05Haziran 2008, 10:03
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 89 Üyelik T.:
21 Ağustos 2007 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj :
555 Konular:
227 Beğenildi:15 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | ibret almamız gereken bir**kudsi**hadis ibret almamız gereken bir kudsi hadis
رَسُولُ اللّهِ صَلَّىالّلهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمُ قَالَ : فَوَ الَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَا تُضَارُونَ فِي رُؤْيَةِ رَبِّكُمْ إِلَّا كَمَا تضَارُونَ رُؤْيَةِ أَحَدِهِمَا فَيَلْقَى الْعَبْدَ وَيَقُلُ أَيْ قُلْ أَلَمْ أُكْرِمْكَ وَأُسَوِّدْكَ وَ أُزَوِّجْكَ وَأُسَخَّرْ لَكَ الْخَيْلَ وَالْإِبِلَ وَأَذَرْكَ تَرْأَسُ فَتَرْبَعُ وَيَقُلُ لَا فَيَقُلُ فَإِنِّي أَنْسَاكَ كَمَا نَسِيتَنِي ثُمَّ يَلْقَى الثَّانِي فَيَقُلُ أَيْ فُلْ أَلَمْ أُكْرِمْكَ وَأُسَوِّدْكَ وَ أُزَوِّجْكَ وَ أُسَخَّرْ لَكَ الْخَيْلَ وَالْإِبِلَ وَأَذَرْكَ تَرْأَسُ فَتَرْبَعُ وَيَقُلُ بَلَى أَيْ رَبِّ فَيَقُلُ أَفَظَنَنْتَ أَنَّكَ مَلَاقِييَّ فَيَقُلُ لَالَا فَيَقُلُ فَإِنِّي أَنْسَاكَ كَمَا نَسِيتَنِي ثُمَّ يَلْقَى الثَّالِثَ فَيَقُلُ لَهُ مِثْلَ ذٰلِكَ فَيَقُلُ يَا رَبِّ آمَنْتُ ببِكَ وَبِكِتَابِكَ وَبِرَسُلِكَ وَصَلَّيْتُ وَصُمْتُ وَتَصَدَّقْتُ وَيُثْنِي بِخَيْرِ مَا اسْتَطَاعَ فَيَقُلُ هٰهُنَا إِذَنْ قَالَ ثُمَّ يُقَالُ لَهُ الْآنَ نَببْعَثُ شَاهِدَنَا إِلَيْكَ وَيَتَفَكَّرُ فِي نَفْسِهِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْهَدُ عَلَيَّ فَيُخْتَمُ عَلَى فِيهِ وَ يُقَالُ لِفَخْذِهِ وَلَحْمِهِ وَعِظَامِهِ بِعَمَلِهِ وَذَالِكَ لِيُعْذِرَ مِنْ نَفْسِهِ وَذَالِكَ الْمُنَافِقُ وَذَالِكَ الَّذِي يَسْخَطُ اللّهُ عَلَيْهِ
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Nefsim elinde bulunan Allah'a yemîn ederim ki,
sizler güneş ve aydan herhangi birini görmekte güçlük çekmediğiniz gibi,
Rabbinizi görme hususunda da bir güçlükle karşılaşmayacaksınız!
Yüce Allah bir kulu karşısına alıp soracak:
Ey falan kimse, ben sana ikram etmedim mi?
Ben seni efendi yapmadım mı?
Ben seni evermedim mi?
Atları ve develeri senin emrine vermedim mi?
Ben seni bıraktım da sen kavmine baş olup vergi almadın mı?”
Kul: “Evet!” diyecek.
Allah soracak:“Günün birinde bana kavuşacağını hiç düşünmedin mi?”
Kul: “Hayır!” diyecek.
Allah: “Sen Beni vaktiyle unuttuğun gibi, Ben de seni unutuyorum!” buyuracak.
Ondan sonra Allah ikinci bir kişiyi karşısına alacak ve soracak:
“Ey falan kimse!
Ben sana ikram etmedim mi?
Ben seni efendi yapmadım mı?
Ben seni evermedim mi? Atları ve develeri senin emrine vermedim mi?
Ben seni bıraktım da sen kavmine baş olup vergi almadın mı?”
Kul:“Evet!” diyecek.
Allah soracak:“Günün birinde bana kavuşacağını hiç düşünmedin mi?”
Kul:“Hayır!” diyecek.
Allah:
sen Beni vaktiyle unuttuğun gibi, Ben de şimdi seni unutuyorum!” buyuracak.
Ondan sonra Allah cc bir üçüncüsünü karşısına alacak ve ona da
yukarıdaki sözlerin benzerini söyleyecek.
Sonunda bu kimse:
Yâ Rabbî, ben Sana, kitabına, peygamberine îman etmiş,
namaz kılmış, oruç tutmuş ve sadaka vermiştim!” diyecek
Ve gücünün yettiği kadar Allah'ı hayırla senâ edecek.
Bunun üzerine Allah:
Öyleyse sen şurada dur!” buyuracak.
Bundan sonra o kula:
Şimdi senin aleyhine şâhidimizi getirelim!” buyrulacak.
O kimse kendi kendine:
Benim aleyhimde şâhidlik yapacak olan kimdir acaba?”
diye düşünecek.
Derken, o kulun ağzı mühürlenecek ve onu uyluğuna,
etine ve kemiklerine hitaben:
Konuş!” denecek.
Bu emir üzerine onun uyluğu,
eti ve kemikleri ameli hakkında konuşacaklar.
Bütün bunlar onun perîşan olmasına* yol açacak.
İşte bu üçüncü kul, münâfıktır.
Bu kimse, Allah'ın kendisine kızacağı kimsedir!”
(Müslim, Ebû Hureyre'den nakleder. Ebû Hureyre (radiyallahu anhu) şöyle dedi:
“Sahâbe: “Yâ Resûlullah
Rabbimizi görecek miyiz,diye sorunca...
o, rü'yet hadîsini zikretti ve bu hadîsi serdetti.)
(Müslim, Zühd, 16)
Bkz. (Yâsîn, 36/65) |
| |