| Medineweb Site Yöneticisi  Durumu:    Medine No :  1  Üyelik T.:
14Haziran 2007  Arkadaşları:8 Cinsiyet:Erkek Yaş:51 Mesaj :
3.114Konular:
341  Beğenildi:1531 Beğendi:515
 Takdirleri:12812 Takdir Et: 
	 |   Cvp: Rasullah sav efendimizin in vefat yıldönümü 
  Sevgili insanlık, Senin gerçek halini en son, Sevgiliyle (s.a.v) beraber kol kola görmüşler.
 Merhamet, şefkat, hoşgörü ve sevgi de yanınızdaymış.
 Zaman zaman bir görünüp bir kaybolsan da o gün bu gündür hiç kimse
 görmemiş gerçek halini.
 Bir yerlerde saklanıyorsun, bunu biliyoruz. Koluna girecek dost yürekler
 arıyorsun belli ki ortaya çıkmak için. Belli ki bir hayli dargınsın bize.
 
 Sevgili insanlık,
 Biliyoruz ki şu yaşlı yeryüzü, senin en berrak hâlini Sevgilinin(s.a.v) ışığıyla
 gördü.
 Daha önceleri de görülmüştün, Yusuf(a.s), Musa(a.s), isa(a.s) ve birçok sevgi
 dostlarıyla.
 Ama hiç bu kadar güzel tecelli etmemiştin dünyamızda.
 Hep böyle defalarca saklanmışken, defalarca belirmiştin yeryüzünde.
 En son saklandığında yeryüzünde bir mağarada, Sevgili yle (s.a.v) inmiştin dağın
 zirvesinden insanların arasına.
 insanlar sana muhtaçtı çünkü, insanlar sana en fazla muhtaçtı.
 Ve O Sevgili yle (s.a.v) beraber, milyonlarca parçaya bölünerek yerleşmiştin
 yüreklere.
 
 Sevgili insanlık,
 Biz biliyoruz ki şimdi, sen Sevgili den (s.a.v) önce diri diri toprağa gömülen
 körpe kız çocuklarının feryatlarıyla terk etmiştin insanları ve de şehirleri.
 Sırtında kırbaçlar şaklayan çaresiz kölelerin iniltileriyle terk etmiştin.
 Alkol kokan, hoyrat şehvet hırıltılarına kulak tıkayarak terk etmiştin.
 Zalimin gürleyişleri, mazlumun inleyişleriyle terk etmiştin bizi.
 Ve daha önceleri sevgili insanlık,
 Yusuf (a.s)la beraber kuyuya atılmış, Eyyüb la (a.s) mağaraya sürülmüş,
 Yunus la (a.s) balıklara yem edilmiştin.
 Ve her gidişinden sonra; gözyaşlarıyla döndün insanların arasına, bir Sevgilinin
 kolunda.
 
 Sevgili insanlık,
 insanlar zaten seni, Sevgilinin (s.a.v) gözyaşlarında gördüler önce.
 Ve biz gözyaşlarıyla beslendiğini, gözyaşlarıyla büyüdüğünü biliyoruz
 yüreklerde.
 Ve biz; bir tarafının, bir gözü yaşlıyla sürgünde olduğunu da biliyoruz,
 şimdilerde.
 
 Sevgili insanlık,
 şimdilerde sana o kadar muhtacız ki... Hangi mağaranın içinde, hangi
 kuyunun dibinde, hangi denizin ortasındadır diğer yarın, bilemiyoruz?
 Hani çocukluğumuzda; elma dersek çıkar, armut dersek çıkmazdın orta yere.
 
 Sevgili insanlık,
 Bugünlerde sana muhtacız. Sana en fazla muhtacız bugünlerde. Ne olur
 ortaya çık da göster bizlere gül cemâlini.
 Ne olur bir gözü yaşlıyla in artık şehirlerimize. Ne olur karakışa dönmüş
 yüreklere bir sıcaklık getir.
 Masum bir çocuk edasıyla çağırıyoruz şimdi seni.
 
 Sevgili insanlık,
 Elma diyoruz, ne olur ortaya çık!
 
 Sevgili insanlık,
 Nedendir bu yüreğimdeki inleyişler bilir misin? Bugün yine; acıyı vurmak
 isterken sapan taşlı çocuklar, acıyla vuruldular.
 Bugün yine, binlerce çocuğun ekmekleri elinden alındı. Bugün yine, yeni
 doğan binlerce bebeğin beşiğine borç senetleri iliştirildi.
 Ve bugün yine, siyah tenli çocuklar korkuyla baktılar beyaz tenli adamın
 elindeki silaha.
 Ve bugün yine, sen girmeyesin diye Filistin kentlerini tanklarla kuşattılar. Ve
 kuyulara betonlar döküldü ve mağaralar bombalandı ve denizler yakıldı sen
 dönmeyesin diye.
 
 Sevgili insanlık,
 Bir çocuk masumiyetiyle çağırıyoruz şimdi seni. Elma diyoruz, çık artık!
 Sevgili insanlık,
 Akıllar senden uzaklaşmakta senin yokluğunda.
 Sen biliyorsun ki; sevgi, merhamet, şefkat ve gözyaşının eşlik etmediği bir
 akıl, et yığınından başka bir şey değildir.
 şimdi, et yığınlarının inşa ettiği çelik paletler arasında ezilmektedir merhamet.
 Ve merhametin öldüğü bu dünya, kanlı bir dünya oldu.
 Ve gözyaşlarından mahrum bu dünya, kurak bir çöle döndü.
 
 Sevgili insanlık,
 Gözyaşları sendedir bunu biliyoruz artık. Elma diyoruz, ne olur ortaya çık!
 Sevgili insanlık,
 Sen gittin; cimrilik, cehalet, kabalık, budalalık, enâniyet, nefsâniyet,
 şehvâniyet boy verdi gönül vadilerinde.
 Ayrık otları gibi sardılar ruhları. Ve sevgi, bir kuş gibi uçup gitti beden
 kafeslerinden.
 Sen gittin; dertsizler dertlileri, sağlıklılar hastaları, zenginler fakirleri, sahipliler
 sahipsizleri unuttu.
 Sen gittin, büyük balıklar küçük balıkları yuttu. Sen gittin; benlikler nefislere
 kaptırıldı ve ruhların içi boşaldı.
 Ve benlikler, içi boşalmış ruhlara put olarak dikildi. Ve şimdi insanlar kendi
 benliklerinin firavunluğunu yaşıyorlar.
 Ve dünün putperestlerinden daha vahim bir durumdalar.
 
 Sevgili insanlık,
 Bizler de sensizlikten düşen payımızı aldık. Elma diyoruz, ne olursun çık artık!
 Sevgili insanlık,
 Belki bir yetim yürekte büzülüp kaldın, belki başı okşanası masum bir çocuğun
 yüreğinde.
 Belki sürgün yemiş gönüllerin içine akıttığı gözyaşlarında saklısın, belki bir
 kutlunun hüzünlü yüreğinde.
 Yine insanların yüreğindesin, biliyoruz. Ve seni, kavminin Yunus'u (a.s) araması
 gibi arıyoruz.
 
 Sevgili insanlık,
 Bir çocuk masumiyetiyle bir kez daha elma diyoruz. Ne olur, dön artık!
 salat selam sana ey gözlerin nuru kalplerin sururu insanlığın iftihar tablosu..
 |