Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Nisan 2014, 20:45   Mesaj No:3

Ali Parlak

Medineweb Aktif Üyesi
Ali Parlak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Ali Parlak isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38986
Üyelik T.: 10 Şubat 2014
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Karaman
Mesaj: 164
Konular: 25
Beğenildi:76
Beğendi:68
Takdirleri:340
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Uzakdoğu Sporları Adı Altında Budizm Dininin Yayılışı / Ali Parlak

DÖVÜŞ SPORLARI İÇİNE GİZLENEN HURUFLAR BUDİZM DİNİNDE İBADETTİR

Eğilme fiili, Budizm dininin gerektirdiği bir şeydir. Sporcu, salona girerken eğilerek selam verir. Eğilerek selam verme, salondan çıkarken de yapılır. Çünkü salon bir mabettir ve kutsaldır. Mabetlere gösterilen saygı, spor salonlarına da yapılır.

Çalışmalar esnasında hocaya karşı büyük bir saygı gösterilir. Çünkü hoca(sensei), Buda'nın temsilcisidir. Sensei önünde rükuya varılır. Bazı salonlarda ise secdeye kapanılır. Bu Buda'ya saygının bir ifadesidir. ABD'deki pek çok spor salonunda Buda'nın heykelleri mevcut. Bunu Hollywood filmlerinde görüyoruz zaten. Adamlar açıkça tapınıyorlar. Türkiye'de ise buna henüz cesaret edemiyorlar, yoksa kimse gitmez.

Müsabaka sırasında rakip karşısında eğilme muhakkaktır. Çünkü rakip, felsefi olarak düşününce kişinin kendisinden ve Buda'dan farklı değildir. Rakibe karşı da büyük bir saygı ile eğilinilir. Bu saygı Buda'ya saygıdır.

Bu durum ve Budizm dininin felsefesi, ABD'de açıkça anlatılmaktadır. Hatta tüm dövüş sanatları filmlerinde bu duruma vurgu yapılır. Uzakdoğu sporlarını anlatan filmlerin hemen hepsinde, ya Budanın heykeli önünde dolaşılır, ya heykelin önünde saygı ile eğilinilir(buna açıkça tapınmak diyebiliriz), ya da Budizm dininin felsefesine gönderme yapılır.

Türkiye'de bu sporu yapanlar ya bilmeden yapıyorlar, ya da bilenler varsa da açıklamaya çekiniyorlar. İyi niyetimizi kullanarak, bilmeden yaptıklarını söyleyelim. Müslüman bir ülkede bazı şeyleri açıklamak tepki çekebilir. Çünkü kimse bile bile dinden çıkmak istemez.

Gözümüzden kaçan bu müşrik akımın insanlarımıza duyurulması icap etmektedir. Aksi takdirde çok sinsi bir şekilde masum bir spor adı altında bu din yayılırsa, bunun sorumluluğu hepimizin boynuna biner.

Muhtemelen bu spor yapılırken çizilen huruflar(Kata), kişinin şuur altını etkiler. Zamanı gelince de bir çeşit büyü olarak açığa çıkar ve bu sporları yapan kişileri etkisi altına alır. Ahir zamanda çıkacak olan müşrik Deccal'ın ordusuna katılma durumuyla karşı karşıya kalabilirler. Ben müslümanım, bana bir şey olmaz, Deccal'ın ordusuna katılmam diyenler olabilir. Ama biz burada gizli yapılmış olabileceğini düşündüğümüz bir büyüden bahsediyoruz. Otokontrolü tamamen kaybettirecek bir büyüden. Hem de insanın bilmeden kendi kendine yaptığı bir büyüden.

Peki o zaman ne yapacağız? Biz böyle bir spordan mahrum mu kalacağız? Valla bu konuda ancak şöyle tavsiyelerde bulunabilirim:
1- Her nerede olursanız olun, kesinlikle kimsenin önünde eğilmeyin. Hiç kimse kutsal değildir. Hiç bir sahabe, Hz. Peygamber efendimizin(sav) önünde eğilmemiştir. Çok sevmelerine rağmen eğilmelerine izin verilmemiştir.
2- Salona girerken ve çıkarken kesinlikle eğilmeyin. Bizim için camiler daha kutsal, ama kapısından girerken eğilmiyoruz. Çıkarken de geri geri çıkıp, çıkmadan önce eğilmiyoruz.
3- Karate'de ''Kata'', Taekvando'da ''Pumse'' gibi hurfları yapmayın. Çünkü bu hurufları çizince tüm sufliyatı harekete geçirirsiniz. O sufliyat ta sizi tesiri altına alır. Belki siz farkına varmazsınız ama, kimbilir adamlar belki de Mesih Deccal'in gelmesini bekliyor. O zaman da geri dönüşü olmayan bir yola girmiş olursunuz.

Bu din kardeşlerime yaptığım açık bir uyarıdır. Tehlike büyük. Ahiretinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın.

Saygılar.

Ali Parlak

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...].
__________________
O'nunla var ol var olacaksan,
Kurtul O'nsuz tüm var oluşlardan...
Alıntı ile Cevapla