Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22 Aralık 2013, 19:37   Mesaj No:2

ali70

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:ali70 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36490
Üyelik T.: 14 Aralık 2013
Arkadaşları:17
Cinsiyet:
Memleket:karaman
Mesaj: 812
Konular: 38
Beğenildi:236
Beğendi:586
Takdirleri:449
Takdir Et:
Standart Cevap: Hiç, Hiççilik, Hiç Olmak, Hiçin Felsefesi, Tasavvufta Hiç (2)/muhsin iyi

Zamanın kadısına iki kişi gelir. Birisi diğerinden davacıdır. Kadı sorar:
- Derdin ne?
- Hocam bu adamın bana borcu var, vermiyor.
Kadı sorar:
- Doğru mu bu?
Davalı adam:
- Sayın kadı efendi, doğru olmasına doğru ama eksik. Ben bu adamdan bir mal almıştım. Karşılığında verecek neyin var dedi. Ben de HİÇ dedim. Şimdi benden o hiçi istiyor.
Kadı bu sefer davacıya sorar:
- Bu adamdan hiç istediğin doğru mu?
Davacı cevap verir:
- Evet efendim doğru. Bu devirde bedava mal mı olurmuş. Bana hiç vereceğini söyledi. Söz ağızdan bir kere çıkar. İşte ben o hiçi istiyorum.
Kadı biraz düşünür ve davacıya şöyle söyler:
- Şu karşıdaki minderi kaldır altına bak bakalım ne göreceksin.
Adam bir şeyler bulma umuduyla gider ve minderi kaldırır. Ama minderin altında hiç bir şey yoktur. Büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Kadı sorar:
- Ne görüyorsun?
- Hiiiç...
Kadı cevap verir:
- Hah... Al o hiçi... Hesap ödenmiştir...


Muhsin hocam sofrada tuzum olsun dedim. Hakkını helal et...
__________________
Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz.
Alıntı ile Cevapla