Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Ağustos 2008, 15:41   Mesaj No:1

Arın

Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Arın isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2647
Üyelik T.: 15 Temmuz 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 143
Konular: 54
Beğenildi:7
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Seni Seviyorum Cümlesinin Psikolojik Açıdan Tahlili !

Seni Seviyorum Cümlesinin Psikolojik Açıdan Tahlili !

Seni seviyorum cümlesi “sen değerlisin” anlamında algılanıyor. Bu cümleye duygusal yatırım yapanlar hayatının her şeyi gibi algılayanlar, genelde özgüven eksikliği olan kişiler...Eğer evliliğe girerken sen bir değer katmıyorsan ve sadece karşı tarafın değer vermesiyle değerleniyorsan ve kendini böyle algılıyorsan, sen o zaman karşı tarafın duygusal açıdan esiri olursun.Onun gülümsemesi bir iltifat olur.Her şeyi bir lutuf olur.Kısaca böyle davranmakla sen kendini sıfırlaştırıp başına onu bir rakamı gibi koymaktasın.Onsuz bir anlam ifade etmiyorsun.Kendini onsuz bir sıfır olarak kabul ediyorsun.

Kişi kendi başına bir değer ifade etmiyorsa bir başkasıyla da değer ifade etmez. Çünkü; insan değerini kendine “hayat” ve “varlık” sunan Allah’tan almalıdır. Ayrıca kendi özünden yanındaki muhteşem kendisinden almalıdır. Zaten kendisinden değer almayanlara başkaları da değer vermez. Çünkü bu sığıntı bir ruh hali olur o zaman. Ayrıca, hep diyet borcu içinde kalırsınız. Kendinizi gebe hissetmeye başlarsınız. Duygusal gebelik ve duygusal diyet borcu içinde kalırsınız. Borçlanma cinsiniz maddi ise, bunu ödemek kolaydır. Ama borçlanma cinsiniz duygusal açıdan ise, yani duygusal gebelik ise, bu ödenmez.Üstüne dünya ve ahiretinizi verseniz ödenmez.O yüzden duygusal gebelik bir sevgi değildir.Sadece zillettir ve kişinin kendisini sevgi altında aşağılamasıdır.Sığıntı bir ruh halidir
Böyle bir yaklaşım ancak merhamet dilenen bir insana yakışır. Kendini kendi gözünde onurlu ve anlamlı var eden bir insanın duruşu böyle olmaz, olamaz. Böyle bir duruş insanın kendi gözünde kendi saygınlığını müthiş bir şekilde zedeler. Kişinin kendisine öz saygısı yoksa montaj saygılarla mutlu olması deniz suyuyla susuzluğunu gidermesi gibidir. İçtikçe susuzluğu artacaktır. Yani kişiyi bir nevi sevgi dilenen merhamet dilenen bir konuma düşürecektir. Bu sığıntı bir ruh halidir. Bu bir merhamet dilenme sevgi dilenmedir.Karşı taraf ise muhtemelen sevmemiş ya acımış yada sevdiğini sanmıştır.[

Halbuki, seni seviyorum cümlesi,
-Seninle mutlu olacağımın garantisi değildir.
-Seni seviyorum cümlesi evliliğin testinden geçmiş değildir. Seninle huzurlu ve mutlu bir hayat süreceğimin garantisi değildir.Sınavdan geçmeyen iddialar sadece bir iddiadır.İyi futbolcuyum demek neyse seni seviyorum demek de aynı şeydir.Evlilikte seni seviyorum cümlesi daha çok görsel beğeniyi ifade ediyor.Yani bu cümlenin psikolojik anlamda karşılığı senden hoşlanıyorum demektir.Bu da daha çok görsel beğeniyi ifade eder
Evliliğin işletim sistemi olan ve sihirli alanlar olan -Uyum Alanlarındaki- müşterekliği de göz önüne aldıktan sonra seni seviyorum denebiliyorsa o zaman seni seviyorum cümlesi, seninle huzurlu ve mutlu olabilirime dönüşebilir. Aksi halde “sana tapıyorum” diyenler bile üç ay içinde “senden nefret ediyoruma” dönüşebiliyor. Burda sorun nedir? Zeminin psikolojik fay hatlarından azade olması ve beri olması gerekir. Aksi halde çok sağlam görünen bu evlilik en ufak bir sarsıntıda sallanabilir ve yıkılabilir

Psikolojik fay hatları uyum alanlarındaki uyumsuzlukları ifade etmektedir. Yani görsel beğeniden sonra uyum alanlarında dörtte üç müştereklik gerekir. Bu müşterekliği tesbit ettikten sonra sevgi bir sonuç olarak bir uyum olarak ortaya çıkar. O zaman taraflar birbirinin kalbine ılık ılık akmaya başlarlar. Uyum bütün alanlarda sihirli gücünü gösterir.Çünkü uyum alanları doyum alanlarıdır.Uyum eşittir doyum demektir.Aşırı farkları tahammülle sabırla kapatmak mümkün değildir.Aşırı fark evliliği çilehaneye katlanma ve sabır merkezine dönüştürür.Şimdi sizinle küçük bir deney yapalım

Elinize yarım kiloluk bir taş alınız.Bunu kolunuzu uzatarak tam 15 dakika tutunuz.Sonra yarım saat tutunuz.Sonra bir saat tutunuz.Taş yarım kilo iken, zaman geçtikçe ağırlığı artacak ve bir kilo, iki kilo, hatta beş kiloya kadar hissedilecektir.İşte kemirgen dediğimiz ilişkiler ( uyumsuz ilişkiler) de elde ağırlık yapan bir taş gibi, yürekte ağırlık yapar ve kişiyi sürekli tüketir.Çoğu zaman yaşayan canlı bir cenaze haline getirir.Bu konu ayrı bir başlık altında incelenmesi gereken bir konudur

Yine seni seviyorum cümlesi kişiliğimizin tescil belgesi değildir. Çünkü kişilik bir çok özellikten oluşmaktadır. Taraflar ise sadece görsel beğeniyi kastederek seni seviyorum demektedir. Bir insanın karşı cinsin ilgi ve alakasını çekme konusunda fiziksel bazda yapabileceği hiçbir şey yoktur ki ( Bir takım tedaviler ve bakım dışında) karşı cinsin ilgi ve alakasına mazhar olmadığında kendisini değersiz hissetsin. Baştan karşı cinsin beğenisini; kişiliğini tartan bir terazi kabul eden yaklaşım elbette o kişiyi o sonuca götürecektir.

Ayşe beni beğendi o zaman ben değerliyim, beni beğenmedi o zaman değersizim sonucuna ulaşacaktır. Halbuki ayşe beni beğendiğinde benimde onu beğenmem lazım.Ayrıca bu beğeninin uyum alanları karşısındaki şansı nedir ona bakmak lazım.Çünkü, Her şey fizikte bitmiyor.Elma şekeri gibi yaladıktan sonra fizik bitiyor ve yüksek ahlak yoksa elinizde kalan kazık, tek kârınız olabilir.Unutmayın ki bu kazığı kendinize atan sizsiniz...

Devam edecek..
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Arın 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Azerinin aşkı :) Serbest Kürsü Filistin 6 2495 21 Mayıs 2009 17:27
Futbol dini !.. Serbest Kürsü NUR 2 1984 21 Mayıs 2009 17:24
ZİMEN DEFTERİ NEDİR BİLİYOR MUSUNUZ ? Serbest Kürsü Arın 0 1729 21 Mayıs 2009 16:08
DUALARINIZ KABUL OLMUYORSA.. Serbest Kürsü inzar 1 1734 21 Mayıs 2009 11:03
MEŞHURLARIN OKUMA ALIŞKANLIKLARI Serbest Kürsü Arın 0 1647 21 Mayıs 2009 10:56