Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27 Ağustos 2008, 13:46   Mesaj No:3

melis

Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:melis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2229
Üyelik T.: 11Haziran 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 364
Konular: 59
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Peygamber efendimiz(s.a.v)in sünnetlerini anlama ve yaşama...

Sünnetin üçüncü boyutu, kişinin diğer insanlar ve eşya ile münasebetlerini ilgilendiren yönüdür. Klâsik literatürümüzde bu alan muamelât, ahlâk, âdap, eğitim, aile hayatı gibi konulardaki uygulamaları, sünnetin sosyal boyutunu teşkil eder. Bu yönüyle o, hem toplumun üyesi olarak, mükemmel bir İslâm toplumunun nasıl olması gerektiğini pratik olarak göstermiştir. Peygamberimizin kul hakkına karşı hassasiyetini; kuvvetin değil hakkın hâkim olduğu hukuk anlayışını; "Komşusu aç iken tok uyuyan bizden değildir" buyruğundaki sosyal adalet anlayışını; yeryüzünde adaleti hâkim kılmaya esas olan ilây-ı kelimetullah anlayışını; her türlü sömürüyü bertaraf eden ve yaratılmışların en şereflisi olan insanın, insanca yaşamasını hedef alan ekonomi anlayışını, kısaca söylemek gerekirse onun toplum hayatında amaçladığı hedefleri ve esas aldığı ilkeleri sosyal hayatımızın temeline koymayı anlamalıyız. Onun şefkatini, merhametini, affediciliğini, müsahamasını, kolaylaştırıcılığını, yardımseverliğini, alçakgönüllülüğünü, fedakârlığını, vefakârlığını, diğergamlığını, güler yüzlülüğünü, dürüstlüğünü, sözüne sadakâtini, hilmini, cesaretini, cömertliğini, iktisadını, dünyanın geçici menfaatlerine değer vermeyişini, zühdünü, şükrünü, sabrını, azmini, sebatını, tevekkülünü, teslimiyetini, cana yakınlığını, tatlı dilliliğini, inceliğini, zerafetini, hayâsını, temizliğini, vakarını, izzetini, teennisini, yiğitliğini, emanete riayet etmesini elhasıl, tamamını burada sayamayacağımız bütün güzel hasletlerini içimize sindirip karakter haline getirmeyi hayat gayesi edinmeliyiz. Çünkü yüce Peygamber "Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim" buyurarak ebedî risaletin gayesinin ahlâkî kemâle ulaşmış insan-ı kâmil yetiştirmek olduğunu vurguluyor.

Sünnetin bütünlüğü içerisinde en ufak bir detayın bile önemli bir yeri vardır. Fakat sünnetin kendi içinde mertebeleri olduğu da bir gerçektir. Bazı sünnetleri yerine getirmek farz, bazıları vacip, bazıları müstehaptır. Tersinden söylersek bazı sünnetlere aykırı davranmak haram, bazılarına aykırı davranmak mekruhtur.

Prof.Dr.Salahattin Polat
Alıntı ile Cevapla