[enderhafızım]

Ağzınızın tadı bozulmasın!

Ağzınızın tadı bozulmasın!



Ağzınızın tadı bozulmasın!
Bozulmasın!
Daha doğrusu bozmayalım!

Düşünün, mutlu olmayınca, yani ağzınızın tadı olmayınca en güzel mekanda en güzel yediğiniz yemekler size zevk verir mi?

Düşünün karşınızda cennet gibi bir manzara elinizde kahve fincanınız, ama ağzınızın tadı yok, yanınızda sevdikleriniz de yok, bu size zevk verir mi?

Bazen bile isteye bozuyoruz, ağzımızın tadını, huzurumuzu.

Evlilik her gencin hayali, hele yürekleri de birleşiyorsa bu gençlerin, ne mutlu.
Ayırmamak lazım birleşen yürekleri, mal, mülk, daha iyi/lüks düğün, daha iyi/lüks gelinlik, daha iyi/lüks balayı uğruna. Bozmamaları lazım ağız tatlarını ihtiyaçtan fazlası uğruna.
Ödeyemeyecekleri, ya da senelerce ödeyemeyecekleri borçların altına girmek, huzursuzluktan öte bir şey vermez ki insana..

Gücünün yeteceğinden fazla emekle yapılan düğün, balayı hazırlıkları = En azından 2 sene yüklü miktarda ödenecek taksitler
Borçlu insan = Stresli İnsan
Borçu İnsan = Borcunu kapatmak için, çalışma gücünden fazla çalışan insan = Stresli İnsan
Stresli Karı = Stresli [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] = Hiç uğruna yıkılan yuva = ÜZÜNTÜ

Sonuç ne yazık ki, çoğu zaman böyle...

Bazen de daha iyi bir [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]de oturmak adına bozuyoruz ağzmızın tadını.
Bazen daha çok paraya sahip olmak için.

Bazen de çocuğumuzu özel okulda okutmak adına, daha bebekken, onu bizsiz bırakıyoruz. Daha iyi şartlar sunmak için, daha yoğun çalışıyoruz. Çocuğumuzun paradan daha çok bize ihtiyacı olabileceğini hatırlamıyoruz, ya da geç hatırlıyoruz, bozuyoruz ağzımızın tadını. Kaybetmiş olabiyoruz, çocuğumuzun bize olan sevgisini, güvenini.
Üzüntü kaplıyor çoğu zaman dört bir yanımızı...

Unutmayalım, ağzımızın tadı, huzurumuz olduktan sonra küçücük şeyler bile bizi mutlu edebilir.
Daha fazlasına, sahip olmak adına, bozmayalım ağızlarımızın tadını!


Gülşah D.