sevgi değer  medine  müdavimlerine  İlla Edep                 
efedimiz as.    
Allah bir kulunu helak etmek isterse ondan hayâsını alır.  
Hayâsı alındığında onu hep uğursuz bulursun.  
Onu hep böyle bulduğunda emanet duygusunu da yitirir.  
Yitirince onu hep hain olarak görürsün.  
Onu bu halde görünce merhamet duygusunu da kaybeder.  
O bu hale düşünce onu kovulmuş bir halde bulursun.  
En son onu öyle bir halde görürsün ki  
İslam halkası artık onun boynundan alınmıştır."      
Hak aşığı Yunus Emre’de şöyle der:    
Ehli diller arasında aradım, kıldım talep.  
Her hüner makbul imiş, illa edep illa edep.      
Edep,  
Bir toplumda örf, adet ve kural halini almış  
İyi tutum ve davranışlar veya bunları kazandıran  
Bilgi anlamında kullanılan bir terimdir.    
Terbiye,  
İnsanlara lütuf ile muamele etmek,  
Güzel ahlak, usluluk, hayâ,  
Sünnete uygun hareket etmek demektir.    
İnsanı, diğer canlılardan ayıran  
En belirgin özellik, akıl ve hayâdır.  
Çünkü insan, ancak bu iki meziyetiyle  
Güzel ahlak ve edep sahibi bir kişiliğe kavuşur.  
Doğuştan insanda var olan utanma hissi,  
Onu, kendiliğinden bazı tedbirler almaya sevk eder.  
Nitekim en ilkel toplumlarda insanların,  
Ağaç yapraklarından elde ettikleri veya  
Bitki liflerinden ördükleri parçalarla örtünmeleri,  
Bunun açık bir delilidir.  
Böyle bir his, akıl ve imanla birleşince,  
O zaman, çoğunluğun benimsediği ahlak ve edep kuralları,  
Daha belirgin bir biçimde ortaya çıkar.  
Toplumun çözülmesiyle ahlaki kokuşma başlar.    
Peygamber Efendimiz İbn Mace'de geçen  
Bir hadis–i şeriflerinde şöyle buyurur:    
Allah bir kulunu helak etmek isterse ondan hayâsını alır.  
Hayâsı alındığında onu hep uğursuz bulursun.  
Onu hep böyle bulduğunda emanet duygusunu da yitirir.  
Yitirince onu hep hain olarak görürsün.  
Onu bu halde görünce merhamet duygusunu da kaybeder.  
O bu hale düşünce onu kovulmuş bir halde bulursun.  
En son onu öyle bir halde görürsün ki  
İslam halkası artık onun boynundan alınmıştır."    
Edeb,  
Nefsi gerektiği şekilde terbiye etmek  
Ve güzel ahlâk ile süslemektir.  
Edeb, insanın mutlak bir fazilet kaynağıdır.  
Cennet’teki makamlara,  
Amel ve edeple ulaşıldığını da her zaman hatırlamak gerekir.  
Tasavvuf ehli ise  
Edebi, ''Ma-fevkini (üstündekini) çok görmemek;  
Ma-dununu (aşağısındakini) tahkir etmemek,  
Herkesi haliyle hoş görüp Halik’ın hatırı için  
Mahlûka merhamet edip sevmektir'' şeklinde tarif ederler.  
Gönüller sultanı Mevlana edep konusunda şunu söyler. ‘  
Edepsiz, yalnız kendine kötülük etmez;  
Bütün çevreye ateş salar.  
Şu gök, edep yüzünden ışıklarla dopdolu bir hale gelmiştir;  
Melek edep yüzünden suçtan arınmıştır, temiz olmuştur’    
Edepten nasibini alamamış kimsenin  
Milletine faydalı olması mümkün değildir.  
Edep hali olmayan kişi hem kendine  
Hem de çevresine zarar verir.  
İnsan, kendisini her türlü beladan koruyan edep tacını  
Bir an önce giymek zorunda olduğunu unutmamalıdır:    
Edeb bir taç imiş nur-ı Huda’dan  
Giy ol tacı emin ol her beladan    
Divanı Kebir’de  
Sık sık edep kavramına yer veren Mevlana şöyle der:  
Âdemoğlunun eğer edepten nasibi yoksa âdem değildir,  
Âdemoğluyla hayvan arasındaki fark edeptir,  
Gözünü aç da bak cümle Kelamullah’a,  
Kur’an’ın bütün ayetlerinin manası edepten ibarettir.              |