Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24 Nisan 2014, 10:02   Mesaj No:11

ali70

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:ali70 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36490
Üyelik T.: 14 Aralık 2013
Arkadaşları:17
Cinsiyet:
Memleket:karaman
Mesaj: 812
Konular: 38
Beğenildi:236
Beğendi:586
Takdirleri:449
Takdir Et:
Standart Cevap: Müslüman Olduğu Ölünce Anlaşıldı

Bilinmez arkadaşım. Cevabın için teşekkür ederim. Ama cevapların beni tatmin etmedi baştan söyleyim. Neden mi?
Tanımadığın birisi hakkında kafirdir diye cesurca fetva vermişsin. Bak üstüne basarak söylüyorum: ‘’Tanımadığın.’’ İkincisi, senin bu fetvana göre, Peygamber efendimizin(sav) ruhsat tanıdığı Ammar bin Yasir’de kafir oluyor. Hal böyle olunca demek istiyorsun ki: Ben peygamberimizden daha iyi biliyorum ve olayları ondan(sav) daha iyi analiz edebilirim. Bence iyi düşün. Tağutun her türlüsünü reddetmek demişsin. Eyvallah. Ama şunu sorayım: İnsanların kalbini yarıp da bakıyor musun? Eğer öyleyse seni tebrik ederim.

Bir insanın Müslüman olduğunu size kanıtlaması için tağutu reddettiğini uzun uzun anlatıp sizi ikna etmesi lazım. Malum kolay kolay ikna da olmuyorsunuz. Bu durumda sizin pencerenizden bakınca dünya üzerinde Müslüman kalmıyor.

Tevhidin ilk basamağı ‘’LA’’ dır demişsiniz. Eyvallah tevhid la ile başlar. Ama o ilk cümle bir bütündür. Ayrı ayrı işlenmez.
Ayrıca
‘’Lailahe illaAllah,hın ilk basamağı LA İLAHE[ilahlık vasfını kendinde gören kişi kurum ve kuruluşları gerek sözlü gerek fiili red ediyorum ve ettim,ölünceye kadarda red edmeye devam edecem],DAHA SONRA,illa Allah[çünkü Allah tan başka bu vasıfta hiç kimse olamaz]..’’
Demişsiniz.

Sizi tebrik ederim Allah istikamet versin. Ama bu sözü söylerken başkasını eleştirirseniz şeytanın durumuna düşersiniz bir dost olarak hatırlatayım. Şeytan ne demişti: ‘’Ben ondan hayırlıyım.’’ Halbuki şeytan Allah’ı reddetmiyor, yeryüzünde secde etmediği yer kalmamış deniyor. Hatta öyle bir yere gelmiş ki, meleklerin emrine o da muhatap olmuş. Sonra ne olmuş: ‘’Ben ondan hayırlıyım.’’ Ve kovulmuş. Başkalarını etiketlemeden önce bu ince çizgi hep aklınızın bir köşesinde kalsın.

Şimdi demek ki ne oluyormuş: Kimsenin kalbini yarıp bakamazsın. Ama Allah ise tüm kalplere bakar dostum.

Tevhitte tüm tağutu reddetmedikçe, Allahın ilahlığını kabul etme hakkını kazanamazsın diyorsun. Kusura bakma da, siz de dahil(kendi benliğimi de bundan muaf tutmuyorum) hiç kimse tağutu tam bilmiyor, bilmeyince de herkesin bir tağutu mutlaka var. Olmadığını kim garanti ediyor. Allah’tan bir yazı mektup mu geldi. Peygamber efendimiz bile, Allahım seni hakkıyla bilemedim derken, biz kim oluyoruz da ondan daha iyi bildiğimizi iddia ediyoruz.
Peki siz Allahı hakkıyla bilebiliyor musunuz? Hakkıyla bilebiliyorsanız, tağutun ne olduğunu da tam olarak öğrenmişsiniz demektir. Ve Allahın ilahlığını(sizin iddianıza göre) kabul etme hakkını kazandınız.
Ama ben itiraf edeyim ki Allah’ı hakkıyla bilemedim. Dolayısıyla da tağutun ne olduğunu tam olarak bilemiyorum. Çünkü her şey zıttıyla bilinir. Şimdi sizin iddianıza göre ben de kafir oluyorum.
Ben elhamdülillah müslümanım derken, sizin söylediğinize göre sadece bir şeyi iddia etmiş oluyorum. Yani Müslüman olduğumu iddia ediyorum öyle mi?.


‘’Ve bu dinin aslı olan kuralda bütün islam alimleri ittifak ile CEHALETİDE MAZARET GÖRMEMİŞLER DİR. Yani bi kişi yaşadığı zamanın tağutlarını bilsin veya bilmesin red edmemişse mazaretli sayılamaz...’’
Diyorsunuz…
Kusura bakmazsan, bu cümlene göre yeryüzünde Müslüman kalmadığını hatırlatmak isterim.

Uzun sözün kısası: Ben bu kadar yazıyı okumam dersen özetleyim.

1. Tağutu reddetme konusunda hemfikiriz.
2. Ben kimsenin kalbini yarıp bakmadığım için, illa da bu Müslüman diye kimseyi savunmuyorum. Çünkü ben adamı tanımıyorum. Ama adamın ailesi Müslüman dediği için, tanımadığım bu insana hüsnü zanla yaklaştım. Doğrusunu ise Allah bilir. Yanlışı doğrusu varsa mahşer gününde Allah ile hesabını görecektir. Bu beni ilgilendirmez. Bizim yaptığımız boş konuşmak.
3. Siz olaya tamamen sui zanla yaklaşmış olduğunuz için sadece uyarayım dedim. Anladım ki hata etmişim. Üzülmeyin bir daha sizi uyarmayacağım. Çünkü siz doğruyu bildiğinizi söylüyorsunuz. Sizi uyarmak tartışmaya sebep olmaktır. Sizi de günaha sokuyorum. Onun için susuyorum.
4. Son olarak, hiçbir zaman ben ondan daha hayırlıyım demeyin. Dostça bir tavsiye…. Bu nasıl olur dersen. Ben şunu yapıyorum, o yapmıyor. Ben tağutu reddettim ölene kadar da reddedeceğim, o tağutu reddetmedi… Falan filan… Bu gibi cümleler tehlikelidir, ben ondan hayırlıyım demektir.
5. Ancak şöyle söyleyebiliriz. Allah’ım kalplerimizi islama açtıktan sonra başka yöne çevirme. Bizi dosdoğru yoluna ilet, sapmışlarınkine değil.
6. Bunları söyledikten sonra başkalarını eleştirmek hatta kafirdir demek tehlikelidir. Çünkü eleştirdiğin kişi de Allahın kuludur. Kalpler Allahın kudret parmakları arasındadır. Her an başka yöne çevrilebilir. Peygamberimiz bile kalbinin(canım kurban olsun o kalbe) başka yöne çevrilmesinden korkmuş biz kimiz de imanımızdan emin oluyoruz.
7. Şeytan da bir zamanlar kendini güvende hissetmiş ve birisi Allaha isyan edecek diye duyunca lanet etmiş. Bilememiş kendi kendine lanet ettiğini.
8. Son olarak. Cesur açıklamalardan önce Allahtan korkmak lazım. Şu an içinde bulunduğumuz hal bizi gayya çukuruna yollayabilir. Allah korusun.

Sizinle tartışmayacağım. Susuyorum....................
__________________
Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz.
Alıntı ile Cevapla