Ellerime toprak yakışıyor Anne
Ellerime toprak yakışıyor Anne
Gecenin aralığında
Mevsim gibi dayanıyorum kapına anne
Dudaklarımda küskün heceler
Kalemimde yorgun şiirler..
Karanlık demir atıyor düşlerime
Suskun limanlarımda savaşlar çıkıyor
Vazgeçiyorum artık sessizlikten
Vazgeçiyorum büyümekten..
Gece biliyorum
Gözlerinde yarım bıraktığım uykular
Avuçlarımda on bir yaşımın hikayeleri..
Büyümek ne zor anne
Hiç istemeden, hesap etmeden..
Kalbime yıllar yılı suskunluktan ağlar örmek ne zor
Vazgeçtim büyümekten
Vazgeçtim boğazıma dizilen ağıtları içime çekmekten..
Bu gece içimdeki denizleri dökeceğim okyanuslarına
Ve avuç dolusu ağlayacağım bakışlarında
Sen gökleri tut anne
Sen gözlerini tut, ağlama..
Ama bırak toprağa aksın gözyaşlarım
Bırak toprağa dayansın feryatlarım..
Hayat soğuyor içime anne
Dağlar dört mevsim üşüyor gözlerimde..
Şehirler ısıtmıyor adamı
Sevgiler sımsıcak akmıyor yüreğine
Ağlama,
Ben toprağı seviyorum anne..
Avuçlarım üşüyünce kalbime sarıyorum
Ama kalbim üşüyünce avuçlarım yetmiyor anne..
Susuyorum yokuşlarda
Yoruluyorum
Dünya değil günahlar yoruyor yüreğimi
Kuzuların oynaştığı yeşil meralarda sevaplar ne kolay anne
Ama ayaklarım koruluğun etrafına dolanınca
Ayaklarım uçurumun kenarına yanaşınca
Korkuyorum anne..
Toprak kadar temiz bakışlarla
Toprağa bakmak ne güzel
Oysa bakışlarımı kaldırınca dünyaya
Gözlerim kirleniyor anne
Bakışlarım ağrıyor..
Masallarda ceylanlar gerdanlıklarından vurulurdu ya
Dünya adamı gözlerinden mi vuruyor anne?
Kanıyorum
Ağlıyorum
Durgun bakışlarımda bulutlar akıyor
Başka kimim var, sana nazlanıyorum işte
“Anne, bi de sen söylesen babama” der gibi
Sen söylesen bi de anne
Sen elçi gitsen özlemlerime..
Her gece gözlerinin değdiği yerde bekliyorum
Dünyanın toprağa bulaştığı yerde..
İçimde ayrılığın saçları uzuyor
İçimde alabildiğine bir deniz üşüyor
İçimde ıslanmış bir serçe ağlıyor
Yine de bekliyorum anne
Bekledikçe her gece gözlerimden bir yıldız kayıyor..
Ahitlerime sımsıkı vefalar sarıyorum
Sevdalarıma mıh gibi sadakatler çakıyorum
Atların nal sesleri kulaklarıma doluyor
Gözlerim dağlarda kalıyor
Bekliyorum anne..
Yiğitlerin gittiği yerde bekliyorum
Toprağın başladığı yerde
Gözlerini özlediğim yerde..
Ağlama
Dünya gözlerimden sökülüp gidiyor
Ellerime toprak yakışıyor anne..
Amr beyazın üzerine kanı yakıştırınca
Babası ne yapsın anne?
Amr susup ardına Rabbini alınca
Babası nasıl dayansın?
Gözlerime iki serçe yuva kuruyor anne
Toprağımda öyle kendiliğinden bir çiçek büyüyor..
Ağlama,
Çocuklar yalan söylemez anne
Çocuklar bilmez hiç ihaneti
Gözlerimde duran on bir yaşımın hikayesi..
Umutlarını sar yeter
Dualarını kat yeter
Sen annemsin, şefkatin yeter..
Varsın yıkıldığımı söylesin birileri
Varsın toprağı beklediğimi söylesin kimileri
Sen biliyorsun ya anne
Toprağı en çok geceleri sevdiğimi..
Biliyorsun ya,
Herkes uykudayken umutla şafaklara girdiğimi
Toprağın adını bir adım öteye bırakıp
Toprağın sancısını yüreğimin limanlarına bağlayıp
Tohum ektiğimi biliyorsun ya
Ve su çektiğimi..
Ölümün kurşun yanı gecikse ne çıkar
Ömrüm kan revan içinde toprağa dökülmez mi anne?
Mevsimler alınsa ellerimden
Sevdalar çok görülse yüreğime
Toprak ayaklarıma değmez mi anne?
Yıllar geçse ne çıkar
Sevdalarımı O’na ısmarlayıp
Toprağın yanında beklesem yine..
Dünyanın düşleri aramasa beni
Aramasa kimsenin gözleri..
Toprak kadar temiz
Toprak kadar sessiz
Toprak kadar kimsesiz beklesem..
Ayakkabılarıma çöl dolsa sonra
Yürüsem.. Yürüsem..
...alıntı...