|  10 Kasım 2012, 19:48 | Mesaj No:9 | 
  |  Durumu:    Medine No :  5879  Üyelik T.:
28 Aralık 2008  Arkadaşları:32 Cinsiyet:Bay Memleket:İst Yaş:40 Mesaj :
3.152Konular:
1383  Beğenildi:177 Beğendi:17
 Takdirleri:285 Takdir Et: 
	  Konu Bu  
				Üyemize Aittir! |   Cevap: Can Demiryel (Seslendirdiği Şiirler) 
  
  
 Göçebe
 
 "Şimdi secde etmeliyim çarmıhımı vurup sırtıma/
 Damlayan tüm hüznümle sunmalıyım kendimi,şimdi secde etmeliyim/
 Düşe dalmalıyım sonra bir meleğin eşliğiyle girilmemiş rüyalara girmeliyim/
 Kaçıncı düşündedir bilmediğim sevdiğimin yanı başına güller sunmalıyım/
 Kulağına son şarkımızı fısıldayıp,
 Düşlerimden uyanmalıyım uyanık halimle şükre dalmalıyım/
 Ey yar!
 Göçebe gibiyim/yerleştir ben bir düşüne
 
 Yazan: Filiznur ATALAN
 Okuyan: Can Demiryel
 
 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya  Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
 
 
 
 
 
 ----------------------------------------------------------
 
 
 
 
 
 
 
  
 ŞAHİT OL KALEM!...
 
 dökülsün aynanın sıraları !…
 göğsümde kişneyen atların ,
 toynaklarına vurup duran
 sesin ritmiyle
 doğrult beni! …
 
 kandillerin bir bir döküleceği günde ,
 nur ile süzül defterime ;
 şahit ol kalem! ..
 nun.kaleme ve yazdıklarına and olsun ki *
 
 her şey aşk için !…
 
 istikametlerimde şefkâtli ellerin
 anne merhametiyle ,
 bütün köşelerini tutuyorum hayatın ;
 artık sevgisizliğe sobe ! ..
 
 dağların yürütüldüğü günde
 kesilir adımların, toprak tutmaz
 ayak uçların ;
 şahit ol kalem! ..
 nun. kalem ve yazdıklarıma and olsun ki*
 
 her şey aşk için !…
 
 firak perdesinin ardında seyredilen
 dağların hızlı adımlarıyla
 erişilecektir vuslata …
 
 * nun. kalem ve yazdıklarına and olsun ki
 kalem 68/1
 
 Yazan: Filiznur ATALAN
 Okuyan: Can Demiryel
 
 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya  Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
 
 
 
 
 
 
 ----------------------------------------------------------
 
 
 
 
 
 
 
  
 Mülteci Yalnızlığım
 
 Aczimin külliyatında
 tüm istikametlerim sana
 hiçliğimin en hat safhasında
 bir tek rotasın
 bir tek seyir
 bir tek seni zayi edemedim
 içimin dehlizinde
 kitabelerde biriken
 figanımsın
 gecenin kertiğine
 büzüşmüş izbeliğimle
 istifledim manasızlığımı
 ….
 
 gidişinin menziline
 düşlerimde öbeklendikçe sen
 ömrümün ehramında
 gediklerden
 yontuyorum seni
 bir ok gibi
 sığıntılığım
 …
 
 bitmek bilmeyen mevsimsizliğin
 ikliminde
 tökezlediğim taşlar
 kanatır ayak uçlarımdaki gölgemi
 hibe edeceğim neyim kaldı ki
 marazi serkeşliğimden
 başka
 usumda kuyulanan
 sesin
 mülteci yalnızlığımda
 girdin düşlerime
 ….
 
 Ey…! vefasız şimdi,
 avuçlarımda sakladığım
 örümceğin zehrini
 akıtıyorum
 damarlarıma
 sana olan istikametlerimi siliyorum
 usumun haritasından
 idrakine varamadığım
 sevdanı bıraktım kapının eşiğine
 
 Yazan: Filiznur ATALAN
 Okuyan: Can Demiryel
 
 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya  Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
 
 
 
 
 ----------------------------------------------------------
 
 
 
 
 
 
  Yürek Kavisleri
 
 Yürek kavislerimden akıp giden vuslatın can suyu!
 Bir çığlığa sarılır gibi, tutundum eteğinden,
 bir kuyuya atar gibi kendimi
 attım en derin dehlizlere,
 şimdi salacağım kısrağı dağ uçlarına,
 Musa’nın asasını alıp açıyorum dağların yolunu,
 Fizan’a çıksa bile yollar,
 yolların çoğul ekinden atıyorum kendimi,
 çöl örtüyor ayak uçlarımı …
 
 Hadra yağmurlarında bir diken gibi baş tutacağım,
 omuzlarından aşağıya batan kıymık gibi şimdi özlemin
 Bu vadinin yorganı kısa geliyor,
 baş açık yatılmıyor iki dağın arasına,
 neyleyim
 
 İrileşip, küçülen gözlerimi saklayacak çınar altları da yok buralarda
 biraz daha içinden geçmeliyim tünellerin, karları erir yüreğimin
 belki o ıslanmadan ısınır…
 belki ben
 
 Cümle kapısında kalıyor bütün cevapsız sorular,
 kuru bir dal gibi atıyorum kozasına eylül’ün
 Bilseydim böylesi gelecek, ve içime dert olacak,
 kapının eşiğine dökerdim tüm erimiş ruhumu,
 sonra eşiğinde kalıp olurdu sevdam,
 basıp basıp geçesin diye
 
 Sözlerin mevsimi hüznün dallarına tutunmuş bir rüzgar gibi
 çeşm ile topluyorum yaprakları,
 katmerli güllerin boynu bükük,
 bahçede lâl olmuş bülbül,
 göçlerin kanatları intizam ile dizilmiş,
 göğümdeki bulanıklık değil…
 
 Yağmurun tozu toprağı yıkayıp arıttığı gibi,
 açıyorum kalbimi ve yıkıyorum İnşirah
 Ardında zırhımı kuşanıyorum,
 ’’Seni bilecek işaretler
 gönder ey Burhan,
 ifade ve beyan berraklığı ver dilimize,
 Eman ver bize ey
 Eman sahibi’’diyerek…
 
 Uzakta ki sırrın sesinden geçiyor,
 bir ok gibi sığınıyorum, bürünene, yanıyor
 içim, İbrahim’in gülşenlere düşüşü gibi…
 
 Yazan: Filiznur ATALAN
 Okuyan: Can Demiryel
 
 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya  Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
 
 | 
  |  |   |