O halde nasıl aldanıyorsunuz
O halde nasıl aldanıyorsunuz
Bismillahi Teala Allah-u Teâlâ’ya ibadet ediyorum” diyen her kişinin ibadetini Allah acaba kabul eder mi? Nuh aleyhisselam’dan Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’e kadar insanların çoğu Allah-u Teâlâ’ya inandıklarını ve O’na ibadet ettiklerini iddia etmişlerdir. Fakat Allah onların ne ibadetlerini ne de imanlarını kabul etmiştir. Onların yaptıkları ibadetleri geçersiz saymış ve onlara gerçek imanı ve ibadeti öğretmek için rasuller göndermiştir. İnsanların Allah katındaki değeri ibadetlerinin çokluğuyla değil de yaptıkları ibadetlerin Allah’ın razı olduğu ve istediği şekilde olmasıyla ölçülür. Nitekim Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem zamanındaki ehli kitap Allah-u Teâlâ’ya çokça ibadet etmelerine ve O’na iman ettiklerini iddia etmelerine rağmen Allah-u Teâlâ onların ne imanını ne de ibadetini kabul etti. Hatta onları müşrik ve kafir olarak isimlendirdi. Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “De ki: “Ey kitap ehli! Siz Tevrat’ı, İncil’i ve Rabbinizden size indirileni (Kur’an’ı) uygulamadıkça bir esas üzerinde değilsiniz.” (Maide: 68) Gerek Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem zamanındaki müşrikler, gerek Rasulullah’tan önceki müşrikler Allah’ın yaratıcı olduğunu, her şeyi yoktan varettiğini ve rızık verici olduğunu kabul ediyorlardı. Fakat Allah-u Teâlâ onların bu inançlarına rağmen müslüman olmadıklarını, bilakis müşrik olduklarını ve sonsuza kadar da cehennemde kalacaklarını bildirmiştir. Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Ey Muhammed! De ki: Eğer biliyorsanız söyleyin bakalım yeryüzü ve oradakiler kimindir?” “Allah’ındır” diyecekler. “O halde hiç düşünmez misiniz?” de. “Yedi göğün Rabbi ve yüce arşın Rabbi kimdir? ” de. “Allah’dır” diyecekler. “O halde hiç sakınmaz mısınız (korkmaz mısınız)?” de. “Öyleyse her şeyin hakimiyet ve mülkiyeti elinde olan, dilediğini koruyan fakat kendisinden hiçbir şey korunmayan kimdir? Biliyorsanız söyleyin” de. “Allah’dır” diyecekler. “O halde nasıl aldanıyorsunuz?” de. “Doğrusu biz onlara hakkı getirdik. Fakat onlar yalancıdırlar.” (Mü’minun: 84-90)