Konu Başlıkları: "Nerede Benim Tahta Kaşığım?"
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17Haziran 2008, 14:00   Mesaj No:1

Seleme

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seleme isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 556
Üyelik T.: 11 Kasım 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 829
Konular: 194
Beğenildi:13
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart "Nerede Benim Tahta Kaşığım?"

"Nerede Benim Tahta Kaşığım?"

Nerede benim tahta kaşığım?


ARİF KAPAR

Sevmek, candaş, sırdaş olmak. Bir gayeye gönül koyup birlikte yürümek. Sevgi ve muhabbet parantezinize eşyalarınız da giriyor mu? O da ne demek diyorsanız, hayata ve eşyaya bakışınızda problem var demektir.
Hayat su gibi akıp gidiyor. Aynen “su”da olduğu gibi “akıp giden” şeylerin kıymetini pek bilemiyoruz. Geçenlerde bir sohbet sırasında, muhabbetin koyulaştığı bir zamanda arkadaşlardan biri bir ev eşyası getirdi: Dedesinden kalma bir çatal-kaşık… Bunda ne var ki demeyin. O kadar ilginç bir çatal-kaşık ki! Tahtadan yapılmış, katlanabilen, bir tarafı çatal bir tarafı kaşık olan güzel bir el işçiliği. Hele kılıfı…

Dedesi en az yirmi yıl o çatal-kaşığı kullanmış. Temizliğini çoğu kez kendisi yapmış. Kılıfında muhafaza ederek hep yanında taşımış ve gözü gibi bakmış vefalı dostuna.

Tam o sırada Bediüzzaman Hazretleri geldi aklıma. Onun da bir kaşığı varmış ve o kaşığı tam kırk yıl kullanmış. Kaşığın sapı kırılınca da raptedip kullanmaya devam etmiş. Yine sapı kırıldığında tamir için gönderdiği öğrencisi yeni bir kaşık alıp eski kaşığı atınca Üstad o kadar celallenmiş ki: “ Nerede benim şu kadar yıllık arkadaşım?”diye serzenişte bulunmuş. Ancak kaşığı bulunup gelinince sakinleşebilmiş. Öyle ya, 1. Cihan Harbi, esaret dönemi, esaretten kaçış, milletinin imanını kurtarma hizmetine atılış gibi çileli yolculuklarda hep o kaşık yanında bulunmuş. Nice hatıralar saklı kıvrımlarında...

Allah dostlarından birisi yıllardır kullandığı ibriğini atmak zorunda kalınca: “Benim yoldaşımdı.” diyerek gözyaşı dökmüş. Günümüzün gözü yaşlıları ise “ülkemin havasını, toprağını taşıyor” diye vatanından ayrılırken giydiği elbiseyi gözünün önünden ayıramamaktadır.

Bizlerse çevremizdeki eşyaları ne kadar hor ve hakir kullanıyoruz. Eşyalarımızın ne kıymetini biliyor ne de onlara sahip çıkıyoruz. Tüketici tapınaklarında yetişen “tüketici” bir topluma dönmüşüz sanki. Ne geçmişten kalan ata-dede yâdigârı eserlere sahip çıkıyor ne de kendi eşyalarımıza değer veriyoruz. Öte yandan da “statü”müzü hep onlarla belirlemeye çalışıyoruz. Ne garip. Gelin hep birlikte güzel eşyalara, geçmişimizi hatırlatan hatıralara, fani olduğumuzu nazara veren nesnelere sahip çıkıp gelecek nesillere güzel emanetler teslim edelim.
__________________
Dünyayı Güzellik Kurtaracak.
Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey...
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Seleme 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Üniversiteli Bayanla Geçinme Sanatı İslamda Kadın ve Erkek mehmet akif2 20 8812 20 Mayıs 2009 18:42
Üniversiteli Erkekle Geçinme Sanatı İslamda Kadın ve Erkek mehmet akif2 1 2300 20 Mayıs 2009 18:35
A.Hakan'dan Döneklik Konferansı Serbest Kürsü kurtmehmet 4 2236 10 Mayıs 2009 19:54
Hanefi Mezhebi: İslamda Kazanç Zekat-İnfak Seleme 0 2202 19 Nisan 2009 03:52
Hanefi Mezhebi: Alışveriş İlmihal Bölümü Seleme 0 2277 19 Nisan 2009 03:51