.. Bugün Ölürsem .. 
    Bugün Ölürsem
 Kuşları susturun bugün ölürsem 
 Bırakın pirinç kafeslerinin parmaklıklarının arasından gözlerini dikip 
 Annemin ağlamasını izlesinler 
 Saatlerin dümdüz suratlarını siyah kumaşla örtün 
 Ve alarmları kapatın 
 Derenin çamurlu suyunu da susturun 
 Fısıldayın dereye "O öldü, O öldü" diye ..
  Bugün ölürsem 
 Yatağımın altındaki kağıtları 
 Kömürden yapraklara dönene kadar yakın 
 Ki ölmüş sesim de sussun ..
 Ve hatıramı utandırmasın ..
  Bugün ölürsem 
 Kutusundan içmelisiniz sütü büyük bir şehvetle 
 Alışveriş merkezindeki bütün kör hayaletlerin 
 Ve kibirli mankenlerin 
 Ve alışveriş merkezi tanrılarının önünde 
 kişneyip çığlık atmalısınız 
 Sağlam bir patırtı koparmalı 
 Sıkı bir şamata yapmalısınız orada..
 Öyle gürültülü olmalı ki 
 Kuşlar, gökyüzü, yağmur susmalı ..
  Bugün ölürsem çıldırmalı ve özgür olmalısınız 
 O soğuk yüzlü mankenlere yaklaşıp 
 Ayakkabılarını çıkarmalı 
 Ve ayak parmakları var mı diye bakmalısınız ..
 Ve eğer varsa 
 (Bence keskin olmayan koyu kahve tırnakları da vardır) 
 Manken eti nasılmış diye 
 Bir tadına bakmalısınız ..
 Ayakkabılarını öpmelisiniz ve sakar dilinizle emmelisiniz 
 Bunu da ölmemiş olan alış-verişçi insanların 
 Ve parfüm standındaki bayanların önünde yapmalısınız 
 Herkese haykırmalısınız"O öldü,o öldü" diye 
 Ve benim hayal ettiklerimi yapmalısınız ..
  Markete gidip 
 Elmalardan sulu ısırıklar alıp 
 Sonra elmaları geri koymalısınız 
 Doğrudürüst tanımadığınız insanları tutkuyla öpüp 
 Başlarını döndürmelisiniz...
    Rachel Corrie