Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12 Ekim 2014, 14:54   Mesaj No:51

GÖKCEN_AZRA

Medineweb Emekdarı
GÖKCEN_AZRA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:GÖKCEN_AZRA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 27691
Üyelik T.: 25 Nisan 2013
Arkadaşları:15
Cinsiyet:ANNE
Memleket:ARZ
Yaş:41
Mesaj: 2.427
Konular: 105
Beğenildi:95
Beğendi:4
Takdirleri:60
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: ŞÛRA suresini sorularla tanıyalım

Şura Suresi (Arapça: سورة الشورى) Kur'an'ın 42. suresidir.
23. ve 26. ayetleri Medine’de diğer ayetleri Mekke'de indirildiğine inanılan sure 53 ayetten oluşur.
Sure ismini 38. ayette geçen ve Müslümanlar'ın aralarında işlerini danışarak yapmaları gereğini ifade eden şura kelimesinden alır.
Şura, danışma ya da toplu denetim anlamında Türkçeye tercüme edilirken, İngilizce'ye (council) konsey, meclis, kurul, encümen, danışma kurulu, divan, şura, heyet anlamında tercüme edilmiştir.

Şura suresi'nde Allah’ın bağışlayıcı ve esirgeyici olduğundan, Kur’an’ın Arapça vahiy edildiğinden, Allah’ın kudretinden, insanlara doğru yolu bildirmek için görevlendirilen peygamberlerden, kıyamet gününden, kötülüklere karşı sabredilmesinden, affedici olmanın gereğinden, herkesin Allah’a döneceğinden bahsedilir. Yazılış sırasına göre 62. suredir.

Mushaftakİ sıralamada 42., İniş sırasına göre 62. sûredir.
Mekke döneminde, Zuhruf sûresinden önce ve Fussilet sûresinden sonra nazil olmuştur. 23-24, 23-26, 27 ve 39-41. âyetlerinin Medine'de indiğine dair rivayetler de bulunmaktadır.
Fakat üslûp ve içerikleri bu âyetlerin de Mekke döneminde İndiği İzlenimini vermektedir.
Öncesi fussilet, sonrası zuhruf suresi

Sûreye hâkim olan ana fikir, Hz. Muhammed'e (s.a.) bildirilenlerin Allah tarafından vahyedilmekte olduğu, önceki peygamberlere bildirilenlerle ona vahyedilenlerin aynı kaynaktan geldiği, bu sebeple aralarında temel hükümler ve ilkeler açısından birlik bulunduğudur.
Yer yer Yüce Allah'ın yaratma gücüne ve evrende yürürlükte olan yasalarına değinilen sûrede Allah'a şirk koşanların âhirette karşılaşacakları kötü akıbete ilişkin uyanlar yapılmakta, iman edip erdemli davranışlarda bulunanlara âhiretle ilgili müjdeler verilmekte, tebliğ görevinin ağırlığı ve müşriklerin inkarcılıkta direnmeleri karşısında bunalan ve herkesin doğru yola girmesi için çırpman Resûlullah'a -bu dünyada kendi gayret ve seçimlerine göre Allah Teâlâ'nın kimilerine hidayet nasip ederken kimilerini de sapkınlıklanyla baş başa bırakacağı bildirilerek- teselli verilmekte, bulunduğu doğru çizgiyi azimle sürdürmesi istenmekte, Allah'ın hoşnut olduğu müminlerin bireysel ve toplumsal davranış biçimlerinden bazılarına övgü üslûbu içinde işaret edilerek müsliimanlar güzel ahlâk sahibi ve örnek insan olmaya özendirilmektedir.
Sûre, vahyin insan için taşıdığı hayatî öneme yapılan bir vurgu ile sona ermektedir.
Alıntı ile Cevapla