Hayızın Süresi  Hanefilere göre hayızın en az süresi üç gün üç gece, en uzun süresi ise on gün  on gecedir. Üç günden az, on günden çok gelen kan “istihâza” kanıdır. Şâfiîlere göre en az hayız süresi bir gün bir gece, en çoğu onbeş gün ve
  gecedir. Kadınlar bu süreler arasında kendilerine ait adet sürelerini  tecrübeleriyle belirlerler.
 
 
 2-Nifas (Loğusalık)
  Nifas, doğumun arkasından gelen kandır. Bu kanın gelmesiyle kadında bazı  ibadetleri yapmaya engel olan hükmi kirlilik (hades) durumu oluşur.Dilimizde bu duruma loğusalık, nifas halindeki kadına da loğusa denir.    Hayızlı kadın gibi loğusa da maddeten temiz sayılır. Dolayısıyla onun da, bedeni, artığı, teri ve pişirdiği temizdir.
 Loğusalığın en kısa süresi için bir sınır yoktur. Bir gün bile sürebilir. Bu
 süreyi belirleyen bir ayet veya hadis olmadığından, loğusalığın var olduğu
 süre dikkate alınır. Bu süre de kadınlara göre değişebilir. Hanefilere göre en
 uzun süresi kırk, Şâfiîlere göre ise altmış gündür. Azami süreden sonra gelen
 kan istihâza kanı sayılır. Nifasın başlangıcı, el ayak gibi organları belirmiş
 bir çocuğun dünyaya gelmesiyle başlar. Henüz organları belirmemiş bir
  düşükten dolayı nifas hükümleri uygulanmaz.     Hayızlı ve Nifaslıya Ait Dinî Hükümler
     Hayız ve nifas, bir nevi abdestsizlik ve cünüplük hali, yani hükmi kirlilik
 
 (hades) veya mazeret kabul edilir. Bu durumda olan kadınların tabi oldukları
 
 dinî hükümler kısaca şöyledir:
 
 1. Boy abdestinin (gusül) gerekmesi ve cinsel ilişkinin yasak olması:
 
 Hayız ve nifas durumunda olan kadınların bazı ibadetleri yapmaları ve
 cinsel ilişkiye girmeleri haramdır. Dolayısıyla bu durumları sona eren  kadınların boy abdesti almaları gerekir. Namaz, oruç ve hacda tavaf gibi
 ibadetleri yapabilmeleri, Kur’ân’ı ele almaları ve Kur’ân okuyabilmeleri
 ve kocalarının kendileriyle cinsel ilişkiye girebilmesi için böyle bir
 abdesti almaları farzdır (Buharî, “Hayz”, 19, 24; Müslim, “Hayz”, 62,6
 
 
 2. Kadının âdet görmekle ergen sayılması: Genç kız âdet görmeye
  başlayınca ergen sayılır ve namaz, oruç, hac, zekât gibi dinî emir ve  yasakların muhatabı olur (Ebû Dâvûd, “Salât”, 84).
 
 
 3. Namazdan muaf tutulma ve orucu erteleme: Âdetli ve loğusa kadının
  namaz kılması ve oruç tutması câiz değildir. Hayzın bu iki ibadetin ifasına  engel bir mazeret sayıldığında fıkıh bilginleri görüş birliği etmişlerdir.
 Hayız süresince terk edilen namazların kazâ edilmesinin gerekmediği,
 oruçların ise temizlendikten sonra tutulacağı hususlarında da görüş birliği
 vardır. Bu konudaki görüş birliğinin delili, Hz. Peygamber'in bilgi ve
 onayı dâhilinde cereyan eden uygulamalardır (Buharî, “Hayz”, 19, 20;
  Müslim, “Hayz”, 69; Ebû Dâvûd, “Tahâre”, 104).