[su damlası]

Bir Taş, Bin Hayır

Bir Taş, Bin Hayır



Kulaklarımda O'nun yüceliği...

Zaman ırmağı akıp giderken avucumda tutabildiğim tek şeydi, O'nun sevgisi...

Bir taş kafama isabet edince anladım her şeyi...


Öyle bir dünya ki, kimileri sıkıntı ve hüzün, kapısını çalmayınca korkar; "Yaratan'ım artık beni sevmiyor mu?!" der, endişe kaplar içini. Kimi ise, "Mutluluk niye kapımı çalmıyor?!" diyerek isyanlarda boğulur.

Vardır belâya karşı dimdik duranlar. Onu gönderenin, "En Sevgili" olduğunu bilir de susarlar. O'ndan gelen bir taştır çünkü. Sürüden ayrılan koyununu, muhafazası için uyaran çobanın attığı taştır o... Merhamet sahibi, yine merhamet etmiştir. Belki acımıştır kafası, belki yara almıştır; belki gözyaşı da vardır işin içinde, ama netice ortadadır: Onu daha büyük acılardan kurtarmak içindir bu îkaz.

Ve bitmez bu taşın faydaları... Mü'minin günahlarına kefâret olur acıları... Denizler dolusu suyla arınamayacak olan bedeni, birkaç damla gözyaşı ile pâk olur. Avuçlarındaki âminler yüzüne nûr olur, muhabbet köpükleri kabarır içinde bereket olur. Aradan perdeler kalkar. Şah damarından daha yakın olan o mesafe, dilde değil, gönüldedir. Ve tertemizce istenir istenen... Daha bir hür, daha bir samimidir. Yaralıdır, ama huzurludur. Duâların enerjisi serumdur; yarasının sızısını hissettirmez yücelerden gelen ikramlar... Biraz sabır tükenecek olsa bir dost gelir hatırlatır o taşın hikmetini... Merhamet denizinde biraz saltanat, aslında iyi gelir. Tozlanmış yürek silkelenir.

Avuçlarına, etraftan gelen âminler dolar. Nice taş ile hemhal olmuş yürekler, sırtını sıvazlar. Hayat mânâ kazanır böylece. Bir sıkıntı gelmeden ulaşılamayacak o makamın lezzeti tattırılır, mutluluk mevsiminde unutulmasın diye. Yaratan ister duymayı... O yalvarışı, haykırışı... Geçmişin kirleri, aynadan kazıyarak çıkar. Yeni umutlar da yeşerir boş durmazlar. El birliğiyle muhabbet istenir, beklenir, bereketlenir. Îmânın gücü, mü'minin hazinesi oluverir. Sığınabilecek bir kapının var olması ne büyük bir nimettir. Duâ edilenin en yüce makam olması ve her yalvarış sesinin duyulması iki cihana adanan kıymettir.

Ve bir taş ile bin hayır gönüllerde dirilir...

Fatma Aladağ/Şebnem Dergisi