Konu Başlıkları: Dedenin Hikayesi
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29 Nisan 2013, 11:11   Mesaj No:26

ahmetmeydani

Avatar Otomotik
Durumu:ahmetmeydani isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 27144
Üyelik T.: 08 Nisan 2013
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Diyarbakır Ama Adana'dayım
Yaş:63
Mesaj: 255
Konular: 45
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Dedenin Hikayesi

ONDOKUZUNCU BÖLÜM


--Yaw Dede bu çok güzel bir olay.
--Hangisi?
--Cennet kapılarının açılması, Cehennem kapılarının kapanması.
--Elbette ki. Bu ALLAH'ın (cc) ne kadar merhamet sahibi olduğunu göstermektedir. ALLAH (cc) hiç bir kulunun Cehenneme gitmesini istemez.
--Peki bir kısım insanlar ne diye ille de Cehennemi istiyorlar?
--Bu akıllı bir adamın isteyebileceği bir şey değil. Şimdi bunları konuşturun, neredeyse ilahlık iddiasında bulunacaktır bunlar. Nitekim tarihte ilahlık iddiasında bulunanlar olmuştur. Nemrut, Firavun gibi.
--Yok yahu, demek ilahlık iddiasında bulunan insanlar da var ha? Hayret doğrusu. Bir kul nasıl olur da bu kadar ahmak olabilir. Doğrusunu istersen, senin bu söylediklerini görünce hayvan olduğumuza şükrediyoruz.
--Peki ALLAH'a (cc) isyan edenler, öbür dünyada ne diyecekler biliyor musunuz?
--Ne diyecekler?
--Sizin sorgunuz bittikten sonra, ALLAH'ın (cc) takdiri gereği toprak olacaksınız. O kafirler bunu görünce, şöyle söyleyecekler: "Ne olurdu biz de toprak olsaydık".
--Vay be, yani hayvan olmak isteyecekler ha?
--Evet, hayvan olmak isteyecekler ama olamayacaklar.
--Yani hayvandan daha aşağı bir derecede olacaklar.
--Evet aynen, öyle.
--Bizi isyankar kul olarak yaratmayıp, hayvan olarak yaratan ALLAH'a (cc) hamd olsun.
--Haklısınız, yatın kalkın halinize şükredin.
--Evet, her zaman halimize şükrediyoruz. Bizde nankörlük yoktur. Bu arada oruç ile ilgili bilgileri dinlemeye devam edelim inşaALLAH.
--Elbette, devem edelim inşaALLAH:
İftarda acele etmek, sahuru te’hir etmek sünnettir. Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bunun üzerinde ehemmiyetle dururdu. Bu hususa ehemmiyet vermek, âdeta kulluk makâmına münasip bir tarzda ihtiyacını arzetmektir.
Hurma ile iftar etmek sünnettir. Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.), iftarda şu duâyı okurdu: “Zehebe’z-zamâü ve’b-telleti’l-urûku ve sebete’l-ecru inşâallaâhü teâlâ”. (Meâli: Susuzluk gitti, damarlar ıslandı, inşâALLAH ecir de sâbit oldu.)
Bu ayda, Terâvih namazı kılmak, Kur’ân-ı Kerîm’i hatmetmek sünnet-i müekkededir. Bunların neticeleri çok faydalıdır. ALLAH Teâlâ Habîb’i (s.a.v.) hürmetine cümlemizi muvaffak eylesin.» (Mektûbât, c.1, s. 61)


SABIR VE ŞÜKÜR AYI
Ramazan-ı Şerif oruç ayı olduğu gibi aynı zamanda bir sabır ve şükür ayıdır. Sabır, hem zirvedeki insanların hâli hem de o yolda mesafe katetmeye çalışanların güç kaynağı… Şükür ise, insana bahşedilen duygu, düşünce ve âzâları yaradılış gâyesi istikâmetinde kulanmak… Ramazan-ı Şerif ayı da hem sabrın hem de şükrün; kalb, lisan ve bütün âzâlarla zirve noktasında îfâ edildiği mukaddes bir aydır.
En uzun ömürlüler, en çok yaşayanlar değil, uhrevî bakımdan hayatlarından en çok semere almasını bilenlerdir. İşte Ramazan-ı Şerif ayı böylesine bir ömür sürmek isteyenlerin, acziyet ve fakirliklerini itiraf ile ilâhî hazinelerden bolca istifade edebilecekleri bolca bir zaman dilimidir. Zirâ bu ay, sînesinde “Bin aydan daha hayırlı olan” bir geceyi, yani Kadir Gecesi’ni barındırmaktadır.
İnananlar olarak bize düşen sadece rahmet, mağfiret ve felâh ayı olan Ramazan-ı Şerif’de değil, onun dışındaki günlerde de Rabbimize müteveccih bir hayat yaşayıp bütün bir seneyi Ramazanlaştırmak… İslâm’ın ulvî düsturlarını hayatımıza esas kılmak… Ve Efendimiz (s.a.v.)’in sünnet-i seniyyelerine sımsıkı sarılmaktır.


ONDOKUZUNCU BÖLÜMÜN SONU


Alıntı ile Cevapla