18 Nisan 2013, 13:55
			
			  |  
			 
			Mesaj No:1  |  
       Durumu:     Medine No :  13301   Üyelik T.:
04 Şubat 2011   Arkadaşları:5 Cinsiyet:erkek   Yaş:38    Mesaj :
4.831 Konular:
926  Beğenildi:344 Beğendi:0  Takdirleri:62  Takdir Et: 
	   Konu Bu  
				Üyemize Aittir!     |       Kırık kanat         Kırık kanat          "Hz.  Süleyman zamanında bir kuş, kanadını bir sofînin kırdığından şikâyet  ile Hz. Süleyman’a gelmiş. Hz. Süleyman da o kuşun şikâyetçi olduğu  sofîyi huzuruna getirtip sormuş:   
— Bak, bu kuş senden şikâyetçi. Niye bu kuşun kanadını kırdın?   
Sofî cevap vermiş:   
— Sultanım, Allah bu mahlûkatı bizim emrimize musahhar kılmıştır. Ben bu  kuşu avlamak istedim, önce kaçmadı. Yanına kadar gittim, yine kaçmadı.  Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam  yakalayacakken kaçmaya çalıştı. O esnada da kanadını incittim. Ona  kaçması için fırsat verdim, fakat o bekledi. Adeta “Gel beni tut, ne  istiyorsan yap,” dedi.   
Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa hitaben demiş ki:   
— Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın? O sana sinsice yaklaşmamış.  Neticede sen hakkını savunabilirdin. Şimdi kolum kanadım kırıldı diye  şikâyet ediyorsun.   
Kuş, Hz. Süleyman’a şöyle cevap vermiş:   
— Efendim, ben onu sofî kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı  o zaman hemen kaçardım. Fakat bundan bana zarar gelmez diye öylece  bekledim.   
Hz. Süleyman bu savunmayı beğenmiş ve kuşu da haklı bulmuş. Kısasın yerine gelmesi için:   
— Kuş haklı. Hemen bu sofînin kolunu kırın, diye emretmiş.   
Kuş o anda:   
— Efendim, böyle yapmayın! diye feryad etmeye başlamış.   
— Ne yapayım?   
diye sormuş Hz. Süleyman.   
— Efendim, bunun kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapmaya kalkar.   
Bu söz üzerine Hz. Süleyman:   
— Peki, ne yapalım? diye sormuş tekrar.   
Kuş bu sefer şöyle cevap vermiş:   
— Siz bunu sofî kıyafetinden, libasından sıyırın! Sıyırın ki benim gibi kuşlar aldanmasın!*         
(*: M. Fatih Çıtlak, Huzur Defteri, 1. Baskı: Mart 2012, Sufi Kitap, Yayın no: 64)"   
(Mehmet Abdullah Songül - Adâlet Tartısı ve Mîzân, Türk Düşüncesi Dergisi, 2. sayı, s.30)       |  
  |   |        |