Konu Başlıkları: Abdest/Gusül / Teyemmüm
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18 Mayıs 2014, 15:47   Mesaj No:8

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Abdest

Gusül

Sözlükte, bir şeyi su ile yıkama ve yıkanma anlamına gelen gusül, fıkıh
terimi olark, bütün vücudun temiz su ile yıkanması şeklinde yapılan hükmi
temizlik işlemini ifade eder. Türkçe’de guslü anlatmak için daha çok “boy
abdesti” tabiri kullanılır. Daha önce de ifade edildiği üzere, fıkıhta abdeste
küçük temizlik, abdest almayı gerektiren hallere küçük kirlilik (hades-i asgar),
gusle büyük temizlik, guslü gerektiren hallere ise büyük kirlilik (hades-i
ekber) denilir.
Büyük ve hükmi kirliliği ortadan kaldıran gusül dinen farzdır. Kur’ân’da
konuyla ilgili olarak şöyle buyurulmuştur: “Eğer cünüp iseniz iyice
temizlenin” (el-Mâide, 5/56), “…Bu sebeple ay halinde olan kadınlardan
uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın…” (el-Bakara, 2/222),
“Ey iman edenler! Siz sarhoş iken -ne söylediğinizi bilinceye kadar- cünüp
iken de -yolcu olan müstesna- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın…”
(en-Nisâ, 4/43). Hz. Peygamber’in de gusülle ilgili pek çok hadisi vardır
(Buharî, “Gusül”, 28; Müslim, “Hayz”, 87, 88).
Aslında hükmi temizlik vasıtası olan guslün maddi temzilik yönü ve
sağlık açısından önemli faydaları da bulunmaktadır. İslâm medeniyetinin ve
Müslüman milletlerin bir özelliği olan gusül, cünüplük halinin vücutta yol
açtığı yorgunluk ve gevşekliği giderir, bedende yeni bir denge kurar, kan
dolaşımını düzenler, kişiyi hükmi kirilik sıkıntısından kurtararak ibadete
hazırlar.

Guslü Gerektiren Durumlar
Gusül, hükmi-dinî temizlenme ve arınma vasıtası olduğu için guslü
gerektiren şeyler de, hükmi kirlilik durumu olarak kabul edilen cünüplük,
hayız ve nifastır. Buna göre, dinen yükümlü olanlar, cünüp olunca veya
kadınların hayız ve nifas kanları kesilince gusül abdesti almaları gerekir. Bu
üç durumun dinî literatürde büyük kirlilik olarak anılması, bu durumdaki
kimselerin dinen necis (pis) sayıldığı anlamına gelmemektedir. Cünüp olan
kimselerin, hayız ve nifas gören kadınların hükmen kirli olmaları, namaz,
tilâvet secdesi, Kâbe’yi tavaf, Kur’ân’ı elle tutma, Kur’ân okuma, mescide
girme gibi belirli ibadetleri veya ibadetle ilgili fiilleri yapmak için gerekli
ruhî ve manevi hazırlığa sahip olmamaları anlamına gelir.
Cuma ve bayram namazlarına gitmek, toplantılara katılmak için,
yolculuktan dönen, baygınlıktan ayılan, hac ve umre için ihrama giren
kimselerin, istihâza kanından temizlenen kadının gusletmesi sünnet veya
müstehaptır.
Guslü gerektiren durumlardan kadınlara mahsus haller olan hayız ve nifas
ilgili başlıkta birazdan anlatılacağı için burada kısaca cünüplük üzerinde
durulacaktır.
Cünüplük: Fıkıh dilinde cünüplük, cinsel ilişki veya başka bir yolla
meninin şehvetle gelmesi (inzâl) sonucu oluşan hükmi kirlilik halidir. Bu
durumda olan kimselere “cünüp” veya “cenâbet” denir. Cinsel ilişkiye
girildiğinde meni gelse de gelmese de taraflar cünüp olur. Erkek veya
kadından herhangi bir sebeple meninin şehvetle gelmesiyle de cünüplük
oluşur. Kişinin cünüp olması için, meninin uykuda gelmesiyle uyanıkken
gelmesi arasında fark yoktur. Önemli olan meninin yerinden şehvetle
ayrılmasıdır, vücuttan dışarı çıkarken şehvetin bulunması şart değildir.
Meninin yerinden şehvetle ayrılması şart olduğu için şehvet olmadan gelen
meniden dolayı kişi cünüp olmaz. Mesela, zıplamak, ağır bir şey kaldırmak
veya hastalık sebebiyle gelen meniden dolayı gusül gerekmez.

Guslün Farzları
Fıkıh mezheplerinin ortak kabulüne göre gusül, bütün vücudun kuru bir yer
kalmayacak şekilde yıkanmasından ibarettir. Ancak fıkıh bilginlerinin ağız ve
burnun gusle dâhil olup olmamasındaki görüş ayrlıkları guslün farzlarının da
farklı olarak tespitine yol açmıştır. Hanefî ve Hanbelîlere göre, gusülde ağız
ve burnun içi bedenin dış kısmından sayılmıştır. Bu mezheplere göre guslün
farzı üçtür. Bunlar da; ağzı su ile yıkamak (mazmaza), burna su çekmek
(istinşak) ve bütün vücudu yıkamaktır. Mâlikî ve Şâfiîlere göre ağız ve
burnun içini yıkamak sünnettir. Hanefilere göre gusülde niyet sünnet, diğer
mezheplere göre farzdır. Mâlikilere göre vücudu ovalamak ve gusül
işlemlerinde ara vermemek farzdır.

Guslün Sünnet ve Adabı
Guslün belli başlı sünnet ve âdâpları şunlardır: Gusle besmele ve niyet ile
başlamak, öncelikle elleri ve avret yerini yıkamak, bedenin herhangi bir
yerinde kir ve pislik varsa onu gidermek, sonra namaz abdesti gibi abdest
almak, abdestten sonra önce üç defa başa, sonra sağ, sonra sol omuza üçer
defa su dökmek, sonra diğer uzuvları yıkamak, her defasında bedeni iyice
ovuşturmak, her azayı üçer defa yıkamak, suyu ölçülü kullanmak, yıkanırken
avret yerlerini örtmek, gusül esnasında konuşmamak.
Guslün sünnet ve adabına riayet etmemek mekruhtur.
Cünüp olan kimseye dinen bazı kısıtlamalar getirilmiştir. Buna göre,
cünüp kimse temizleninceye kadar, farz veya nâfile herhangi bir namaz
kılamaz, tilâvet secdesi yapamaz, Kâbe’yi tavaf edemez, Mushafı eline
alamaz, camiye giremez ve orada bulunamaz. Ancak bu kimseler dua ve zikir
amacıyla besmele çekip Fâtiha, İhlâs, Âyetü'l-kürsî gibi sûre ve ayetleri
okuyabilirler.
Alıntı ile Cevapla