[EyMeN&TaLhA]

nurşen35 Üyemizden Alıntı

Dhbt sınavı günü , yaşadığım olayları sizinle paylaşmak istiyorum....

Sınavdan önce misk ile kampüs içinde sınava gireceğimiz binaları belirlerken , saatimizde olmadığından sınav saatini kaçırma endişesiyle , o anda yanımızdan bir bayan ve bir erkek geçiyordu, misk ( üyemiz ) bayana '' saatiniz varmı ? diye sordu, fakat duymamış gibi yürümesine devam etti. Bende herhalde misk sesini duyuramadı bir kez de ben sorayım dedim . Tesettürsüz bayana '' saatiniz varmı acaba '' diye seslendim. Sert bir şekilde geri dönüp hayır yok dedi. Yanındaki beyefendi saatin kaç olduğunu tereddüt etmeden cevap verdi.

Tesettür konusunda tesettürlü kadınların düşmanıdır , tesettürsüz kadınlar. Ne yazık ki! geneli bu şekildedir. Sınav bitince yine misk ile metroda beklerken haliyle sınavdan çıkanlar bir kalabalık oluşturmuştu. Tesettürlüler, çarşaflılar, peçeliler. Bu arada tesettürsüz bayanlar topluluğuda yüksek sesle aralarında şöyle konuşuyorlardı. '' Burayıda İran'a çevirdiler İran'a ''

Tesettürü benimseyememiş, tesettürün ne olduğunu bilemeyen, o kadar insan topluluğu mevcut ki, hala tesettürü nasıl küçültürüm, nasıl alçaltırım, nasıl yok ederim davası peşinde koşmaktalar. Bu zavallılar diyorlar ki! '' başörtüsü ortaöğretime kadar indi, biz öbür tarafda Atatürk'e ne cevap vereceğiz'' diye.. Yazık size yazık ! Atatürk'e ne cevap vereceklerini düşüneceğinize dönünde Allah'ım sana nasıl hesap vereceğiz '' diye bir düşünün..

Ne diyeyim ! Allah sizleri ıslah etsin.....

bu tür insanlar müslümanları sevmemelerinin sebebi,ahirete yatişemedikleri içindir kardeşim.bu tür insanlar sonlarının cehennem olacacağını biliyorlar ve cennetin de kendilerine uzak olduğunu idrak ettikleri için Allah'a(cc),müslümanlara,tesettürlülere,cüppeliler e,sarıklılara,ahirete kin beslerler...

üstad ne diyor;

"Çünkü insan bilmediği ve yetişmediği şeye düşmandır."


İnsan fıtratında; bilmediği, eli yetişmediği ve ulaşamadığı şeylere karşı nihayetsiz bir düşmanlık hissi vardır.

Şayet insan, Allah tarafından ebedi olarak yokluğa mahkum edilse idi, insandaki bu yaşamak ve cemale ve kemale olan sonsuz iştiyak ve sevgi, sonsuz bir düşmanlığa dönüşürdü. Halk tabiri ile "battı balık yan gider" hesabı, nasıl olsa ebedi yokluğa gideceğim, der.

Allah’ın o sonsuz cemal ve kemaline karşı tahkir ve düşmanlığa başlar. Bu, insanın fıtratında hissiyat olarak vardır.

Üstat, Onuncu Söz'ün Dördüncü Hakikat'inde, bunu şu örneklerle izah ediyor:

“Evet, dürub-u emsaldendir ki, bir dünya güzeli, bir zaman kendine meftun olmuş âdi bir adamı huzurundan tard eder. O adam kendine teselli vermek için, "Tuh, ne kadar çirkindir!" der, o güzelin güzelliğini nefyeder."

"Hem, bir vakit, bir ayı, gayet tatlı bir üzüm asması altına girer, üzümleri yemek ister. Koparmaya eli yetişmez, asmaya da çıkamaz. Kendi kendine teselli vermek için, kendi lisanıyla "Ekşidir" der, gümler gider.”(1)

(1) bk. Sözler, Onuncu Söz Dördüncü Hakikat (Haşiye-2)

sorularla risale

biz sabredelim inşaallah...