Konu Başlıkları: Mustafa Cihat Ezgi Sözleri
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Mart 2013, 13:27   Mesaj No:1

enderhafızım

Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
evtx Mustafa Cihat Ezgi Sözleri

Mustafa Cihat Ezgi Sözleri

Aşağıdaki bilgi İHLForum 'dan, 10.01.2009 itibariyle alınmıştır.




76 kışının 19 kasımında bir Cuma akşamı açmışım gözlerimi dünyaya. İnsanların korkudan evlerinin pencerelerini sıkı sıkı perdelediği, evlatlarını uğurlarken sıkı sıkı tembihlediği, sağ salim eve dönmeleri için el açıp dua ettiği bir zamanda. Tedirginliğin insanların hep yanında olduğu bir dönemde merhaba demiştim dünyaya.
Elbette dünyaya gelişim birilerinin hasretle ümit ettiği ve bir yerleri kurtarması için beklenen bir kahraman gelişi değildi. Sade bir Anadolu evinde Kılıç ailesinin ümitlerinin karşılığı herkesin yaşayabileceği kadar bir mutluluk anı sadece. Evin en küçüğü, diğer 3 kardeşinin arkadaşlarına “bizim bir kardeşimiz daha oldu” diyecekleri kadar sade ve sevinçli bir haber.

Babam ismimi doğmadan önce koymuş. “Allah bir erkek evlat verirse adı Mustafa Cihat olsun adının adamı olsun” demiş.

Çocukluğum her çocuk gibi oyunlarla ve oynayacağımız yeni oyunların hayalleriyle geçti. Belki tek farkım her şeyin çok kıymetli olduğu ve kıymetinin bilindiği bir devrin çocuğu olmamdı. Mahallede plastik topu olanın tüm oyunları ve kurallarını belirlediği, top oynarken plastik kramponu olanın takım kaptanı olduğu zamanlardı. Her şey azdı kıymetliydi, farklıydı ama çok tatlıydı.

Çabucak geçen yıllar ve ilk okul. “Yahu Cihat maşallah görmeyeli kocaman adam olmuşsun sen be” diyen babamın arkadaşlarını hep sevdim.

Ortaokul imam hatibe yazılıp okul bahçesinde, beyaz gömlek, lacivert bir ceket, gri pantolon, ağabeyimden kalan bordo kravatla ve elimdeki kitaplarla girdiğim o ilk gün “babamın arkadaşları haklı ben artık büyüdüm” dedim. Artık bundan sonra bende kravat takıcam. Ceket giyicem boyumdan büyük laflar edicem.

Ortaokulda uslu bir öğrenci olduğumu söylerlerdi hep hocalar, sorulduğunda cevap veren az konuşan çok dinleyen bir öğrenci. Lisede ise tam tersi çok konuşan dinlemeyen sorulmasa da her şeye karşı cevap veren bir öğrenci.

Lisede geçen 3 yıl geleceğimi yönlendirdi demeliyim. Bağlılık, sadakat, kardeşlik, idealler, hayaller ve daha bir çok erdem. Daha düşmeden koluma giriverecek ağabeyler, dostlar tanıdım. Her sorunun bir cevabı vardı. Ve hepsinin cevabını öğrenmek için hep sordum tereddütsüz ve şüphesiz cevaplar aldım ve onlara sıkıca sarıldım. Bana sorulursa aynen cevaplamak için.

Lise sona geldiğimde abi olmanın tadıyla ve heyecanıyla daha bir başka konuşmaya başladım. Bu konuşmalar biraz yüksek sesli olsa gerek değerli bir abim bana “radyo kurduk orada program yapacaksın” dedi. Cevabımı dinlemeden bunu söz saydı. Ve radyoda program yapmaya başladım. Bu arada bir müzik grubumuzda vardı. Bizim saydığımız sahiplendiğimiz ezgileri söylemeye dinletmeye çalıştık anlatan ve dinleyen olmasa da.

Hızlı geçen günler ve yıllar bana iltimas yapmadı yoluna durmadan devam etti. Antalya’da geçen 5 yılda hayatın önemli virajlarından geçtim. Radyo ve müzik hep ilgimi tazeledi. Anlatmak istediklerimi konuşarak anlatmaktan daha güzeldi müzikle anlatmak. 93 yılında kendimde fark ettiğim Mevla’nın bana bahşettiği ilham, sözlere ve melodilere döküldü. Antalya’da kurduğumuz müzik grubu ile de bestelerimizi okumaya derdimizi anlatmaya çalıştık.

Ve 97 'de hayatımın en önemli teklifini duymak nasip oldu. Can dost Eşraf Ziya soğuk bir kış günü bana “Cihat gel senle İstanbul’da bir müzik firması kuralım” dediğinde artık beklenen zamanın geldiğini fark ettim. Artık söylediklerim yazdıklarım konuştuklarım sadece bende kalmayacak aynı düşündüğümüz insanlarla ortak sözümüzü olacak dedim. Ve 98 'de Marmara Müzik adı altında, can dost Eşref Ziya abimle sesimizi duyurma adına bir fırsat yakalamış olduk.

Gelinen bu günde, en azından bir dostla, hayatın herhangi bir yerinde olmak, onunla her şeyi paylaşmak, ideallerimizi inancımızı onunla beraber diri tutmak, duayla, sabırla, inançla, vefayla, sadakatle ve ille de şükürle olmak yakışır bana ve herkese.

Merak edenler için yazılan bunca şeyden sonra eğer bir hata edildiyse affola. Takdir edersiniz ki yazmak zordur hele ki kendini yazmak daha bir zor, o halde mazur görmek bizim kardeşliğimize ve samimiyetimize yakışır.

Dualarınızda bana yer ayırmanız dileğiyle..

Mustafa Cihat


-------------------------------------------------------------------------




Mustafa Cihat Ezgi Sözleri



Mustafa Cihat - Mahcubuz (Eylül 2007)




Mustafa Cihat - Tutunamadık

Anlatamadık ağladık
Anlaşamadık ağladık

Aslında sen yoksun diye olur olanlar
Kadim bir el bulamadık tutunamadık

İkliminde yaşayanlar yarenin oldu
Rahmetinde buluşanlar can evin oldu
Seni görenler divane aşığın oldu
Kadim bir aşk bulamadık tutunamadık

Ya Muhammed
Ahde sadık kalmadık
Aşk oduyla yanmadık






Mustafa Cihat - Sen Nerdesin

Hiç olmadığım kadar durgunum bugün
Kurumuş dallar gibi vurgunum bugün

Kanı çekiliyor içimin
Canı kesiliyor elimin
Dili tutuluyor sesimin
Sen nerdesin

Düştüğüm bir girdap garip bir muamma
Alışkın değilim bu kör kuyulara
Hiç olmadığım kadar suskunum bugün
Soğumuş canlar gibi solgunum bugün





Mustafa Cihat - Hepsi Ondandır

Aramışsam bulmuşsam
Yürümüşsem durmuşsam
Ölmüşsem yaşamışsam
Hepsi Ondan dır Hepsi Hak'tandır

Gelmişsem gitmişsem
Gülmüşsem üzülmüşsem
Kanmışsam uyanmışsam
Hepsi Ondan dır Hepsi Hak'tandır

Aç gözlerini bak bahar uyanıyor
Hayata bir bak nasıl yol alıyor
Düşünmeyi bırak zaman tükeniyor

Sanma ki her şey nedensiz oluyor
Hepsi Ondan dır hepsi Hak'tandır



Mustafa Cihat – Emri Olur

Geceye katran çal,
Acıya hüzzam,
Ah edersem tutmasın elim,
Tutulsun dilim.

Ey kemankeş,
Durma vur !
Nasılsa bu sine vurgun,
Nuru düşsün düşlerin kor olsun !
Seni görmesin kör olsun.

***

Taş bassın yerime dedi, gönlüne,
Gönlüne…
Emri olur başım gözüm üstüne,
Üstüne,
Üstüne aman, aman,
Üstüne aman, aman.

***

Bakmasın demiş bir daha yüzüme,
Yüzüme…
Emri olur inansın bu sözüme.
Sözüme,
Sözüme aman, aman,
Sözüme aman, aman.

***

Almasın demiş adımı diline,
Diline…
Vay ben ölem, atın toprak üstüme.
Üstüme,
Üstüme aman, aman
Üstüme aman, aman.




Mustafa Cihat - Mahcubuz

Yaşlandı artık dünya yorgunuz
Kirlendi artık ruhlar solgunuz

Bu yüzden mahsunuz
Bu yüzden mağlubuz
Bu yüzle gelmeye mahcubuz

Ellerimiz viran sözlerimiz yalan
Günlerimiz zarar hep ziyan

Bu yüzden mahrumuz
Bu yüzden mahkumuz
Bu yüzle gelmeye mahcubuz

Savrulduk artık tenha bir yoluz
Kaybolduk artık bir var bir yokuz

Bu yüzden mahsunuz
Bu yüzden mağlubuz
Bu yüzle gelmeye mahcubuz

Ellerimiz viran sözlerimiz yalan
Günlerimiz zarar hep ziyan

Bu yüzden mahrumuz
Bu yüzden mahkumuz
Bu yüzle gelmeye mahcubuz





Mustafa Cihat - Tasalanma

Ne bu yangın yeri
Ne bu nemrutlar
Ne bu sürgün yeri
Ne bu vurgunlar

Biz bu yangın ile yanacak değiliz
Tasalanma kaygılanma gel
Biz bu rüzgar ile solacak değiliz
Tasalanma kaygılanma gel

Ne bu zindan yeni
Ne bu isyanlar
Ne bu devran yeni
Ne bu meydanlar

Biz bu zindan ile yılacak değiliz
Tasalanma kaygılanma gel
Biz bu devran ile kalacak değiliz
Tasalanma kaygılanma gel



Mustafa Cihat - Sadece Sevdim

Aldı şapkasını yürüdü karanlık sokaklara
Kaçıncı isyan bu kaçıncı fırtına
Durdu bakındı etrafına kayboldu umutları
Kaçıncı zindan bu kaçıncı fırtına

Yürüdü ağladı kahrından yaktı bi cigara
Nedir bu halin mübtela diye soranlara
Ne dilendim ne ilendim sadece sevdim

Yumdu gözlerini uzandı kaldırımlara
Kaçıncı rüzgar bu kaçıncı fırtına
Uyan dedi bir ses git yoluna gelme buralara
Kaçıncı kavga bu kaçıncı fırtına



Mustafa Cihat - Çağlara

Çağlara dağıtıp sevinç ezgini
Utansın öfkeler duyup sesini
Karanlığa nakış nakış sevgini
İşle de gönüller bahtiyar olsun

Çileyi eritip sabır kapında
Çiçekler büyütüp vuslat yolunda
Yaşamak düşünü bölmeden veda
O sonsuz himmetin bize yar olsun.




Mustafa Cihat - Yolcusun Sen

Yolcusun sen yollar senin han kimin
Sorarsın bulamazsın ben kimim
Tanıdık bir yüz ararsın bulamazsın
Yabancı bu yerler sana kalamazsın

Hadi düş yollara yolcusun sen yolda kal
Bir ışık bekleme içindeki senden al
Ama geç kalma sakın varacağın yer yakın
Umut olsun yol azın adın
Yolcusun sen düş yollara geride kalma
Nerdeysen bu kendini firari olma
Yolcusun sen düş yollara geride kalma
Nerde isen bul kendini adını sorma...



Mustafa Cihat - Bahanem Yok

Şimdi bir bahanem var
Karla kapandı yollar
Bahara erişirsem
Yarim haberin yollar

Gel deme bana gelemem ben
Sevemem seni diyemem ben
Yok ki bahanem

Sen gülende dillerim susar lal olur
Sen gelem de dizlerim düşer ram olur
Sen sevemde gözlerim yanar kahr olur
Sevgili gönül şad olur

Şimdi bir bahanem var
Kar boran kara dağlar
Bu tufan tükenirse
Yarim yüreğim dağlar

Gel deme bana gelemem ben
Sevemem seni diyemem ben
Yok ki bahanem

Sen gülende dillerim susar lal olur
Sen gelem de dizlerim düşer ram olur
Sen sevemde gözlerim yanar kahr olur
Sevgili gönül şad olur

Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
En Pratik Sağlık Bilgileri Pratik / Faydalı Bilgiler enderhafızım 0 85 14 Ekim 2023 12:10
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... Serbest Kürsü su damlası 3 2341 24 Kasım 2016 13:16
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 1934 23 Kasım 2016 11:06
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... İlahiler/Ezgiler Esma_Nur 1 2683 23 Kasım 2016 10:44
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 2250 23 Kasım 2016 10:10