Konu Başlıkları: Şehidlerden Sözler
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12Haziran 2008, 20:15   Mesaj No:1

KEVİR

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:KEVİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1676
Üyelik T.: 05 Mayıs 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 340
Konular: 70
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Şehidlerden Sözler

Şehidlerden Sözler

“Muhammed'in canını elinde tutan ALLAH'a yemin ederim ki, ALLAH yolunda cihad edip öldürülmeyi, sonra cihad edip yine öldürülmeyi, sonra tekrar cihad edip tekrar öldürülmeyi ne kadar isterim!” (Hz. Muhammed Mustafa) (s.a.v.)

“Rabbim, bana Katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen, duaları işitensin” (Şehid Hz. Zekeriya (a.s) (Al-i İmran Suresi, 38)

"(Ona çocuklugunda): Ey Yahyâ! Kitabi, kuvvetle tut! (dedik). Henüz çocuk iken, ona, hikmet i verdik (Tevrat i ögrettik). Tarafimizdan (ona) bir kalb yumusakligi ve (günahlardan) temizlik (verdik). O, çok muttaki idi. Anasina ve babasina itaatli idi, bir serkes ve asi degildi. Dünyaya getirildigi günde, ölecegi gün de, diri olarak (kabrinden) kaldirilacagi gün de, ona, selâm olsun!" (Meryem, 19/12, 13, 14, 15). (Şehid Hz.Yahya a.s üzerine)

Daha küçük yasta iken, kendisine hikmet verilmisti. Yasiti olan çocuklar kendisine: "Ey Yahya! Bizimle gel, oynayalim" dedikleri zaman "Ben, oyun için yaratilmadim" derdi (Şehid Hz.Yahya a.s)


“Gâyemiz ALLAH’tır, önderimiz Rasûlullah’tır. Anayasamız Kur’an, yolumuz cihaddır. En yüce temennîmiz ALLAH yolunda şehîd olmaktır.”
(Şehid Hasan el-Bennâ)

“Normal bir insanın mantığı ile şehidin mantığı arasında büyük fark vardır. Şehid, aşk ehlidir; akıl ehli değil!”
(Şehid Mutahharî)
“Şehid verdik’ demeyelim; ‘şehid kazandık’ diyelim. Çünkü, şehid, evet, zâhiren aramızdan ayrılıyor ama kanı daha büyük hizmetler görüyor. Biz aşk ehliyiz, akıl ehli değil. Akıl ehli, hayatta kalmanın bin bir yolunu hesap ederken; aşk ehli, şehâdet için bir yol bulma sevdâsındadır. Sırf akıl ehli olanlar, dâvâları için sadece tedbir peşinde koşarlar. Aşk ehli olanlar ise, dâvâları için önce kendilerini fedâ etmeyi göze alırlar. Her bir müslüman, inancına aşkla bağlanmalıdır; sadece akılla değil!”
(Şehid Muhammed Hüseyin Beheştî)

“Kalem sahibi kimseler birçok büyük işler yapabilirler. Ancak; fikirlerinin yaşaması pahasına kendilerini fedâ etmeleri şartıyla... Fikirlerinin, kan ve canları karşılığında mânâlanması şartıyla... ‘Hak’ bildikleri şeyin ‘Hak’ olduğunu fütur etmeden söyleyip, gerekirse bu uğurda başlarını vermeleri şartıyla...”
(Şehid Seyyid Kutub)

“Bizler, kaderin ALLAH’ın elinde olduğuna inanıyoruz. Eğer benim ölümüm sizin bu zâlim mahkemenizin emri ile değilse, hapisten çıkınca size savaşın ne olduğunu göstereceğim! Yok, eğer ölümüm, sizin idam hükmünüzle ise, size şunu müjdeliyorum: Bizden sonra gelecek nesil, sizin küfür nizamınızı yerle bir edecektir.”
(Şehid Şükrü Mustafa)

“Dert ve gamla dolu kalbim, özgür olmak istiyor. Pejmürde rûhum artık uçmak ve şu kara gurbet beldesinden göçüp gitmek için yolculuk vâdisine çekmek istiyor. Gönül, varlık yükünden kurtulup, yokluk âleminde sadece ALLAH’ıyla vahdete ulaşmak derdinde...”
(Şehid Mustafa Çamran)

“Bu yolda ölümle karşılaşmamız şereftir bizim için. Zillete boyun eğmektense izzetle ölürüz! Müslüman, kula kulluk olmayacağını bilendir. Müslüman, gâyesinin ALLAH’a lâyıkıyla kulluk olduğunu bilendir. Müslüman, kolaya değil zora, sefâya değil cefâya, refaha değil çileye, savaşa değil barışa, kötülüğe değil iyiliğe, cehenneme değil cennete tâlip olandır.”
(Şehid Şeyhmus Durgun)

“Ey İslâm dâvetçileri! Ölüm tutkunu olun ki, size hayat bağışlansın. Sakın amelleriniz sizi aldatmasın, aldatanlar sizi ALLAH ile aldatmasın. Okuduğunuz kitaplar, devam ettiğiniz nâfileler sakın sizi aldatmasın!”
(Şehid Abdullah Azzam)

“Herkes ya kan, ya da mesajı... Ya Hüseyin ya da Zeynep olmayı... Ya öyle bir ölümü, ya da böyle bir kalımı... seçmesi gerektiğini bilmelidir...”
(Şehid Ali Şeriatî)

Eğer idamı hak etmiş olarak Hakk’ın emri ile ipe çekiliyorsam, buna itiraz etmem haksızlıktır. Eğer bâtılın zulmüne kurban gidiyorsam; bâtıldan merhamet dileyecek kadar alçalamam!”
(Şehid Seyyid Kutub)

“ALLAH’ım! Sana şükrediyorum; şehâdet sırrını bana gösterdin. Tâ ki, tehlike döneminde ölümden korkmayayım, aşkla tehlike denizine dalayım! Korkunç sahnelerden kaçmayayım. Tehlike ve tehdit beni Senin yolundan saptırmasın! Şehâdeti kabul etmem, beni özgürleştirdi. Şehidliğine dayanan böyle bir hürriyeti, hayatım pahasına hiçbir şeye satmadım, satmayacağım.”
(Şehid Mustafa Çamran)

“Cânân yolunda canım giderse / Canıma minnet, el-Hükmü lillâh!”
(Şehid Sefa Eryağan)

“Zulüm, kısmak istediği sesi nâra yapar. Ve bazı ölüler, yaşayanlardan daha yüksek sesle konuşur.”
(Şehid Malcolm X)

“Biz, fikir ve sözlerimiz uğruna ölsek de; o fikir ve sözler, ruhlu birer vücut olarak kalacak; yahut da onları kanlarımızla sulayıp canlılar, ruhlular arasında yaşatacağız.”
(Şehid Seyyid Kutub)

“Ben şehâdeti bütün nimetlere tercih etmeye hazırım.”
(Şehid Safiyyullah Efzalî)

“Dünya duysun artık, Müslümanlar geliyor!” (şehid halid el islambuli)


“Yarın ben kıyâmet günüde ALLAH’ın ve Peygamber’in huzuruna suçlu olarak çıkmak istemiyorum. O zaman ALLAH bana: ‘Ey Said, İslâm dininin hükümleri ayaklar altına alındığında sen niçin sessiz kaldın, gücün ve imkânın olduğu halde niçin savaşmadın?’ diye sorduğunda ben ne cevap vereceğim? Cehennem zebânîleri beni sarığımdan tutup cehenneme çektiklerinde ben ne edeceğim? Hayır! Andolsun ALLAH’a ki yalnız ben ve bu elimdeki baston bile kalsa, bâtılın karşısına çıkıp kıyâm edeceğim. Şehid olana kadar da mücâdelemden asla dönmeyeceğim. Ne ben Hz. Hüseyin’den daha makbul bir kulum ne de siz onun ailesinden daha makbulsünüz. Ben üzerime düşeni yapmak zorundayım. ALLAH’a emânet olun!”
(Şehid Şeyh Said)

“Yâ Rabbi! Kanımı, günahlarım için temizleyici kıl.”
(Şehid Tekiner Tayfur)

“Şehâdet, bir çağrıdır tüm nesillere ve çağlara!”
(Şehid Metin Yüksel)

“Aziz gençlere ilân ediyorum ki, ben şehid olmaya karar verdim. Belki de benden en son duyacağınız söz, bu olacaktır. Her müslüman, elinden geldiğince hatta hayatı pahasına İslâm’a dayanan şerefli, sâlih bir nizâmı yerleştirinceye kadar cihad ve mücâdeleye devam etmelidir.”
(Şehid Muhammed Bâkır es-Sadr)

“Ey Büyük ALLAH’ım! Benim için şehâdet yolunu açtın ve bu toprak dünyadan soyut âleme geçebilmem için bana bir pencere gösterdin. Bana hayatımın en lezzetli ümidini seçebilmemi ve bu yolda bütün zorluk ve eziyetlere katlanabilmemi müyesser kıldın. Şükürler olsun Sana!”
(Şehid Mustafa Çamran)

"Anneciğim üzülmeyin, Allah bizi bu ameli yapmaya ve kendi yolunda şehidliğe eriştirdi,Size düşen, Kur’an’a tutunmak ve O’nunla amel etmektir...” (şehid halid el islambuli)

“Biz elbette Rabbimize döneceğiz. Beni bu değersiz dallarda asmanıza karşı pervam yoktur. Muhakkak ki yolum İslâm ve ALLAH içindir.”
(Şehid Şeyh Said)

“Size dinimi satmayı reddediyorum. Dinimi cellâtlara satmaktan ALLAH’a sığınırım. Hiç kimsenin, sahte dünya metâı karşılığında şehâdet tacını başımdan atmasına izin vermem!”
(Şehid Arif el-Basrî)

“Bir inanabilsem ALLAH’ım... Bir inanabilsem! Ben de bu mücâhidlerden, şehîd adaylarından biri miyim acaba?”
(Şehid Edip el-Kıylânî)

“Ölümü hayata tercih eden kimse için ölümle hayat müsâvîdir. Peygamberimiz bize hak uğrunda ölmekten korkmamayı öğretmiştir. Hiçbir şey bizi korkutamayacaktır. Ölümü hayata tercih eden bir milletin önünde hiçbir şey duramayacaktır.”
(Şehid Hasan el-Bennâ)

“Aziz şehidlerimizin meş’ale görevi görmeleri için, aziz hâtıralarının ayakta tutulması gerekir.”
(Şehid Edip el-Kıylânî)

Şeyh Ahmet yasin ile sorgulayıcı İsrailli komiser arasında geçen bir konuşma (şeyh ahmet yasin hamasın kurucusudur ve belden aşağısı felçlidir)

Komiser: Şeyh Ahmed! Peygamberinizin Hayber'de atalarımıza karşı zafer elde ettiği gibi sizin de bize karşı zafer elde edeceğinizi ileri sürmüyor musunuz? Hadi öyleyse yanında ne varsa ortaya dök ve bizimle savaşmak için silahını çıkar.

A. Yasin: Hayber çok uzak değildir. Günü geldiğinde bizim size ne yapacağımızı görürsünüz.

Komiser: Ne demek istiyorsunuz?

A. Yasin: Demek istiyorum ki, sizin gerçek savaşınız İslâm'la ve Muhammed'in askerleriyle olacaktır.


Şeyh Ahmet yasin ile onu yargılayan İsrailli yargıç arasındaki konuşma

Yargıç: Sen İsrail devletini yıkarak yerine İslâmi bir devlet kurmak için çalışan İslami bir askeri örgütün başkanlığını yapmakla suçlanıyorsun.

A. Yasin: Onların üzerlerindeki zulmün kaldırılması için kendilerine yardımcı olmam benim vatanıma ve halkıma karşı bir görevimdir.

Yargıç: Sen aynı zamanda kanundışı yollarla silah temin etmekle ve İsrail'e karşı kullanılması durumunda büyük bir felakete sebep olabilecek kadar silah biriktirmekle suçlanıyorsun.

A. Yasin: Her gün bizi öldürmek isteyene, vatanımızı ve kutsal varlıklarımızı işgal edene karşı canlarımızı ve kardeşlerimizi savunmak bizim hakkımızdır.

Bu olaydan sonra, İsrailli yargıca gazeteciler Ahmed Yasin'in felçli ve oturak biri olduğunu hatırlattıklarında yargıç şöyle demişti: "O felçli ve oturak bir adam ama onun felçli ve oturak olmayan aklı ve dili var. Aynı zamanda bir örgüt adamı ve lider konumunda. Etkinlik sahibi biri. İsrail açısından ona güvenilemez."


Bana dışarı çıktığımda karpuz yemememi şart koşsanız bile yine kabul etmem. Çünkü ben işgal rejimini muhatap kabul etmiyorum ki onun şartını kabul edeyim" (şehid şeyh Ahmet Yasin)
''Eğer kurşunlar bugün göğsüme saplanmassa, yarın Kur'an' a saplanacaktır.''(Şehid halid el islambuli)






__________________
Çağımızın en büyük tutkusu köleliktir.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi KEVİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Zerdüştün Yakarışı Şiirler ve Şairler Yitiksevda 4 2533 09 Eylül 2009 21:13
sizce medineweb... ne yaparsınız...? Anket'ler-Röportaj'lar Nebevi Sevda 11 6383 20 Ekim 2008 14:48
Soyun Devamı Gereklidir Makale ve Köşe Yazıları KEVİR 0 2133 06 Eylül 2008 01:06
Sevgi İle İlgili Sözler Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler Sakkurem 32 21168 20 Ağustos 2008 23:24
Zemahşeri'den Sözler Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler rizwanbara 1 3620 19 Ağustos 2008 23:02