Dünyaya Bir Kez Gelinir Ama… 
  Dünyaya Bir Kez Gelinir Ama…
 Elif Alaca  
 
 
İnsanın apaçık düşmanı olan şeytan, her insan için farklı taktikler  kullanır. Ancak birçok insanı yakaladığı zayıf bir nokta vardır ki,  genellikle herkeste aynıdır; dünya hayatına/****ına olan bağlılık.
 
Şeytan insanları saptırmak için kullandığı her telkini kendisi vermez.  Plan ve taktiklerini etkisi altına aldığı kişiler aracılığıyla uygular,  telkinlerini onların ağzından verir. Şeytanın dostu olan bu kimseler,  “günahı benim boynuma”, “yaşlanınca nasılsa ibadet yapacak bol zamanın  olur, şimdi hayatın tadını çıkar”, “dünyaya bir kere gelinir” gibi  sözlerle, insanları Allah’ın buyruklarını göz ardı etmeye ya da  sorumluluklarını ileri yaşlarına ertelemeye yöneltirler. Bu sözlerin  etkisi altına giren kişilerin ise gaflet halinde oldukları çok açıktır.  Çünkü insan dünyaya nasıl bir kez geliyorsa, ahirete de bir kez  gidecektir.
 
Adeta şuursuzca, gaflet halinde yaşayan bu kimse ahirette Allah’ın  huzurunda yalnız sorgulanacağını unutmuştur. Ahirette diriltildiğinde o  mahşer kalabalığı içinde koşarken yalnızdır. Orada kimse kimsenin  durumunu sormaz. Dünyada iken ‘hayatı birlikte doya doya yaşadığı’  dostları yanında yoktur. Dünyada yalnız kalmaktan korkan insan,  dünyadakine asla benzemeyen bir yalnızlık içindedir. Sorgulanma anı,  dünyadayken Allah’tan yüz çevirmiş kişi için yaşadığı en zorlu andır.  Yapıp ettiklerini, yerine getirmediği sorumluluklarını, ertelediklerini  ve Rabb’i karşısındaki aczini düşündüğünde yalnızlık hissi daha da  artar. Yaşamı boyunca değer verdiği her şeyden ve yakınındaki tüm  insanlardan uzaktır; yapayalnız, tek başınadır.
 
Ve onların hepsi, kıyamet günü O’na, ‘yapayalnız, tek başlarına’ geleceklerdir. (Meryem Suresi, 95)
 
İbadet etmek için daha çok zamanı olduğunu, yaşlanınca kulluk  görevlerini yerine getireceğini düşünmüştür; ne kadar ömrü kaldığını  bilmeden…Kişi ölümün her an kendisini bulabileceğini düşünmemiştir.  Düşünmediği gibi, bu kendince ‘tatsız’ konudan söz edenleri de  susturmuştur. Uyaranlara ise hiç kulak vermemiştir.
 
Şu çok kesin gerçektir ki; Allah’ın buyruklarını yerine getirmeye vakit  bulamadan, ölüm apansız gelip çatabilir. Oysa insan kalbini Rabb’ine  bağladığında, her şeyi Allah’ın yaratmakta olduğu gerçeğini  düşündüğünde, Allah’ın dilemesiyle hem dünyada hem de ahirette en büyük  nimetleri kazanabilecektir.
 
Nerede ve ne yapıyor olursak olalım, Allah’ın sonsuz aklıyla planladığı  bir kadere tabi olduğumuzu asla unutmayalım. Her kim olursa olsun her  insan kesinlikle ölümü tadacaktır; yalnızca Allah, ezeli ve ebedi  olandır, daima diri olandır.
 
Sizi diri tutan, sonra öldürecek, sonra da diriltecek olan O’dur. Gerçekten insan pek nankördür. (Hac Suresi, 66)