Konu Başlıkları: İki ayda hafız olabilirsiniz
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Mayıs 2014, 13:59   Mesaj No:26

NİSAREYYAN

Medineweb Sadık Üyesi
NİSAREYYAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:NİSAREYYAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 22593
Üyelik T.: 07 Aralık 2012
Arkadaşları:26
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Mesaj: 579
Konular: 29
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: İki ayda hafız olabilirsiniz

Bir Devlet Üniversitesi’nde Temel İslam Bilimleri dersi veriyor. Fakat bunun ötesinde keşfettiği hafızlık tekniği İslam dünyasını sarsacak nitelikte. Temeli düzgün ve hızlı okuyan bir kişinin, Şahin’in keşfettiği hıfz tekniği (ezber) ile 53, 70, 100 günde hafız olabiliyor. Evet yanlış duymadınız!
Ayrıca doktorasını kitaplaştırmaya hazırlayan Şahin, bu tekniği uygulayarak kısa sürede hafız olmak isteyen kişiler için hazırlamış. Dünyada bir eşi daha olmayan bu yöntemin öğreticisi Şahin’le bu özel tekniği ve Dünya’da hafızlığı konuştuk.

3 yılda resmi belgeli 60 hafız
Üç yılı geçkin bir süre hafız öğreticiliğini yapan Şahin, Kuran kursu hocası olarak 60’a yakın hafız yetiştirmiş. Bu öğrencilerinin yüzde 98’i Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sınavına girip resmi belgelerini alan yani resmi bir otorite tarafından teyit edilen hafızlar.
Bu öğrencilerim içinde iki tane istisnanın dışında bir buçuk ay ile 1 yıl arasında değişen süreçlerin olduğunu öğreniyoruz Şahin’den. Keşfettiği ezberleme tekniğini ilk önce kendi üzerinde deneyip başarılı olunca öğrencileri üzerinde denemiş. Öğrencilerinden çok iyi sonuçlar alan Şahin, bu başarısını akademiye yansıtmayı ihmal etmemiş ve doktorasını da bu alan üzerine yapmış.

Günümüz ezber tekniğinin süresi
Kendi hafızlığını geleneksel yöntemle tekrar ederken bazı hatalardan bir türlü kaçamadığını gören Şahin, beynin ezberleme yeteneği üzerine araştırmalar yapmaya başlamış.
Nörologların makaleleri ve hafıza teknikleri üzerinde araştırmalar yapmış. Bu kısmı kendisinden dinleyelim, Şahin “ezber yaparken beynimizi doğru kullanırsak hata yapmayacağımızı, geleneksel hafızlık tekniğinde beynin yapısını iyi kullanamadığımız için sürenin uzun olduğunu araştırmalarımdan sonra anladım.
Şu an kullanılan hafızlık tekniğinde; bir yandan ezber yapılırken bir yandan devam ediliyor. Ezberlenen sayfalar, beynin muhafaza etmesi için bir şey yapılmıyor. Onu yapmadığımız zaman ezberlediklerimizi de unutuyoruz. Döndüğümüzde eskilerle birlikte yenileri de ezberliyoruz.
Bu külfet olarak sürekli artarak gidiyor ve hafızlığın süreci bu yüzden uzuyor. Oysaki eskileri sağlam bir şekilde tutabilir, onları koruyabilirsek yani kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe atabilirsek ve orada tutmayı başarabilirsek, zaman kaybetmeden sadece yenilerle uğraşırız. Hep yenileri ezberleriz. Bir gün içerisinde ezberleme kapasitemiz her neyse onun üzerinden hesap yapıp hafızlığımızı alabiliriz.”diyor.

Teknik, herkeste etkili
İsteyen herkes ve her yaştan kişinin bu teknikle hafız olabileceğinin altını çizen Şahin, sadece süresinin değiştiğini vurguluyor. Ve ekliyor; “insanların yaşı ilerledikçe zeka kaybına uğradıklarına dair bilimsel açıdan araştırma var mı bilmiyorum. Ancak zeka kullanıldıysa işe yaradığını ve her zaman işe yarayacağını düşünüyorum.
Ve şöyle bir şeye inanıyorum. Ezber yeteneği olan bir insan otuz, kırk, elli yaşında da olsa bu yetenek hala var. Ama yoksa bu on yaşında da öyle, yirmi yaşında da otuz yaşında da. Ama çok ister ve düzenli çalışırsa bunu da aşar. Genelde benim çalıştırdığım öğrenciler için ‘çok iyi öğrencileri alıyor kısa sürede hafıza yapıyor’ deniyor. Ama işin aslı bu değil.”

Düzenli çalışma gerektiriyor
Şu an uygulanan hafızlık öğretisinde bir sayfadan az ezberleyeni hafızlık sınıfına almadıklarını belirten Şahin, kendisinin günde beş satır ezberleyerek hafız olan öğrencisinin olduğunu anlatıyor. Ve ekliyor; “Kuran kurslarında günde bir, iki veya üç sayfa ezberleyen insanlar 3 yılda hafız olabiliyorlar.
Ama benim bir öğrencim günde sadece beş satır ezberleyerek iki yılda hafızlığını resmi bir otoriteden aldı. Yani bir kaybı yok. Önemli olan istikrarlı olması çünkü zamanla gelişiyor ve o beş satırda kalmıyor zaten. Bir hafta beş satırken sonrakinde altı, yedi satır olabiliyor.
Sonra gelişiyor bir, iki sayfaya çıkıyor. Bu arada püf nokta beynin düzenli bir şekilde kullanılmasıdır. Benim yirmi altı yaşında üç ayda ama on dört yaşında olup bir yılda hafız olan öğrencim var. Yani yaşın o kadar etken olduğunu düşünmüyorum. Önemli olan istikrar ve çok istemek”

Dünya’da ve Türkiye’de hafızlık
Doktora tezini hafızlık üzerine yapan Şahin, Dünya’da, Türkiye’de ve tarihte; Peygamber Efendimizin (a.s)’dan bugüne kadar hafızlık nasıl geldi ve uygulandığı üzerine 10 ülkede araştırmalar yapmış ve Endonezya’ya kadar gitmiş.
Gerisini ondan dinleyelim; “hafızlık dünyada nasıl uygulanıyor, ne yapıyor insanlar, bunun standardı nedir diye araştırdığımda tarihten gelen yani Osmanlı’dan gelen bir gelenek olduğunu gördüm. Ama bu geleneğin şu an çok yanlış anlaşıldığını düşünüyorum.
Osmanlı’da hafızlık, bütün İslam bilimlerinin tabanı olarak veriliyordu. Böyle olduğunda sistem çok sağlam ve hafızlık, en altta ve küçük yaşlarda olmak zorundaydı. Mantıklı olan o. Çünkü daha sonrasında bir sürü ilim var. Ama şu an Türkiye’de her şey birbirine girmiş durumda dolayısıyla hafızlığın yaşı olmasına gerek yok.
Yani Osmanlı’dan gelen o gelenek farklıydı. Şu anda da erken yaşta yapılmazsa olmazmış gibi davranılıyor ama bu yanlış. Osmanlının onu yapmasının bir nedeni vardı. Biz şimdi bu yaşlarda hafızlık yapabiliriz. Dünyada da böyle örnekler var. Mesela, Sudan’da 1300 kişinin yatılı kaldığı bir kursa gittim. Orada altı ila seksen yaşlarında hafızlık yapanlar gördüm.

Standartlaşma ve sınırlama yok
Dünya’daki Müslümanların hafızlığa bakışının Türkiye’dekilere göre ciddi anlayış farklılığı gösterdiğini anlatıyor Şahin. Günlük hayatın meşgalelerinin kendilerini yorduğu ve Allah’ın kelamından bir ayet ezberlemeyi kendileri için kârdır diye baktıklarını tespit eden Şahin, Türkiye’de sadece ezberlemeye odaklı bir hafızlık olmasının üzücü olduğunu söylüyor.
Şahin, “Türkiye’de hafızlar, sonrasında Arapça öğrenme ihtiyacı hissetmiyorlar oysaki asıl amaç anlamak ve yaşamak olmalı. Ezberlemekte çok güzel, asla küçümsenemez.
En başta Peygamberimiz(a.s), ezberlemiştir. O’nun sünnetidir ve bizim de yapmamız çok güzel olur. Ama O, anlamış ve yaşamıştır. Yani böyle yaptığımızda yaş sınırlaması da sıkıntı değil, zaman da sıkıntı değil.
Ben, kendi öğrencilerimde zamanı önemsedim çünkü yaşları küçük, eğitime devam etmeleri lazım. Osmanlı’nın sistemini çok beğeniyorum. Ben de öğrencilerimi hafız olduktan sonra imam hatip ve ilahiyata sonra yüksek lisans ve doktora ve bu alanda ilerlemeleri için destekliyorum.
O yüzden benim öğrencilerim için zaman önemli. Ama hayatın herhangi bir biliminde hafız olmak isteyen insan için yaş kesinlikle önemli değil”. Eğitimle birlikte hafızlığı çok beğenen Şahin, asıl olanın insanları hayattan koparmadan, hayat devam ederken Allah’ın kelamını ezberlemek olduğunun altını çiziyor.
Hafız yetiştirilirken insanları sosyal hayattan soyutlamanın ve bir insanın üç yıl boyunca sadece hafızlıkla uğraşılması sonucunda psikolojik anlamda o öğrencilerin eğitimlerini bitirdiklerinde hayata adapte olmada çok ciddi sıkıntılar çektiğini belirtiyor.
Hem manevi hem sosyal anlamda hayatın değiştiğine vurgu yapan Şahin, bugün teknolojik anlamda bile üç yıl sonrasını hesaplamak mümkün değilken neden bu kadar yıl vakit kaybedildiğinin düşünülmesi gerektiğini söylüyor.

Uygun zaman dilimi
Hafızlık (ezber yapmak) için en uygun zamanın gecenin üçte biri olarak tarif edilen Teheccüd denilen bir vakit olduğunu öğreniyoruz Şahin’den. Bu vakitte beynin ezber kabiliyetin en doruk noktada olduğunu ise şöyle anlatıyor bize;
“Bilimsel olarak bu şöyle açıklanıyor: Bütün evrene dağıtılmış bir enerji var. İnsanlar bunu ortak olarak kullanıyor. Ama bir kısmı uyuduğunda o açıkta kalan enerjiyi uyanık olanlar kullanıyor.
Ben, teheccüdün sünnet olmasından dolayı böyle bir bereketi olduğuna gerçekten inanıyorum. Çünkü normalde gün içerisinde iki saatte bir sayfa ezberleyeceğinizi gece vaktinde bir buçuk, bir saatte ezberleyebiliyorsunuz. Bir de yeni kalkmışlığın etkisi olabilir. Yani beyin dinlenmiştir onun etkisi olabilir. Sadece Peygamberimizin(a.s)’ın sünnetinin uygulamanın bile insanın hayatına getirdiği bir bereket var.”

Ailelere tavsiyeler
Eğitim mi hafızlık mı diye bocalayan ailelere Şahin’in tavsiyesi önce Kuran oluyor. Kuran’ın, insanları hayattan koparan bir kitap olmadığını tam tersine hayatı ona göre yaşatmayı amaçlayan bir kitap olduğunu söylüyor.
Okulla birlikte okula rağmen hafızlığı, çocukların çok rahat yapabileceğini belirtiyor ve ekliyor; “öncelikle yüzüne eğitim yani harfleri öğrenme, kuranı öğrenme, işlek hale getirme, bir sayfayı 3 dakikaya indirmeye gelinceye kadar bir öğrencinin illa bir kuran kursuna gidip bir yıl geçirmesine gerek yok.
Bunu yaz aylarında özel bir hocayla, biliyorsa ebeveyni ile yapılabilir. Bir yazda olmadıysa iki yazda bu seviyeye gelinir. Hele küçük çocuklar için çok rahat gelinir. Küçük çocuklar hem çok taze hem de çok da iyi öğreniyorlar.
Bu seviyeye geldiğinizde çocuğunuzu hafızlığa verdiğinizde en az 1 yıl kazanırsınız. Kendi öğrencilerimde veya üniversitede okuyan öğrencilerimde denediğim şey şuydu: yazın ezber yapıyoruz, kışın yeni ezber yapmadan sadece onu koruyoruz ve okula devam ediyoruz.
Bir sonraki yaz kaldığımız yerden devam ediyoruz. Eğer bir yazda bitmediyse ikinci yaz kaldığımız yerden ezber yapıyoruz. Okuldan da taviz vermiyoruz bu çok önemli.
Okul hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Eğer hala bitmediyse bu şekilde ezberlediklerimizi koruyoruz ve bu şekilde devam ediyoruz. Sadece yaza yatırım yapıyorduk ve bu şekilde hafız yaptığım hem liseden hem üniversiteden öğrencilerim var.”

Gelecek projeler
Hıfz etme tekniğinin röportajla anlaşılacak bir şey olmadığı için anlatmayan Şahin, basılacak kitabında; tüm merak edilen ayrıntıları örnek ve resimlerle yer aldığının altını çiziyor. Ve ekliyor; “ kitabımda beynimizi nasıl kullanmalıyız, hafızlık, ezbere nasıl başlayacağız, nasıl dinleteceğiz, sayfayı nasıl böleceğiz, uyarıcı noktalarımız neler, tüm açıklamalar yer alıyor. Doktora tezim basılacak inş.
Bunun dışında merak eden insanlar için bir veb sayfası kurmak ve sponsor bulabilirsem bu hafızlık tekniğini anlatan kâr gütmeyen interaktif bir eğitim seti yapılmasını çok istiyorum.
Amacım; para kazanmak değil, isteyen herkesin bu teknikle çok kısa sürede hafız olabilmesine vesile olabilmek. Bu hafızlık tekniğinden ne zaman bahsetsem arayanım çok oluyor. Talep eden herkese çok istediğim halde ayırabilecek vaktim yok. Ama bir eğitim seti ile hafız olmak isteyen herkes amacına ulaşabilir.
Hatta tüm dünya dillerinde de olsa bu set, ne güzel olurdu.” Kendisini bizzat arayanları Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hafızlık eğitimi için verdiği dokümana yönlendiren Şahin, Başkanlığın hazırladığı hafızlık programı içerisinde alternatif olarak kendi tekniğinin yer aldığını belirtiyor ve okuyucuların Diyanet’in veb sayfasından da tekniğe ulaşabileceklerini ekliyor.
Sumeyye N. Unver/TRT Vizyon Dergisi

burayı okudum sizin de okumanızı istedim
Rabbim her mümine nasib etsin bu şerefi
__________________
Allah’ım! Senden; Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi dilerim. Allah’ım! Senin sevgini bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli kıl!
Alıntı ile Cevapla