Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21 Şubat 2014, 21:41   Mesaj No:5

JAZARİ

Medineweb Sadık Üyesi
JAZARİ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:JAZARİ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 17525
Üyelik T.: 23 Mart 2012
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 585
Konular: 65
Beğenildi:74
Beğendi:41
Takdirleri:13
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: İstanbul İlitam Felsefe Tarihi Konu Özetleri

5.HAFTA SİSTEMETİK YUNAN FELSEFESİ

ARİSTO
--Sistematik dönemin Platon’dan sonraki en büyük filozofudur.
--Onun mantık, bilgi nazariyesi, metafizik, ahlak ve siyaset konularındaki fikirleri, sonraki düşünür ve filozoflara temel kaynaklık yapmıştır.
--Platon’un “Akademi”(Değişik derslerin verildiği bir çeşit üniversite)sinde bir süre onun öğrencisi olarak kaldı.
--Sonraki yıllarda Aristo, Platon’un felsefesinden uzaklaşıp, birçok konuda karşıt fikirler ileri sürmüşse de Aristo üzerinde hocasının tesiri büyüktür.
--Aristo, Atina’da”Lyceum” adlı kendi okulunu kurmuştur. Orada bir kütüphane açtı. İlk doğal tarih müzesini burada inşa etti.

Platon ve Aristo’nun Karşılaştırılması
--Platon, mevcut düşüncenin ötesinde, mahiyeti itibariyle yeni alanı ararken; Aristo mevcut alanlardan en iyisini bulmaya çalışmıştır.
--Platon, dini coşkusu olan, şair yaratılışlı, siyasi, sosyal, reformcu bir filozoftur. Karakteri bakımından daha çok Thaales, Pythagoras ve Paremenides’in açtığı yoldan gitmiştir.
--Aristo ise büyük oranda bir araştırıcı, bir toplayıcı, bir gözlemcidir. Araştırmasına konu yapmadığı hemen hemen hiçbir problem yoktur, denilebilir.
--Aristo, her ele aldığı soruyu sistematik olarak inceler. Onun asıl büyük filozof olması da bu sistemli çalışmasındandır.
--Platon ve Aristo’ya göre insanoğlu için en kıymetli yaşam cemiyet içindedir. Cemiyetten kasıt Yunan Şehir Devletleridir.
--Aristo, Platon’un rasyonel devamı gibidir. Örn. Platon’un yaptığı gibi “Platonik İdealar” teorisini eleştirir.
--Platon’un her diyalogunda tek bir konu baştan sona işlenmez; hemen hemen her diyalogda çeşitli -metafizik, bilgi, ahlak- sorunlarını içi içe buluruz.
--Aristo’nun mantık, fizik, metafizik, ahlak, siyaset vb. üzerine ayrı ayrı yazdığı eserleri vardır. Bunlardan her biri konuyu sistematik olarak işler.
--Büyük bir emprist ve sistemci olan Aristo’nun her adımında Platon’un bir öğrencisi olduğu söylenebilir. Felsefesinin ana kavramları ve düşüncesinin birinci planda olduğu sorunlar, açık olarak, Platon felsefesinden gelmektedir.

Eserleri:
Bilim Eserleri: Organon (mantık kitabı), Ulamlar, Yoruma Dair, Topika, Safsatacıkların Çürütülmesi, Birinci Analitika, İkinci Analitika, Beyan Bilim, Şiir Bilimi
. Metafizikler (İlk felsefe hk.da 12 ciltlik külliyat)
. Tabiat hk.da ve hayvanlarla ilgili biyoloji eserleri vardır.


Aristo’nun Bilim Tarihi Açısından Önemi
--Aristo felsefi düşünürlüğünün yanında bilim tarihi bakımından da önemli bir şahsiyettir. Bazıları onun bilim adamlığı yönünün filozofluğundan daha üstün görmektedir.
--Aristo ele aldığı her alanda veya problemler grubunda o zamana kadarki bütün çalışmaları, ileri sürülmüş olan bütün görüş ve düşünceleri derler, toplar, tasnif eder, sistemleştirir.
Lise (Lyceum)’de kurduğu ilk kütüphanede
--İlk felsefe ve bilim tarihçisidir.
--Eudemos Yunan dünyasının ilk matemetik tarihi yazarıdır.
--Mantık ve biyoloji gibi alanlarda öncülük etmiştir. Kant’ın belirttiği gibi Aristo’nun mantığına 18.yy. sonuna gelinceye kadar hiçbir katkıda bulunulmamıştır.
--“Lise” içinde daha çok İskenderiye ve Bergama kütüphaneleri için model teşkil edecek ilk büyük kütüphaneyi kurmuştur. Çok sayıda haritayı bir araya getirerek bir harita koleksiyonu oluşturmuştur.
--Doğa tarihi üzerine verdiği derslerde kullandığı materyalle bir doğa müzesi oluşturmuştur.
-- Muhtemelen siyasal incelemelerde faydalanmak amacıyla 158 Yunan sitesinin anayasalarını toplatmıştır. Bu anayasalardan sadece biri, Atinalıların Anayasası günümüze ulaşmıştır.

Aristo Felsefesinin Değeri
--Aristo felsefesinde en etkileyici olan konu, sistemin gücüdür. Madde ve form kavramlarının insan deneyiminin her yönünü bütünlüğe kavuşturmak ve açıklayacak şekilde kullanılma tarzıdır. Fiziksel dünya, toplumsal dünya ve insanın ahlaki ve estetik iç hayatı hep birlikli bir dünya görüşü içerisinde bir araya toplanır.
--Form, şetlerin “ne-lik”i, madde ise “bu-luk”udur. Formsuz maddeden ve maddesiz formdan söz edilemez.
--Aristo’ya göre salt form, hareketsiz hareket ettiricidir.
--Biyolojiye önemli katkılarda bulunmuştur.
-- o, bilimsel çalışmalarında amprik yöntemi kullanıyordu. Fakat modern bilimin yöntemi ağırlıklı olarak matematiksel olmuştur.
--Aristo’nun fiziği tek yanlıdır.
--Dinsel deneyiminin kusursuz olduğu söylenebilir.
--Platon’un hayalci ve ironik olduğuve ima ve dolayım yoluyla yürüttüğü yerde, Aristo neredeyse yaya yürüyen bir gerçektir.
--Platon’un yazılarının sıradan deneyim dünyasuının gerisinde, üstünde, ötesinde buluna ve o deneyimi aydınlatmakla kalmayıp aşan, daha iyi ve güzel dünya duygusuyla dolup taştığı yerde, o sıradan bir deneyim üzerinde yoğunlaşmıştır. Onun gerçekliği budur ve ona göre felsefenin işi burada ve şimdi olanı anlamlı kılmaktır.
--Aslında Platon ve Aristo’nun bu dünya görüşleri birbirine zıt gibi görünse de birbirini tamamlar. Bir arada alındıklarında onların teorilerinin ikisi de, Yunan kültürünün ana problemlerini çözmek için el ele vermiş gayret ve çabalarıdır.

Arito’nun Dini
Aristo, Allah ve ruh konularında eksik ve kapalı kalmıştır. Ruhun bundan sonra yaşayacağını inkar etmiyor; ancak bundan Platon gibi “dini” denilebilecek gerçek anlamda bir disiplinin de ortaya koyamıyordu.

Mantık
Aristo’dan önceki felsefede ilkin “doğa”, sonra “insan”la ilgili sorunlar araştırılmış, Platon bunlara da “diyalektik”i eklemişti. Böylece beliren 3 sorunun başına, Aristo yeni bir bilim yerleştirir:”Mantık”(Logike)
--Mantık, bütün bilimler için bir giriştir, hazırlanmadır.
Aristo okulunda mantık, hep bilimsel çalışmanın bir aleti (organon) diye kabul edilmiştir. Nitekim Aristo’nun mantık üzerine yazıları bu ad altında bir araya getirilmiştir.
--Tasım (syllogism), Aristo mantığının çekirdeğidir. Tasım, verilmiş olan önermelerden zorunlulukla neyin sonuç olarak çıkacağını bulmak için yapılan bir incelemedir.

Bilgi Nazariyesi
--Aristo duyumu, felsefenin temeline yerleştirir. Aristo, en güzel duyumun haz verdiğine inanır. Bu da bilgi edinmede görmenin önemini göstermektedir. Ona göre bilgi edinmede başlıca kaynak “dış dünya”dır. Bu yüzden bilgide duyular, büyük önem taşır. Felsefe tarihi içinde felsefi bakış açılarını temelden belirleyen “ülkücülük” ve “gerçeklik” ayrımı onun felsefesinde açıklık kazanmıştır.
--Tek tek şeylerin bilgisinden giderek oldukça evrensel bilgilere ulaşabiliriz. Fakat en evrensel bilgiye tek tek şeylerin bilgisinden ulaşamayız. Buna göre gerçek bilgi üretimi tümevarımla değil tümdengelimle yapılır. Önemli olan daha evrenselden daha özeli ya da daha evrenseli çıkarmaktır.

Metafizik
--“Duyulur somut varlıklar” üzerinde yoğunlaşmıştır. Aristo’ya göre “tanım” (tarif) ve “kanıt” (burhan) duyulur somut varlıklar hakkında değil, belki genel ve tümel olanlar hakkındadır. Bilginin aslı ve oluşması sorunu Aristo’dan başlayarak felsefi düşünceler içinde geniş yer tutar.
--Bilgi eleştiricisi Eflatun için bu sorun, anacak ikinci derecede kalıyordu.
1. Tikel ve Tümel: Aristo’ya göre gerçek olan, ancak bireysel şeydir. (şu insan, bu at gb.) . “cevher”, kendinde olan şey olarak kullanılmaktadır.
2. Madde ve Suret: Madde, şekilsiz sabit cevherdir. Temelde olan odur, suret onun şekil almasıdır.
Örneğim tunç ve mermer, maddedir. Hazırlanmış ve tamamlanmış heykel onun suretidir.
Birine oranla madde olan diğerine oranla suret olabilir. “Kereste” ağaç kütüğüne oranla suret, yapılmış eve oranla maddedir.
3. Hareketli olan şey ve hareket ettirici neden-Tanrı- İmkândan fiil ve gerçeğe geçişi, zorunlu harekete değil değişmeye bağlıdır.
Hareket, henüz tamam olmayan varlıktır. Her şey gibi hareketli olanın da nedeni (illeti) olması gerekir. Bu nedeni daima geriye dönerek izleyelim. Böylece mekân ve zaman başlangıçsız ve sonsuz olduklarından sonunda maddi olmayan bir “ilk hareket ettirici”ye ulaşırız.
O, hareketli değildir ve hareketlendirilemez. Tektir, mutlak olarak yetkinlik sahibidir. Cismani değildir yani bir akli varlıktır, ulûhiyet veya ilahi ruhtur. (nous=akıl).
4. Gaye: Gaye ilkesini ilk kez ileri süren yine Aristo’dur. Her şeyin niteliği ve nedeni, onda içkin olan gayedir. Bunula birlikte Aristo, ilk kez özel bir gai teorinin (Teleologie) koyucusudur.
Aristo’nun 4 ilkesi sanatkârca eserlerde ve zanaatta hemen hemen belirleyici olarak bulunur. “ev” örneğinde, madde olarak taşları, suret olarak ev kavramını, hareket ettirici etmen olarak kalfayı, gaye olarak da gerçek evi anmakta ve göstermektedir.
Dolayısıyla o, esas olarak 4 tür neden tasavvur eder:
• Kavramsal ya da formel neden
• Hareket ettirici veya fiili neden
• Maddi neden
• ve gai neden
Böylece Aristo’nun asıl felsefesi bize, katıksız bir “metafizik” olarak gözüküyor.

Fizik
4 ana unsur: Toprak, su, hava ve ateş uzvi olmayan unsurlar alemini oluştururlar.
Bu 4 unsur nazariyesini Empedokles’ten almıştır. Ancak Empedokles’e göre öncesiz ve sonsuz olan bu unsurlar belli nispetlerde birbirleriyle ya birleşirler ya da ayrılırlar. Aristo’ya göre bu 4 unsur, birbirleriyle değişebilirler. Bunların her birinde, öteki unsurları kendine çevirme gücü vardır. Mesela ateşte, katı cisimleri kendine çevirme, ateş yapma kabiliyeti vardır.
Aristo’da bu dört unsur, en son unsurlar değildir. En son bir takım unsurlara sahiptir ki, birbirine değişen de yalnız bu ana sıfatlardır.
**Aristo fiziği, sıfatçı “Kalitatif” bir fiziktir. Aristo renk ve sesi de eşyanın objektif sıfatları olarak görür.
**Pythagoras fiziği ise unsurların bir takım geometrik şekiller meydana getiren atomlardan ibaret olduğu şeklinde idi.
**Aristo fiziği bütün Ortaçağ boyunca varlığını sürdürmüş ve egemen olmuştur.

Alem Düşüncesi
--Aristo’ya göre Tanrı, bütün aleme ilk hareketi vermiştir. Alem “yeryüzü” ve “gökyüzü alemi” olarak 2’ye ayrılır.
--Yeryüzünü öncesiz ve sonsuz olan 4 unsur oluşturur.
--Gökyüzü alemini ise yine ezeli ve ebedi olan, ama yeryüzü ilke ilgili olan 4 unsurdan çok daha ince ve eksiksiz bir unsurdan yani “Ether”den meydana gelir.
--Antikçağ’da bilinen 5 gezegen, (Venüs, Merkür, Mars, Jupiter ve Satürn) ile Güneş ve Ay gökyüzünü oluşturur.
--Gökyüzü alemi, sabit olan arzın üstünde yükselir ve birbiri içine geçmiş çok sayıda şeffaf kürelerle çevrilmiş Ether’den meydana gelmiştir.

İnsan Anlayışı
İnsan âlemde Tanrı’ya en çok benzeyen ve ona en çok yaklaşmış olan varlıktır. çünkü akla sahip olan insan, bütün üstün bilgileri elde etme yeteneği vardır. İnsan, Tanrı’yı, varlığı, oluşu ve oluşun sebeplerini kavrayabilecek şekilde yaratmıştır.
Aristo’ya göre insan beden ve ruh yapısı yönünden tam bir kosmos, uyumlu bir alemdir. Onu hayvandan ayıran en önemli özelliği (ayrımı)ise düşünebilmesidir, buna bağlı olarak da konuşabilmesidir.

Psikoloji
Ruh Aristo’da organik dünyanın esasını oluşturur. Her canlıda canlılığın belirtisi olan biri etkin, diğeri edilgen iki varlık vardır.
Burada etkin olan ruh, edilgen olan bedendir. Beden madde, ruh ise formdur.
Alıntı ile Cevapla