|   Cevap: istanbul ilitam Arapça-I metin terc. 
 
 
 7.ÜNİTE TERCÜMESİ(ARAPÇA-I)
 1- من صفاتِ النبي صلَّى اللهُ عليهِ وسلَّمَ الخِلقية والخُلقية
 
 2- لقد جاء وصف النبيّ صلَّى اللهُ عليهِ وسلَّمَ في روايات صحابته كالتالي
 3- انه صلَّى اللهُ عليهِ وسلَّمَ كان أَحْسَنَ النّاسِ وَجْهًا وَأَحْسَنَهُمْ خُلُقًا.
 4- وقالَ أبو هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عنهُ
 5- "مَا رَأَيْتُ شَيْئًا أَحْسَنَ مِنَ النَّبيِّ صلَّى اللهُ عليهِ وسلَّمَ كأنَّ الشَّمسَ تجرِي في وَجْهِه"
 6- وكَانَ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَبْعَةً مِنْ الْقَوْمِ لَيْسَ بِالطَّوِيلِ وَلا بِالْقَصِيرِ
 7- أَزْهَرَ اللَّوْنِ لَيْسَ بِأَبْيَضَ أَمْهَقَ (أي شديد البياض) وَلا آدَمَ ( أي الأسمر)
 8- لَيْسَ بِجَعْدٍ قَطَطٍ (الشعر الذي فيه التواء وانقباض) وَلا سَبْطٍ رَجِلٍ (الشعر المسترسل).
 9- وكان بعيد ما بين المنكبين،
 10- عظيم الجُمّة ( وهي ما سقط من شعر الرأس ووصل إلى المنكبين) إلى شحمة أذنيه،
 11- مُشْرِقَ الوَجْهِ، أَبْيَضَ مُشْرَبًا بِحُمْرَةٍ،
 12- وَاسِعَ العَيْنَيْنِ، أَهْدَبَ الأَشْفَارِ أَيْ طَوِيلَ شَعَرِ الأَجْفَانِ،
 13- :    طَوِيلَ الذِّرَاعِ، سَوَاءَ البَطْنِ وَالصَّدْرِ،
 14- أَجْلَى الْجَبْهَةِ، وَاسِعَ الْجَبِينِ،
 15- شديدَ سَوَادِ العَيْنِ وَبياضِهَا،
 16- عَظِيمَ رُؤُوسِ العِظَامِ كَالْمِرْفَقَيْنِ والكَتِفَيْنِ والرُّكبَتَيْنِ
 17- إذَا مَشَى تَقَلَّعَ كأَنَّما يَمْشِي بِقُوَّة
 18- إذَا الْتَفَتَ الْتَفَتَ مَعًا.
 19- كانَ من صفاته الخلُقية صلَّى اللهُ عليهِ وسلَّمَ
 20- أنه كان أَجْوَدَ الناسِ صَدْرًا،
 21- وأَصْدَقَ الناسِ لَهْجَةً،
 22- وَأَلْيَنَهُم عَرِيكَةً، وأَكْرَمَهُمْ عِشْرَةً
 23- مَنْ رَءَآهُ بَدِيهَةً هابَهُ،
 24- وَمَنْ خَالَطَهُ مَعْرِفَةً أَحَبَّهُ
 25- كان يَعْفُو عَمَّنْ ظَلَمَهُ
 26- وَيَصِلُ مَنْ قَطَعَهُ وَيُحْسِنُ إلَى مَنْ أَسَاءَ إليهِ
 27- لا يَزِيدُه كَثْرَةُ الأَذَى عليهِ إِلا صَبْرًا وحِكْمةً.
 28- وكانَ مَا انْتَقَمَ صلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِنَفْسِهِ إِلا أَنْ تُنتَهَك حُرْمَةُ اللهِ فِي شَىْءٍ فَيَنْتَقِمُ بِهَا للهِ.
 29- وَقَدْ كانَ صَلَّى اللهُ عليهِ وَسَلَّمَ مُتَّصِفًا بِصِفَاتٍ حَسَنَةٍ
 30- مِنَ الصِّدْقِ وَالأَمَانَةِ وَالصِّلَةِ وَالعَفَافِ والكَرَمِ وَالشَّجَاعَةِ
 31- وطَاعَةِ اللهِ في كُلِّ حَالٍ وَأَوَانٍ وَلَحْظَةٍ وَنَفَسٍ
 32- مَعَ الرَّأْفَةِ والرَّحْمَةِ والشَّفَقَةِ والإِحْسَانِ وَمُوَاسَاةِ الفُقَرَاءِ والأَيْتَامِ والأَرَامِلِ والضُّعَفَاءِ
 33- وَكَانَ أَشَدَّ النَّاسِ تَوَاضُعًا يُحِبُّ الْمَسَاكِينَ ويَشْهَدُ جَنَائِزَهُمْ ويَعُودُ مَرْضَاهُمْ.
 34- ومما جاء فى القرآن الكريم في وصفه عليه السلام سلوكيا:
 35- "وإِنَّكَ لَعَلَى خُلُقٍ عَظِيم".
 
 36- "لَقَدْ جَاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ أَنْفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنِينَ رَءُوفٌ رَحِيمٌ"
 
 37- " يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا وَدَاعِيًا إِلَى اللَّهِ بِإِذْنِهِ وَسِرَاجًا مُنِيرًا وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ بِأَنَّ لَهُمْ مِنَ اللَّهِ فَضْلًا كَبِيرًا "
 
 38- "فَبِمَا رَحْمَةٍ مِّنَ اللّهِ لِنتَ لَهُمْ وَلَوْ كُنتَ فَظًّا غَلِيظَ الْقَلْبِ لاَنفَضُّواْ مِنْ حَوْلِكَ"
 39- والخلاصة أن الرسول عليه السلام جمع في نفسه الصفات الحميدة كلها وبرئ من الصفات الرذيلة كلها
 40- فأصبح أسوة وقدوة حسنة لنا وللانسانية جمعاء
 41- كما خلقه الله تعالى في أحسن و أجمل صورة.
 
 
 1- Peygamber’in (s.a.s.) fiziki ve ahlaki özelliklerinden bazıları:
 
 2- Peygamber’in (s.a.s.) özellikleri ashabının rivayetlerinde şöyle anlatılmıştır.
 3- Peygamber (s.a.s.) yüz bakımından insanların en güzeli ve ahlak bakımından en iyisiydi.
 4- Ebu Hüreyre (r.a.) der ki:
 5- Peygamber’den (s.a.s.) daha güzel bir şey görmedim. Adeta güneş onun yüzünde akıyordu (parlıyordu)”
 6- Peygamber (s.a.s.) kavmi içerisinde orta boyluydu; ne çok uzun ne de çok kısaydı.
 7- Beyaz tenliydi; ne çok parlak ne de çok esmerdi.
 8- Saçları ne tam kıvırcık ne de tam düzdü.
 9- İki omuzu arası genişti.
 10- Saçları kulak memelerine kadar uzundu.
 11- Yüzü parlaktı, teni hafif kumraldı.
 12- Gözleri iri, kirpikleri uzundu.
 13- Kolları (direğe kadarki kısım) uzun, karın ve göğüs bölgesi aynı hizadaydı.
 14- Alnı açık ve genişti.
 15- Gözünün siyah ve beyaz kısımları çok siyah ve çok beyazdı.
 16- İki dirsek, iki omuz ve iki dizdeki kemik başları (eklem yerleri) kalındı.
 17- Yürürken sağlam bir şekilde yürürcesine öne doğru hafif eğilerek ve ayaklarını yerden keserek yürürdü.
 18- Döndüğü zaman bütün vücuduyla dönerdi.
 19- Şunlar da peygamber’in (s.a.s.) ahlaki özelliklerindendir:
 20- İnsanların yüreği en genişiydi.
 21- İnsanların en doğru sözlüsüydü.
 22- En yumuşak huylusu ve en geçimlisiydi.
 23- Onu ilk defa gören, heybetinden korkardı.
 24- Onu yakından tanıyan, onu severdi.
 25- Haksızlık yapanı affederdi.
 26- Kendisiyle ilişkisini kesenle o ilişkisini sürdürür, kötülük edene o iyi davranırdı.
 27- Kendisine yapılan eziyetlerin çok oluşu onun sadece sabır ve hikmetini artırırdı.
 28- Kendisi için intikam almazdı. Fakat bir konuda Allah’a saygısızlık yapılırsa, o zaman Allah için intikam alırdı.
 29- Peygamber (s.a.s.) şu güzel sıfatlara sahipti:
 30- Doğruluk, güvenirlik, akrabalık ilişkilerini gözetmek, namuslu olmak, cömertlik, şecaat,
 31- Her durumda, her zaman, her dakika ve her nefes alışta Allah’a itaat etmek.
 32- Ayrıca şu sıfatlara sahipti: Yumuşak huyluluk,  merhamet, şefkat, iyilik, fakir, yetim, dul ve zayıflara yardım etmek,
 33- İnsanların en mütevazisiydi. Yoksulları severdi. Onların cenazelerine katılır, hastalarını ziyaret ederdi.
 34- Kur’an-ı Kerim’de Peygamber’in davranışlarıyla ilgili varit olan ayetlerden bazıları şöyledir:
 35- “Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin”
 36- Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.
 37- Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik. Mü’minlere kendileri için Allah’tan büyük bir lütuf olduğunu müjdele.
 38- “Allah’ın bir rahmeti olarak onlara yumuşak davrandın. Eğer sert ve katı kalpli olsaydın, etrafından dağılır giderlerdi.”
 39- Sonuç olarak Resul (a.s.) kendinde bütün güzel hasletleri toplamış ve bütün kötü hasletlerden uzak kalmıştır.
 40- Böylece hem bizim hem de bütün insanlık için örnek ve model olmuştur.
 41- Tıpkı Allah’ın kendisini en güzel ve en iyi surette yarattığı gibi.
 |