-Âliye (ö. 106 h.), Humeyd b. Abdurrahman (ö. 95 h.), Mutarrif b. Abdullah eş-Şihhîr (ö. 87 h.), Zürare b. Evfa (ö. 93 h.), Eyyub es-Sahtiyanî (ö. 131 h.), Katade (ö. 117 h.).
Kûfe'de: Alkame b. Kays en-Nehâî (ö. 62 h.), Esved b. Yezîd (ö. 75 h.), Ebû Amr Ubeyd b. Amr el-Hamedanî (ö. 72 h.), Şureyh b. el-Haris (ö. 82 h.), Mesruk b. el-Ecda (ö. 63 h.), Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi, Abdullah b. Utbe, Hayseme b. Abdurrahman Şerîk b. Abdullah (ö. 177 h.) Ebu Vâil, Abdurrahman b. Ebî Leyla (ö. 148 h.), Meysere, ed-Dahhak (ö. 105 h.), İbrahim en-Nehaî (ö. 96 h.),
Amiru'ş-Şa'bî (ö. 103 h.), Saîd b. Cübeyr (ö. 95 h.), Hammâd b. Ebî Süleyman (ö. 120 h.),
Şam'da: Ebu İdris el-Havlanî, Şurahbil b. es-Simt, Ebu Zekeriyya el-Huzaî, Kabîsa b. Züeybi'l-Huzâî (ö. 86 h.) Süleyman b. Habîbi'l-Muharibî, el-Haris b. Umeyr, Hâlid b. Ma'dân, Mekhûl (ö. 116 h.), Ömer b. Abdu'l-Aziz (ö. 101 h.).
Mısır'da: Leys b. Sa'd (ö. 175 h.); Yemen'de: Mutarrif b. Mâzin (ö. 219 h.), Abdurrezzak b. Hümam (ö. 211 h.);
Bağdat'ta: Ebu Ubeyd el-Kasım b. Sellâm (ö. 224 h.), Dâvûd b. Ali (ö. 270 h.).
Cengiz YAĞCI
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2764 22 Ağustos 2013 23:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3379 26 Ocak 2013 21:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3109 06 Aralık 2012 09:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 7022 03 Kasım 2012 22:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6486 02 Ekim 2012 20:16