Konu Başlıkları: Kur’ân’ın okunması
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26Haziran 2014, 20:22   Mesaj No:2

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Kur’ân’ın okunması

B.Kırâat

1.Kırâatın tanımı ve kırâatle ilgili bazı kavramlar

Kırâat, “Karee” fiilinden masdardır => sözlükte: okumak
=> Terim olarak: herhangi bir kelime üzerinde med, kasr, hareke, sükun, nokta ve i’râb bakımından meydana gelen değişiklik.

Kurrâ => sözlükte: okuyucu, okuyan anlamına gelir ve “Kâri” kelimesinin çoğuludur.
=> Istılahta ise: yedi ya da on kırâatın kendilerine nisbet edildiği imamlara denir.
Ayrıca Kur’ân’ın tamamını ezberleyen ve ondaki kırâatlara hakkıyla vâkıf olan kimselere de kurrâ denir.
→ Hz. Peygamber dönemindeki anlamı, nâzil olan herhangi bir vahiy metnini ezberleyen kimse demekti.
Rivâyet = kırâat imamlarının râvileri arasındaki ihtilaflara denilmektedir.
Tarîk = râvilerden sonra gelenlerin ihtilaflarını ifade etmektir.
2.Kırâatlerin tespiti

Ashâbın Resûlullah (sav)’tan kırâatı alış tarzları çeşitli idi. Bu kırâatleri okuyan kurrâlar çeşitli İslâm beldelerine dağılmışlar ve onların okudukları kırâatler de, okuyucuların isimleriyle anılır olmuştu.

Hicrî ikinci asrın sonlarında İslâm bilginleri ellerinden gelen gayreti göstererek bütün kırâatleri bir araya topladılar. Vecihleri ve rivâyetleri okuyanlara nisbet ettiler, sahih ve şazz kırâatlerin arasını, belirlemiş oldukları birtakım usûl ve esaslara göre ayırdılar.
3.Kırâat çeşitleri

Kırâatler senedleri açısından 2ye ayrılır: sahih ve gayr-i sahih (şazz)
  1. Sahih= mütevâtir ve meşhûr
  2. Gayr-i sahih= âhâd, müdrec ve mevzû
(a.)Sahih kırâatler
  1. Sahih ve muttasıl bir senedle Hz. Peygamber’e ulaşan.
  2. Bir yönüyle de olsa Arap dilinin gramerine uygun olan.
  3. Kitâbet bakımından Hz. Osman’a nispet edilen Mushafların resm-i hattına aykırı olmayan kırâatlerdir.
→ Mütevâtir ve meşhûr olmak üzere ikiye ayrılır. Bunlar okunan ve inanılması vacip olan kırâatlerdir.
(aa.) Mütevâtir kırâat

Yalan üzerine ittifak etmeleri aklen mümkün olmayan bir topluluğun, aynı vasfı taşıyan başka bir topluluktan muttasıl bir senetle naklettikleri ve sahih kırâatın diğer iki şartini da bünyesinde taşıyan kırâat demektir.
Cumhûra göre bu kırâat, kırâat-ı seb’a/yedi kırâat imamının naklettiği kırâatlerdir.
(ab.) Meşhûr kırâat

Adâlet ve zabt sahibi kimselerin rivâyet etmesiyle senedi sahih olup, Arap dili gramerine ve yazı itibariyle Hz. Osman’ın istinsah ettirmiş olduğu mushaflara uygun düşmekle birlikte mütevâtir derecesine ulaşamayan, ancak gördüğü kabul ile kırâat âlimleri arasında şöhret bulmuş kırâatlere de meşhûr kırâat denmektedir.
(b.)Sahih olmayan (Şazz) kırâatler

Mütevâtir kırâatın 3 şartını veya bu şartlardan herhangi birini taşımayan kırâatlerdir.
(ba.) Âhâd kırâat

Senedi sahih olmakla birlikte yazım bakımından Hz. Osman (ra)’ın Mushafına veya Arap dili gramerine uygunluk arz etmeyen kırâatlerdir.
(bb.) Müdrec kırâat

Kur’ân’ın bazı âyetlerine tefsir maksadıyla yapılan ziyâdelere de müdrec kırâat adı verilir. Bu tür ziyâdeler Kur’ân’dan olmayıp tamamen açıklama ve şerh amacıyla yazılan şahsî notlardan ibarettir.
(bc.) Mevzû/Apokrif kırâat

Tamamen asılsız olup hiçbir esasa dayanmayan uydurma kırâatlerdir.
4.Kırâatlerdeki çeşitliliğin hikmetleri
  1. Araplar Kur’ân inmeden önce farklı lehçeleri konuşuyorlardı. Kur’ân’ın ilk muhataplarına onu farklı kırâatlarda okuma imkanı verilmesi, birden çok lehçe konuşan çeşitli Arap kabilelerinin, tahrif etmeden ve günaha düşmeden Kur’ân’ı okumalarını kolaylaştırmak içindir.
  2. Bir baksa himeti ise Bütün Arap kabilelerine onun mucize bir kitap olduğunu göstermektedir.
  3. Kırâatler ayrıca Hz. Peygamber ümmetinin diğer ümmetlere olan üstünlüğünü de ortaya koymaktadır. Çünkü bu ümmet çeşitli okuma tarzlarını Peygamber’den öğrendikten sonra söz konusu kırâat şekillerini bir ilim haline getirmek için gayret göstermişlerdir.
5.Kırâat imamları ve râvileri
  1. Nâfi:Ebû Abdirrahman Nâfi b. Ebi Nuaym el-Leysî [ö 169-785]. Aslen İsfahanlıdır. Kırâatı 70 kadar Medine’li kurrâdan almıştır. Kedisi Medine’de ikâmet edip pek çok kimseye kırâat öğretmiştir.
  2. İbn Kesîr:Abdullah b.Kesîr el-Mekke [ö 120-738]. Mekkelilerin kırâat imamları sayılan İbn Kesir tâbiûndandır.
  3. Ebû Amr:Ebû Amr b. el-A’lâ el-Mâzinî [ö 154-770]. Basralıların kırâatta imamıdır. Zühd ve takva sahibi bir zât olduğu söylenmektedir. Kırâatı birçok tâbiûndan almıştır.
  4. Ibn Âmir:Abdullah b.Amr el-Yahsûbî [ö 118-736]. Şamlıların kırâat imamı olarak bilinmektedir.
(devamı sayfa 136-138)
6.Kırâatlerin bugünkü durumu

“Kırâat-ı aşere” diye bilinen on kırâattan 3 tanesini bugün Müslümanlar pratik olarak kullanmakta. Tamamını ise ancak bu işi ehlinden özel ders almak suretiyle öğrenen bazı kimseler okumaktadır. 3 kırâat:
  • Âsım kırâatı: Zamanımızda Müslümanların çok büyük bir çoğunluğunun okuduğu kırâattır.
  • Nâfi kırâati: verş rivâyeti bugün Mısır hariç, Kuzey Afrika’nın bazı bölgelerinde okunmaktadır.
  • Ebû Amr kırâatı: yeryüzünde en az okunan kırâattır.
→ 10 kırâat imamına nisbet edilerek okunan kırâatlerin hepsi sahihtir, haktır ve hepsi Peygamberimize dayanmaktadır. Sahih kırâatlerin nisbet edildiği imamların hepsi de bu kırâatleri kendi hocaları vasıtasıyla Hz. Peygamber’e ulaşan bir senetle ondan almışlardır. Bundan dolayı sahih kırâatler arasında doğruluk veya güzellik bakımından bir ayırıma gitmek câiz görülmemiştir.
Alıntı ile Cevapla