Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Ocak 2014, 16:25   Mesaj No:2

enderhafızım

Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: İslam Felsefesi [Ünit 2 Ders Özeti] (Dokuz Eylül)

S1: İlim, marifet, hikmet gibi bilgi ifade eden felsefeninin Müslümanların düşünce dünyasına dahil olması nasıldır?
C1:Felsefenin Müslümanların düşünce dünyasına dahil olması iki yüzyılı bulan bir süreçte olmuş olsa da İslam kendi bünyesinde bütün beşeri yeti kuşatacak ilim, sanat, kültür hayatına yön verecek derinlikte ve genişlikte bi ufka sahiptir.İslam bu ufku genişleterek kendisinden önceki insanlığın ilim ve düşünce dünyasını da alarak harmanlaması için belirli bir zamanın geçmesi gerekiyordu.Bu nokta da ilk Müslümanlar kendi içine kapalı bi topluluk olarak kalmadılar hem dahili hem de harici dinamikleri harekete geçirerek tarihi bir sürecin başlıca öznesi oldular.Çünkü biliyorlardı ki içine kapalı ve dünyayı kendi dar penceresinden görenler tarih sahnesinden kaybolup gitmişlerdir.Bu kültür ortamında Müslüman filozoflarında önemli katkıları olmuştur.

S2:Çeviriler yoluyla başlayan düşünce hareketliliği İslam dünyasında nasıl dönüm noktası olmuştur ?
C2:Çeviriler yoluyla Yunan, Hint, ve İran medeniyetlerinin düşünce mirasının içeriye alındığı ve sonrasında bu mirasın tüketilmeyip yeniden işlenip canlandırıldığı görülmektedir. Bircok Müslüman alim, filozof, ilim ve irfan sahibi insanlar dil, mantık, felsefe, ahlak, siyaset, tıp, astronomi ve matematik gibi birçok bilim sahasında yaratıcı hamleleler başlatmışlardır.

S3: İslam dünyasında bu ilmi atılım hangi yüzyıllara rastlar ?
C3:İslam dünyasında II/8. Yüzyılda başlayan bu ilmi atılım İslamın Müslüman bilincinde açtığı düşünce ufkunun genişlemesiyle ve büyük bir medeniyetin temellerinin atılmasına imkan hazırlamıştır.

S4: İslami ilimlerin ve felsefenin doğuşu ve gelişmesi nasıl bir sosyal ortamda gerçekleşmiştir ?
C4:Siyasi, itikadi ve fikri ihtilafların yaygınlaştığı bir sosyal ortamda gerçekleşmiştir.

S5:Müslümanların İslam öncesi kültür, ilim ve felsefeden yeni bir medeniyetin kurulmasındaki temel rehberleri nedir?
C5:Kuran ve sünnettir

S6:İslamda felsefi düşüncenin doğuş ve gelişmesinde etkili olan iki temel kaynak nedir?
C6: Dahili ve harici olmak üzere iki temel kaynaktan söz edilir.

S7:Dahili etkenler nelerdir?
C7: dahili etkenlerin başında ilim ve tefekküre teşvik eden ifadeleriyle Kuran ve sünnet gelir

S8:Felsefi ilimlerin doğuş süreci nasıl ilerlemiştir ?
C8: İslam fetihleri ile genişleyen topraklarda yaşayan farklı din ve inanç topluluklarından olan kimselerin İslamı öğrenme merakları..ve onların yönelttikleri soruları cevaplayabilmek için yeni kavram ve bilgilere ihtiyaç duyulması..bunun akabinde İslama giren fakat İslamı eski kültür ve düşünce kalıpları içinde anlayanlara İslama doğru bir şekilde anlatabilmek için onlarında yabancısı olmadıkları kavramlara ihtiyaç duyulması..Bu ihtiyaç sebebiyle başka kültürlerde gelişen daha önceki felsefi ve ilmi birikime vakıf olan kişilerden bu ilimleri almak Müslümanlar arasında yaygın hale gelir.

S9:İslam coğrfyasının farklı bölgelerinden gelerek mesleki bilgi ve becerileri sayesinde devlet idaresinde görevler üstlenen Müslüman ve gayri Müslim bilginlerin katkıları da harici etkenlerdendir buna bir örnek ?
C9: Biruninin Hindistana kadar giderek inceleme yapması buna bir örnektir.Biruni Hind bölgesi hakkında yazdığı kitabında,toplumları araştırmayı Kuranın teşvik ettiğini, başka inanç ve din mensuplarını araştırırken kendi inanç ve düşüncelerimizin etkisinde kalmadan değerlendirme yapılmasınııın Kuranın öngördüğü bi yöntem olduğunu vurgular.

S10: 7. Yüzyılda ortaya çıkan İslamın Hicaz yarımadasında başlattığı en önemli zihniyet dönüşümü nedir?
C10 Kadim dünyada yaygın olan ve mevcut arap toplumun da da en kötü örneklerinin yaşandığı kaba kuvvetin hakimiyetine son verilmesidir.

S11: HZ peygamberin vefatından sonraki sonraki halifeler nasıl bir siyaset izlemişlerdir?
C11:Halifeler siyasi otoritelerini şiddetle değil, ikna,müzakere ve muhakeme üslubuyla tesis etmeye adaletle ve hakkaniyetle yönetmeye çalıştıkları bilinmektedir.

S12: Kuranın felsefi boyutu nasıldır?
S12:Birçok ayeti kerimede Kuran, insanları akıl etmeye, araştırmaya, sorgulamaya ve tefekküre yöneltmektedir. Kuran aynı zamanda hakikati bulmak ve ona ulaşmak için insanın gerekli ve yeterli meleke ve kabiliyetleri olduğuna da işaret eder.

S13: Kuran insanı üç alanda bilgi edinmeye teşvik etmektedir bunlar nelerdir ?
S13: İnsan kendisi hakkında (enfüsi) bilgi edinmeli ve tanımalı; tabiatı ve evreni tanımaya ya da dış dünyayı (afak) bilgisine ve son olarak da toplum ve tarih hayatını araştırmaya ve bilmeye teşvik etmektedir.

S14:İslam toplumsal hayatı nasıl düzenlemiştir ?
C14: Toplumsal hayatın düzenini alt üst eden somut putperestliği ortadan kaldıran İslam aynı zamanda ilim zihniyetini kör eden düşünce putlarını da kırmayı amaçlamıştır.toplum ve insan hakkında bilgi elde etmenin önündeki engelleri kaldırmaya bir diğer etkende HZ peygamberdir.

S15: Peygamberimizin bilgi konusundaki düşünceleri nelerdir ?
C15: Bilgiyi doğruluğu ve faydasına göre değerlendirmeyi tavsiye eden peygamberimiz onun evrenselliğine de işaret eder.Bilgi değeri kime ya da nereye ait olduğuna göre ölçülmez.yani, kendi toplumuna ve kültürüne ait olmayan kişilerin verdiği bilgiler ilk bakışta şüpheyle karşılanabilir ama asıl ölçü doğruluğu ve faydası olmalıdır.Peygamberimizin ‘’İlim çin de de olsa arayınız ‘’ sözü ilmin ortak ve evrensel olusuna örnektir.

S16:Batı daki oryantalistlerin İslamdaki felsefi düşüncenin teşekkülündeki düşünceleri nelerdir?
C16: oryantalistlere göre’’İslamdaki ne felsefi düşüncenin ne de tasavvufi düşüncenin teşekkülünde İslam dininin hiçbir etkisi olmamıştır’’ görüşünü savunurlar.Bazı Müslüman yazarlarda bu düşüncenin etkisinde kalmışlardır.Bu anlayışa göre fıkıh ve kelam gibi dini ilimler dahili kaynaklara dayandığı halde tasavvuf ve felsefe tamamen yabancı kültürlerin etkisinde doğmuş düşünce hareketleridir.

S17:De Boer ve Leon Gauthıer gibi oryantalistlerin İslam felsefesine bakış açısı nasıldır?
C17:Kuranda felsefi düşünceyi teşvik edecek hiçbir ifade yoktur, aynı ön yargıya dayanarakta; İslam felsefesinin özgün sayılabilecek bir yönü yoktur. Onlara göre İslam felsefesi ,kadim Grek (yunan) felsefesinin Arapçaya tercüme edilmesinden ve Müslüman filozofların ona eklediği basit yorumlardan ibarettir.

S18: H.Corbin gibi çadaş oryantalistlerin görüşleri nelerdir?
C18: O ön yargıları terk ederek İslamın temel kaynakları olan Kuran ve Sünnetin Müslüman filozoflar için ilham kaynağı olduğunu, felsefenin fiilen bu kaynakları dikkate alan düşünürler tarafından gerçekleştirildiğini savunurlar.

S19:Kuran ve sünneti kaynak olarak alan Müslümanlar arasında ‘’ilim’’ tarifi nedir?
C19:Hz peygamberden sonra karşılaştıkları fıhki ya da kelami sorunları ve bunlar hakkında önceki nesillerden intikal eden görüş ve yorumları öğrenme faaliyetlerine ‘’ilim’’ demişlerdir.

S20: HZ Peygamberin kendisine verdiği vazifeyi yerine getirmek için nasıl hüküm vereceği sorusuna Muaz b. Cebel ‘’Kuran ve sünnetle’’ hakkında hüküm bulunmayan durumlarda ise ‘’akıl ile hüküm vereceğini ‘’söylemesi gibi rivayetler neye dikkat çekmektedir?
C20: Kuranin teşvik ettiği doğru bilgi ve yararlı hikmeti elde etmek için insanın akıl ve tecrübesinin de kullanılması gerektiğine işaret etmektedir.

S21:HZ Peygamberin hadislerinde geçen soyut anlamdaki ‘’ilim’’ kavramının içeriği nedir?
C21:Kuran ve sünnette yer verilen ilim kavramı sadece dini ilimlerle sınırlı değildir.İlim kavramı, toplum, tabiat, insanın kendisi hakkında yapacağı araştırmalarla elde edeceği bilgileri de kapsar.

S22: Müslümanlar arasında, felsefenin İslama yabancı olduğu etkisi kimler tarafından güçlendirilmiştir?
C22: oryantalistler tarafından..Halbuki Müslüman filozofların eserleri bu açıdan tahlil edildiğinde görülecektir ki Kuran ayetlerine ve hadislerine sık sık başvurulmuştur.Bu tasavvufa nazaran felsefe de daha ağırlıktadır.

S23: Kitabu’ Fevzi ’l Asgar adlı eser kimindir?
C23:İbn Miskeveyhindir. Eserde ölümle birlikte bedenden ayrılan ruhun bozulmadığını, daha sonra da yaşamaya devam ettiğini ayet ve hadislerle atıfla ispata çalışır.’’ Yapmış olduklarına karşılık olarak saklanan müjdeyi hiçbir nefs bilmez’’ ( Secde 17) ‘’ Orada hiçbirgözün asla görmediği, hiçbir kulağın asla iştmediği, hiçbir insanın kalbine gelmeyen asla gelmeyen şeyler vardır.’’

S24:Varlıkları mertebelerine göre açıklayan kimdir?
C24: İBN Miskeveyhtir kitabul fevzil Asgar adlı eserde varlıkları mertebelerine göre açıklayarak, bitkiler aleminden hayvanlar ve insanlar alemine geçişte ara türler bulundugunu savunur bitkilerden hurmayı örnek olarak verir.

S25:İbn Rüşd ,Kitabul Fasli’l Maka’l adlı eserinde neye dikkat cekmiştir?
C25:Felsefe yöntemini kullanmanın ve felsefe yapmanın Müslümanlar için gerekililğini ispatlamak için Kuran ayetlerini delil olarak göstermiştir.’’ Bu insanlar deveninin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl yayıldığına bi bakmazlar mı? ‘’( gaşiye 17 20) ‘’Ey basiret sahipleri ibret alınız’’( haşr2) ayetinde geçen ‘’ibret’’kelimesini ise akıl yürütmek,istidlal yapmak, mantıki çıkarımda bulunmak gibi manalara geldiğini söyleyerek felsefe yapmanın vacip olduğuna kurani deliller gösteririr.

S26:Müslüman filozoflardan Farabi ve İbn sinanın alemin yaratılışı konusundaki görüşleri ?
26: bu iki Müslüman filozof,harici kaynaklardan aldıkları birçok görüşlerin İslam dininin açık prensiplerine uymayan noktalarını İslamileştirme yoluna gitmişlerdir.Alemin yaratılışı konusunda, yeni Plotoncu kozmolojide alemin kendisinden gayri ihtiyari cıktığı bir ( südur) taşma yoluyla çıktığı ‘’ilk ilke’’yerine İslamın ALLAH kavramı südur nazariyesini ikame etme yoluna gitmişlerdir.Aksi halde ALLAHın hür iradesiyle yaratması fikri ile yeni Platoncu sudur nazariyesi arasında bir zıtlık olmuş olacaktı.Böylece yeni Platonculuğun südur nazariyesi İslamın yaratışıl inancına göre yorumlanmış İslam kültürüne dahil edilmiştir.

S27: Peygamberimizin vefatinin ardından gelisen siyasi ve itikadi ihtilaflar ve sonuçları ?
C27: Siyasi ve toplumsal olaylar, ortak inançlar üzerine kurulan toplum yapısını istikrarsızlığa sürükleyecek bazı meselelerin öne çıkmasına yol açar. İtikadi esasların akıl ve mantık esaslarından istifade edilerek savunulması olan Kelam başlangıçta siyasi,itikadi ve fikri ihtilaflarda belirli bir bakış açısının dini meşruiyetini ispatlamaya yönelik olarak ortaya çıkar fakat daha sonra itiraz kabilinden İslama dair sorulara karşılık inanç esaslarının doğruluğunu felsefi ve mantıki çerçeve içerisinde savunma faaliyeti olmuştur.

S28:Müslümanlar tarafından fethedilen farklı bölgelerde İslam öncesi devirlerden intikal eden ve insanlığın ortak kültürüne mal olmuş bazı ilimlere dair kitaplar ve birikimler mevcuttur tıp, kimya, astronomi gibi.. bu geçmiş kültürlere ait ilimlere ne denir?
C28: Ulumu’l evai’l denir

S29: Tıp, kimya, astronomi gibi başka kültürlerden olan ilimler nasıl İslama girmiştir?
C29: Fetihler başka din ve kültürlerden insanların islama girişi, İslam öncesi kurulan okullarda öğrenim görenlerle olan temas, kadim kitapların Arapcaya tercüme edilmesi,müslümsnlar arasında kurumlaşan ilim meclisleri.

S30: Harici etkenler nelerdir?
C30: Felsefe okulları, tercüme faaliyetleri, ilim meclisleri, islama giriş

S31:Önemli Hellenistik kültürleri ve merkezleri nelerdir?
C31:İskenderiye, urfa ve Nusaybin, Antakya, Cundişapur, Harran, Bağdat,

S32:Hellenistik devrin en önemli kültür merkezidir. Makedonyalı İskender tarafından kurulmuştur.Bu kültür merkezi,eflatuncu,Aristocu,Epikürcü,stoacı,Pisagor cu kimselerin akınına uğramıştır bahsedilen hangi kültür merkezidir?
CEVAP İskenderiye

S33:İran medresesi olarakta bilinir,çünkü bu medrese 363 yılında Hristiyanlaşmış İranlılara yunanca öğretmek isteğiyle Sasani idarecileri tarafından açılmıştır.BİR yüzyıl sonra burada Yeni Eflatunculuk ,özellikle porfirusun İsagojisi , ve aristonun mantık yazılarından ibare,Kategoriler ve Kıyasla ilgili kısımlar okutulmaya başlanmıştır 5.yüzyılın sonunda eğitim dili Yunanca dan Süryanice ye çevrilmiştir.Yakubiler ve Nesturiler arasındaki çekişme sonucu 489 ‘da kapatılmıştır.Bahsedilen medrese hangisidir??
C33:Urfa medresesi

S34:Antakya ‘da teşekkül eden iki medresenin isimleri nelerdir?
C34:Yakubi dini cemiyeti ve Hristiyan Arapların ‘’eskul’’ adını verdikleri medresedir.

S35:Felsefenin geçirdiği evreleri özetleyiniz?
C35: Felsefe kendisi ayrı bir ilim olmayıp belirli bir ilimler topluluğunun ortak adı olduğu halde felsefe daha ziyade metafizik konulara ilgili bir düşünce biçimi olarak algılanmıştır.filozoflar olarak anılan bir zümrenin varlığıyla da felsefe ayrı bir ilim disiplini anlamı kazanmıştır.Yunan felsefesi de bu noltada etkilidir. Bazı Müslüman alimler kendi görüşlerini savunmak için ilgi duymuş olabileceği gibi bazı kimselerin de aslında gerçek felsefenin ne olduguna merak duyduğu anlaşılmaktadır.Bu sebeple Grek felsefesinin okultulduğu merkezlere yönelmişlerdir.
*** İslam felsefesinin gelişmesine ve doğuşunda tercüme faaliyetleri de etkilidir Abbasiler döneminde kurulan beytülhikme buna örnektir

S36’’:Eğer Hristiyan kelamcıları, uleması ve falcıları olmasaydı bizim alimlerimizin Zerdüştlerin ve Eflatuncuların eser lerine ulaşmaları mümkün olmayabilirdi’’ sözü kime aittir ve neye dikkat çekmiştir?
C36: El Cahız a aittir ilim meclislerinin önemine dikkat çekmek istemiştir.
Alıntı ile Cevapla