Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04Haziran 2008, 00:46   Mesaj No:2

KEVİR

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:KEVİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1676
Üyelik T.: 05 Mayıs 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 340
Konular: 70
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Vehhabilik Hareketi ve Ortaya Çıkışı



İbni Teymiye konusunda nur arkadaşa katılmıyorum.


Selefilerin büyük imamı ibni teymiyedir. ancak ibni teymiye bu konuda çok şanssızdır, tarih boyunca en ağır eleştirilere ve hakaretlere maruz kalan alimdir. sebepleri şunlardır.


-Selefilerin bağlandıkları üç prensip şudur;
1- Münezzel din: Kur’an-ı Kerimden ve sahih kabul ettiği hadis-i şeriflerden kendi anladıkları.
2- Müevvel din: Mezhep imamlarının Kitap ve sünnetten çıkardıkları hükümler.
3- Mübeddel din: Geçmiş dinlerin hükümleri ve uydurma hadis-i şerifler.
İbni Teymiye’ye göre, Münezzel dine uymak bütün müslümanlara farzdır. Çünkü Allahü teâlâ bir müctehidin Kitap ve Sünnetten neyi anladığını bir başka mükellefe sormaz. Hatta onu mükellef de tutmaz. Herkesi Kitap ve Sünneti anladığı ölçüde sorumlu tutar. Bu bakımdan herkes, Münezzel din ile amel etmelidir. Müevvel dine, tevil edilmiş olana, ictihaddan aciz olan mukallitlere caizdir. Ama müctehid olanlara bu caiz değildir.


- ibni teymiye akıl ile nakil çelişemez der. yani bir hadis doğru ise akıl onu anlar. eğer bir hadis anlaşılmadıysa iki sebebi vardır. ya hadis uydurmadır. yada onu sorgulayan akıl yeterli bilgi ve donanıma sahip değildir der. sonuçta akıl sahih nakille çelişmez. Bu düşüncesinden dolayı hadislerin bazılarını inkar ediyor diye sapık ilan edilmiştir.


- ibni teymiye akaid konusunda ehli sünnet akaid imamları olan eşari ve meturidiye katılmaz.. eşari ve maturidi iman etmek için kalp ile tastik ve dil ile ikrar gereklidir derler. İbni teymiye hayır yeterli değildir der. ona göre tastik sadece onaylama anlamı taşır ama iman anlamı taşımaz. şahıs önce tastik etmeli, sonra vahyin getiricisi olan peygambere güvenmelidir ve bu tastik onun kalbi eyleme geçmesine sebep olmalıdır. yani iman eden kişi kalbinde allah sevgisi taşımak zorundadır, dolayısıyla allahın emirlerinide yerine getirmede kendini sorumlu his etmelidir. sorumluluk yoksa ve allahın emirleri yerine getirilmiyorsa, sadece tastik bir anlam taşımaz der. Bu sebeple ehli sünnet akaid imamlarına ters düştüğü için sapık ilan edilmiştir.


-İbni teymiyenin en çok eleştirildiği konu tasavvuftur. o tasavufu red etmez ama çok irdelenmesi gerektiği inancındadır. şeyhlerin peşinden gitmeyi, onların önünde el pence divan durmayı neredeyse küfür sayar. allah yolunda hiç bir şekilde aracı kullanılamaz der. hatta peygamberden bile yardım dilenemez der ve bu durumu bazı hadislerle ıspatlamaya çalışır. mezar taşlarını öpmek yada cami, kabe duvarını öpmek küfürdür der. ona göre sadece dua etmek için bir alimin mezarını ziyaret etmek doğru değildir.çünkü mezarda yatan aracı yapılmış olur.Tesbih gibi sonradan ıslama girmiş şeyleri sevmez, alimleri insan üstü görmemek gerekir der. mesela bir alimin abdest suyunu mübarek görmek küfürdür der.mescitlerde mezar yapılmasına karşı çıkar, bir mescit de mezar varsa ya o mescit yıkılmalı yada mezar başka yere nakl edilmeli der. tarikatların yaptığı hareketlerin kimilerine küfürdür der(mesela rüfailer kendilerini zikirlerde şişlerler). batın ve gizem yoktur der. islam açık ve net olarak ortadadır, islamda gizem aramayı küfür sayar. bu düşüncelerinden dolayı tarikat düşmanı ilan edilmiş ve sapıklığa düştüğü ilan edilmiştir.


- İbni teymiye hanbeli mezhebindendir, ama onun mezhep takıntısı yoktur. kimi fetvalarında başka mezheplere uyar, kimi fetvalarındada 4 mezhebe de uymaz. ama o mezhep imamlarını küçümsemez, sadece körü körüne taklit olmaz der ve mezheplerin kurumsallaşmasına karşıdır. ona göre sahabeye uyulmalı, ve her islam alimide takip edilmeli. yani bir insan farklı konularda farklı alimlerin yolundan gidebilir.bu sebeple ona mezhep imamlarından ayrıldı ve sapık oldu denmiştir.


-birde ibni teymiye biraz sivri dildir. konuştuğunda karşısındaki kırılacak darılacak diye bakmaz. ona bir söz söylendiğinde sözü kimin söylediğine bakmaz,söylenen söze bakar. mesela ibni arabinin vahdeti vücud kavramı ehli sünnete tevil edilmeden uymaz.imam rabbani muhyittin arabinin bu yaklaşımını doğru bulmasada, bir çok islam alimi onu övmüş ve saygı göstermiştir. onun için bende saygı gösteririm ve ilminden faydalanılmalı derim fakat zehirli düşüncelerinden de uzak durulmalı derken, ibni teymiye direkt karşı çıkar ve ibni arabiden uzak durulmalı der. Hapse atıldığında kadılar ona özür dile seni serbast bırakalım demişler oda siz bana zulm ettiniz siz özür dileyin deyince yıllarca hapiste kalmıştır ve hapiste ölmüştür. moğol saldırılarında savaşmak için memlük sultanını sıkıştırmış ve bizzat öğrencilerini örgütlemiş ve savaşa katılmıştır. Hurafeler konusunda hanefii ve Şafii alimleri ile arası açıldığı için çok kötülendi.


-İbni kesir ve ibni kayyım el cezviye ibni teymiyeyin öğrencileridirler. ibni kesir büyük müfesirlerdendir. istisnasız tüm ehli sünnet onun tefsirini referans sayar.


- ibni teymiyeyi kafir diye itham edenlerin bile sloganlaştırdığı şu söz ona aittir"«Düşmanlarım bana ne yapabilir? Benim Gülistanım ve cennetim gönlümde, nereye gitsem benimle gelir, benden hiç ayrılmaz. Tecrit edilip yalnız bırakılmam halvet, idam edilmem şehidlik, sürgüne gönderilmem seyahattir.
__________________
Çağımızın en büyük tutkusu köleliktir.
Alıntı ile Cevapla