|   99 esma 99 dua 
 
 
 Ya Rabbi! Seni tarif etmektedir bütün güzel isimler Sen güzel isimlerini aşikar etmezsen ruhum karanlıkta kalır
 Esma’ül Hüsna’na şahit yaz beni.
 
 
 ALLAH(cc)!
 Sensin Allah(cc) sanadır kulluğum
 Sendedir çarem seninledir varlıgım
 Seni arar ruhum seni anar kalbim
 Başkasına değil sana muhtacım
 Başkasını değil seni çağırırım
 Başkası yaratılmıştır sen yaradansın
 Başkası devamsızdır sen daimsin ve daim eyleyensin
 Başkaları muhtaçtır sen ihtiyaçsızsın ihtiyaçları görensin
 Başka ilah yok sen Allah(cc)’sın
 Sen ki eşi benzeri olmayansın
 Sen ki bütün eksiksiz sıfatların sahibisin
 Cemaline çevir yüzümü başkasına rağbet ettirme kalbimi
 Ya Rahman!
 Sen öyle rahmet edersin ki rahmetinin bir cilvesi cennetim olur
 Rahmetinden bir parıltı sonsuz mutluluğumdur
 Rahmetinin bir damlası herkesin rızkına kefil olur
 Şu çorak gönlüme merhametini indir
 Şu fani ömrümü sonsuzluğa eriştir.
 Ya Rahim!
 Öylesine rahimsin ki kulağını sözüme muhatap eylersin
 Aklıma vahyinle tenezzül edersin
 Öylesine Rahimsin ki istendiğinde zaten verirsin
 İstenmediğinde de lütfedersin
 Öylesine Rahimsin ki hak edene hepten verirsin
 Hak etmeyene bile çok bahsedersin
 Öyle Rahimsin ki dünyayı bu kadar güzel eylersin
 Ahireti ondan daha güzel eylersin
 Ya Rabbi! Korkudan emin eyle beni
 Hüzünden azad eyle kalbimi
 Ateşten uzak eyle beni
 Hicrana düşürme kalbimi
 Ya Vehhab!
 Yokluğa sırf yok oldugu için varlık bahşedersin
 Nankörlerin bile rızkını kesmez inkar edenlere bile nefes verirsin
 Varlığım senin lütfundur senin ihsanındır
 Aciz varlığıma lütfunu ihsanını daim eyle
 Ya Rezzak!
 Hazinende yok yoktur ol dersin her sey olur
 Yarattığın her canlının rızkı senin katında saklıdır
 Vahyin mümin kalplerin selin akılların rızkıdır
 Ya Rabbi! Sana muhtaç olmak en büyük zenginliğimdir
 Senin fakirin eyle beni
 Senin verdiğinle doymak en büyük lezzetimdir
 Sofranda agırla beni
 Ya Melik!
 Kimsenin kimseye fayda vermediği gün hüküm senin
 Gökler yarılırken sahibim sensin
 Yıldızlar dagılırken sahibim sensin
 Varlığım bana ait değil varım yoğum senin
 Elimde olanlar benim değil sahiplendiklerim de senin
 Yokluğa düşürme beni an senin
 Darlık verme kalbime mekan senin
 Ya Kuddüs!
 Sensin kuddüs kutsiyet sendendir bundan öte laf olmaz
 Sen dilemezsen hiçbir şey pak sayılmaz
 Gönlüm sana yönelmedikçe saf olmaz
 Kanımı her nefeste temizlediğin gibi nefsimi arındır pak eyle
 Temizlenenlere muhabbet edersin gönlümü muhabbetinle temizle
 
 Ya Selam!
 Sensin selam sendendir selam
 Emrini dinler ateş ki İbrahim(as) için serin ve selametli olur
 İbrahim(as) gibi dostluğuna kabul eyle beni
 İbrahim(as) gibi ateşi gül eyle tenime
 Gül gibi ateşten çiçekler açtır ruhumda
 Selamını şebnem gibi dokundur kalbime
 
 Ya Mümin!
 Sen hidayetini göndermezsen kalpler nasıl mutmain olur
 Sen kalplere itminan vermezsen kim inandığından emin olur
 Sen inandırmazsan kim mümin kalır
 Revamın tuzağına düşürme beni nefsimin diline bırakma beni
 Öyle mümin eyle ki beni pişmanlıklarım beni sana döndürsün
 
 Ya Müheymin!
 Sensin gariplerin sığınagı
 Sensin kimsesizlerin dayanağı
 Sensin hakkı himaye eden
 Sensin aklımı aldanışlardan kollayan
 Sensin ayağımı tuzaklardan kurtaran
 Sen ki zayıfları kuvvetlilerin şerrinden himaye edersin
 Mazlumların hakkını zalimlerden almayı vaat edersin
 Sen ki benim en küçük, en önemsiz,
 En gizli arzularımı da bilir bana merhamet edersin
 Nefsimin aldatmalarına kanmaktan koru beni
 Aşağıların aşağısına yuvarlanmaktan koru beni
 
 Ya Aziz!
 İzzet senindir sendendir izzet
 Sen dilersen kimse zillete düşmez
 Sen vermezsen kimsede izzet kalmaz
 Kalbim yalnız sana kanar
 Yakınlığınla aziz eyle kalbimi
 Ruhum yalnız seni arar
 Huzurunla aziz eyle ruhumu
 Halim yalnız sana aşikar
 Başkalarının yanında rezil etme beni
 
 Ya Cebbar!
 Sen ki mağrurları gururlarına esir eylersin
 Sen ki kibirlenenlerin boynuna kibirlerini tasma eylersin
 Sen ki zor kullanıp zulmedenleri vicdanlarinin pençesine hapsedersin
 Bir sineği vasıta eyle de Nemrutlardan kurtar beni
 Bir asayı vesile eyle de firavunlara galip getir beni
 Ebabilleri gönderde Ebrehlerin fillerinden koru kalbimi
 Nefsimin beni isyana zorlamasına izin verme
 Aklımın beni saptırmasına geçit verme
 Hep itaat üzre sabit kıl beni
 
 Ya Mütekebbir!
 Ben acizim sen Kadir’sin
 Ben fakirim sen Rahim’sin
 Ben ölüyüm sen Hayy’sın
 Ben çaresizim sen Ehad’sın
 Ben muhtacım sen Samed’sin
 Ben sağırım işiten sensin
 Ben körüm gören sensin
 Ben dilsizim konuşan sensin
 Ben yaratılıyorum yaradan sensin
 Ben yokum var eden sensin
 Ben hiçim ama emellerim büyüktür
 Ben yoksulum ama isteklerim çoktur
 Ben isterim çünkü sen büyüksün
 Şahit yaz büyüklüğüne bu küçük kalbimi
 
 Ya Halk!
 Sen ol deyince her şey oluverir
 Ol de olayım yarattıklarının arasında kalayım
 Halk ettiğin gibi ahlaklanayım
 Sen yarattın diye güzel olayım
 Hep en güzel kıvamda kalayım
 
 Ya Musavvir!
 Yokluğa varlık suretini giydiren sensin
 Hiçlige varlik boyasını çalan sen
 Güzeli güzel kılan ancak senin tasvirindir
 Sen ki yüzümü benim için biricik sevdiklerim için tanıdık eylersin
 Katında makbul olan güzellikle tasvir eyle suretimi
 
 Ya Gaffar!
 Gizli düşmanlıklarımı bilen sensin
 Gözyaşlarıma değer veren sensin
 Bilirim rahmet denizini bulandıramaz cümle günahlar
 Rahmetinle arındır bağısla beni
 
 Ya Fettah!
 Damla kadar da olsa sevabım lütfeylede cennetini aç bana
 Şaşkında olsa aklım kerem eyle de sana gelen yolları aç bana
 
 Ya Alim!
 Senin için bilmenin başı yoktur
 Ben ancak sonradan bilirim
 Senin bilmediğin bir an yoktur
 Ben ancak bazen bilirim
 Sen açık edip söylediğimi de bilirsin
 Sen susup kendime sakladıgımı da bilirsin
 Unutup kendimden sakladıgımı da bilirsin
 Kendi kuyularıma aklımın iplerini salarım
 Kendime aklım ermez sen beni benden çok bilensin
 Kalbimin kuytularında el yordamıyla dolaşırım
 Kendime kendim yetmez sen bana benden çok sırdaşsın
 Bildiğimi bilenlerden eyle beni bilmediğimi bilenlerden eyle beni
 Sana malum olan ayıp ve kusurlarımla utandırma beni
 
 Ya Kabıd! Ya Basıt!
 Dara düşürürsün genişlik verdiğinde şükretmeyeni
 Genişletirsin dara düştüğünde de şükredeni takdir senindir
 Ya Rabbi! Sen ki imkansızı mümkün kılarsın
 Darda koyma beni dara düştüğümde de şükredenlerden eyle beni
 Sen ki asılları yanında tutarsın gölgede bırakma beni
 
 Ya Hafid!
 Öyle Hafid’sin ki yokluğa yuvarlarsın varlığıyla gurura düşeni
 Öyle Hafid’sin ki zillete düşürürsün kendisini yücelteni
 Gururdan azad eyle nefsimi zillete düsürme kalbimi
 
 Ya Rafi!
 Secdelerimle sultan eyle beni
 Kulluğumla şereflendir beni
 Katında rütbelendir beni
 İyiler arasında an beni
 Yükseklere al beni
 
 Ya Muizz!
 İzzetim varsa ancak senin verdigin kadardır
 Yalnız sana itaat etmenin izzetini ver bana
 İzzetine ayine et fakiri
 
 Ya Müzill!
 Sana boyun eğişim en tatlı sevincimdir
 Senin kapına gelmeyen sonsuz çaresizlikler içindedir
 Sana muhtaç oluşum en büyük şerefimdir
 Cevapsız bırakma beni
 
 Ya Semi!
 Yare açık yare yare açmaya yare ne hacet
 Feryadım duyulur aşikare dile dökmeye ne hacet
 Güllerim döndü hare hare küsmeye ne hacet
 Dil avare dudak bi çare parelenmeye ne hacet
 
 Ya Basir!
 Körüm körlüğüme bile
 Körüm gördüğüme bile
 Körüm gösterdiklerine bile
 Vaat ettiğin cennetine bile körüm
 Senin görmenle görür cümle gözler
 Aç gözlerimi
 
 Ya Hakem!
 Sen ki varlık ağacını yokluğun karanlık köklerinden çıkarıp vücuda getirensin
 Sen ki kalbimi bir nutfe gibi rahmetini rahminde besleyip büyütensin
 Kalbime değen sızıları ince ince söz eyle
 Yüzüme değen gözyaşımı damla damla rahmet eyle
 Dudağıma değen heceleri deste deste dua eyle
 
 Ya Adl!
 Sensin zulme ugrayanların dayanagı
 Sensin mahzun kalplerin sığınağı
 Senin adaletindir sığındığım senin nizamındır güvendiğim
 Nefsime zulmetmekten koru beni
 Adaletine razı eyle nefsimi
 Eğrilmekten koru kalbimi
 Rızana göre ölçülendir beni
 Mizanında güzel eyle akibetimi
 Kolay eyle sorgu sualimi
 Hesap verme inceliğiyle yaşat beni
 Zulmetmekten uzak eyle beni
 Zulme uğramaktan koru beni
 
 Ya Latif!
 Senin hükümlerin her seyin her haline inceden inceye nüfuz eder
 Hükmüne razi olmayı lütfet bana
 Lütfunu hakkımda hükmün eyle
 Hükmünü hakkımda latif eyle
 
 Ya Şükür!
 Sen ki bana iman verdin dalalette bırakmadın
 Bense sana şükrümde hep eksik yetersiz kaldım
 Şükrünün lezzetini her dem tattır kalbime dilime
 Şükredebilmek bile senden gelen bir nimettir
 Bu nimetin şuuruna erdir fakiri
 
 Ya Aliyy!
 En güzel sıfatlar bile seni nitelemeye yetmez
 Senin lütfunun şulesidir bütün güzel sıfatlar
 En mükemmel vasıflar bile seni vasfetmeye yetmez
 Senin cemalinin gölgesidir bütün mükemmel vasıflar
 Sen her türlü tasavvurun ötesindesin
 Sen her türlü hayalin üzerindesin
 Sıfatlarına hayaller erişemez yüceliğine akıl sır ermez
 Senin lütfunla ulviyet kazanır alemler
 Senin tenezzülünle mertebeler kazanır insan, cin ve melekler
 Aczime yüce kudretinle medet eyle
 Fakrıma ulvi yakınlıgınla imdat eyle
 Sen ki içimin içinde olup bitenleri bilirsin yakinlığına al beni
 Sen ki yüceler yücesisin senden başkasina boyun eğdirme beni
 
 Ya Kebir!
 Cümle efkar dar kalır senin kibriyanı anlamaya
 Cümle sözler sığ kalır senin büyüklüğünü anlatmaya
 Bir seni büyük bilenlerden eyle beni
 Büyüklüğünü bilmekle genişlet fikrimi
 Kibriyanı anlayacak akılla donat beni
 Celalini görmekle genişlet kalbimi
 
 Ya Hafiz!
 Hıfzının hazinesinde alem bir noktadan ibarettir
 Hıfzının ayinesinde ay ve güneş sönük bir parıltıdan ibarettir
 Bahar kışa döner birgün gün akşama çıkar
 Sabahlar sendendir koru beni sabaha eriştir
 Yıldızlar söner birgün dağlar yerinden oynar
 Gökler senindir koru beni kapına yetiştir
 Göklerde ölür birgün yer yerinden oynar
 Her yer senindir koru beni menzile eriştir
 Kuşlar dağılır birgün denizler kaynar ufuklar senindir
 Koru beni ötelere eriştir
 İsmim unutulur birgün sesim boşlukta çınlar
 Yakınlıklar sendendir
 Koru beni yakınlıgına eriştir
 Defterim açılır birgün günahlarım çok tutar
 Takdir senindir koru beni affını yetiştir
 Sözüm biter birgün sessizlik uzar kelam senindir
 Koru beni müjdeni yetiştir
 
 Ya Mukit!
 Sen ki herkesin her ihtiyacını her an görüp gözetirsin
 Sana ayandır her türlü niyet ve hareketim
 Sen ki sonsuzluk istediğini kalbime ilham edersin
 Sana malumdur bütün dualarım ve isteklerim
 Sen ki zayif ve acizleri yetim ve yoksulları kollayıp gözetirsin
 Sana aşinadır acizliğim ve yetimliğim
 Sen ki öncelikle yoksullara keremde bulunmayı seversin
 Sana aşikardır sevapça yoksulluğum ve eksikliğim
 Niyetlerimi güzelleştir ihlasa eriştir beni
 Ömrümü ebede bitiştir cennetine yerleştir beni
 Yoksulluğumu rahmetine ayine eyle baskasına el açtırma
 Günahlarımı gufranına bahane eyle yüzümü kara çıkarma
 
 
 Ya Hasib!
 Emellerim hesaba gelmez arzularım sayıya dökülmez
 Defterimden yanlışlarımı çıkar ki hesabım kolay olsun
 İhtiyaçlarımın en küçüğüne hayallerimin hiçbirine elim yetişmez
 Kalbimin sızılarını topla ki hesaba gelir bir duam olsun
 
 Ya Kerim!
 Ya Rabbi! Kereminle güzel eyle her halimi
 Kereminle sevindir kalbimi
 Sen ki en çok acizlere ve zayıflara ikram eylersin
 Sen ki hiç sebepsiz hiç hesapsız kerem eylersin
 Sen ki bir avuç tohumda bir bahçenin ağacını saklarsın
 Cennetine al hiç bitmeyen ikramına eriştir beni
 Kerem et bu acize az sevabını çok eyle
 
 
 Ya Rakib!
 Ömrümün her anında seni anmak dilerim
 Lakin halim el vermez unuturum
 Kalbime zikrini yerleştir uyandır beni
 Ölüm anımı seni anarak yaşamak isterim
 Lakin mecalim yetmez susarım
 Dualarımı katına eriştir yandır beni
 Hesap günü seni razı etmeyi arzu ederim
 Lakin sevabım yetmez korkarım
 Yaptıklarımı hayra eriştir iyilerle andır beni
 
 Ya Mücib!
 Arza hacet yok halim sana ayandir
 Söze gerek yok sessizliğim sana beyandır
 
 
 Ya Vasi!
 Varlık sensiz darlanır
 
 Ya Vedud!
 Sen sevdiğin ve sevdirdiğin için bakar yüzler yüzlere
 Sen sevdiğin ve sevdirdiğin için güneş doğar günlere
 Sen sevdiğin ve sevdirdiğin için baharın gelir her yere
 Sen sevdiğin ve sevdirdiğin için kelamın deger dillere
 
 Ya Mecid!
 Yakınlıgın ulviyetine engel değil ki
 Bana akla hayale gelmez güzellikler bahşedersin
 Ulviyetin yakınlıgına engel değil ki
 Bana benden de yakın olduğunu her daim söylersin
 
 Ya Bais!
 Zerrelerimi topla bir bir dağıldıklarında
 Hayat ver yeniden onlara ulaştır en sevdiklerimin yanına
 
 Ya Şehid!
 Seni görür gibi yaşamak en güzel haldir
 Senin gören oldugunu görmek en güzel tecellidir
 
 Ya Hakk!
 Ancak sana yönelmek kuluna haktır
 Kıblenden saptırma beni
 Ancak sana edilen dualar kuluna haktır
 Mahrum bırakma beni
 Ancak senden dilemek kuluna haktır
 Sahipsiz bırakma beni
 Ancak sana dayanmak kuluna haktır
 Çaresiz bırakma beni
 Ancak sana varan yollar kuluna haktır
 Yoldan çıkartma beni
 Her seyden çok seni sevmek kuluna haktır
 Yetim bırakma beni
 Bela hakkımdaki hükmün haktır
 Ya Rabbi hak ettiğimle değil lütfunla ağırla beni
 
 Ya Vekil!
 Aczimi sana şefaatçi ederim
 Kudretini dayanağım eylerim
 Fakrımı sana elçi ederim
 Rahmetini sığınagım eylerim
 
 Ya Kaviyy!
 Aczimi bilip dergahına geldim
 İyyakenagbudü ve iyyakenestain
 Fakrımı bilip senden istedim
 İyyakenagbudü ve iyyakenestain
 Havl senindir kuvvet senin
 Kavi olan ancak sensin
 
 Ya Metin!
 Demir emrinle parçalanırken nefsimin elinde bırakma beni
 Daglar sana boyun eğmişken şeytanın aldatmacalarına kandırma beni
 Denizler izninle yarılırken sebeplerin arasında oyalama beni
 Dilim sana içtenlikle yakarırken sözlerimden fazlasıyla anla beni
 Ya Veliyy!
 Sana tevekkül ettim vekilim sensin
 Sana iman ettim sahibim sensin
 Sana sığındım sırdaşım sensin
 Sana güvendim veliyyim sensin
 Sana bağlandım dostum sensin
 Sana tutunuyorum bütün varlığımla
 Kimsenin yere yıkmasına izin verme beni
 
 Ya Hamid!
 Hamid sensin hamd sanadır
 Diller senin hamdinle tatlanır
 Her nefes sana minnetle verilir ve alınır
 Sana sonsuz övgümü biricik övüncüm eyle
 Minnet altında ezdirme kalbimi
 
 Ya Muhsi!
 Hadsiz acz ve zaaf içindeyim
 Düşmanlarım pek yaman incitenim sayısızdır
 Sana şükrüm yetersiz arzularım hesapsızdır
 Fıtratımın diliyle yalvarıyorum dualar ediyorum
 İsteyenlerin ve istenenlerin sayısını bilen ancak sensin
 Kalbime yoldaş eyle merhametini
 
 Ya Mübdi!
 Sen ki her şeyi misilsiz ilkin yaratansın
 Yaradışını her an yenileyen ve yeniden yaratacak olansın
 Sevabımın yokluğunu rahmetine vesile kıl
 Elemimin çokluğunu lütfuna sebep kıl
 Günahımın bolluğunu affına bahane kıl
 
 Ya Muid!
 Ten kafesinden çıkınca sana varır ruhlar
 Sende son bulur sonlar
 
 Ya Muhyi!
 Çürüyüp toz olmuş kemiklerin hatırını yalnız sen sorarsın
 Ölmüşlere ve unutulmuşlara yalnız sen hayat bagışlarsın
 Ölümümü ebedi dirilişime başlangıç eyle
 
 Ya Mumit!
 Ölüm uzak değil bedenden bilirim ki ölümde senden
 Faniyim fani olanı istemem
 Acizim aciz olanı istemem
 Ruhumu rahmana teslim eyledim ben
 Ölümüm son değil başlangıçtır bilirim
 Sonsuzluğa baslangıcımı iman üzre eyle Ya Rabbi
 
 Ya Hayy!
 Her diri senden alır dirliğini
 Diriliğimi diriliğine ayine eyle
 Ölüm bile senin ihya etmenle diridir
 Ölümümü ebedi hayata bahane eyle
 
 Ya Kayyum!
 Yokluğa düşürme kalbimi yanında tut sevdiklerimi
 Unutuşlara gömme yüzümü nazarında tut güzelliğimi
 
 Ya Vacid!
 Varlığını anlatmaya var sözü yetmez
 Varlar seninle vardır
 Varlığını anlamaya varlığım yetmez
 Varlık sana şükrandır
 Varlığının öncesi yok senin önceler seninle vardır
 Varlığına son yok senin sonralar seninle vardır
 Varlığına bahane yok senin an seninle vardır
 Beni bensiz bırak beni sensiz bırakma
 
 Ya Macid!
 İzzet sahiplerinin olanca izzeti sana aittir
 Övülenlerin bütün güzellikleri sana aittir
 İyilerin bütün iyilikleri sana aittir
 Sevap sahiplerinin bütün sevapları sana aittir
 Vereceklerine karşılık değildir olamaz ibadetim
 Ancak verdiklerin içindir cennetine al beni
 
 Ya Vahid!
 Kalbim her şeye bağlanır ayrılığın ardından ağlamaklıdır
 Sen ki birsin başkalarına koşturup yorma beni
 Ruhum her gelene sevdalıdır
 Gidenlerin gidişiyle yaralanır
 Sen ki birsin çoklukta bırakıp ağlatma beni
 Kaygılarım bin türlü korkularım dağlar kadar
 Sen ki birsin yokluga düşürüp unutma beni
 Sözüm kimseye geçmez kuvvetim kıl kadar
 Sen ki birsin boynu bükük çaresiz bırakma beni
 Bir seni bir bilirim işte kapına geldim başkalarına bırakma beni
 
 Ya Kahhar!
 Sen öyle Kahhar’sın ki kahrında lütfun çok kahrında acelen yok
 Sen öyle Kahhar’sın ki kahrında adalet var kahrına sınır yok
 Düşmanımız çok aczimiz nihayetsizdir
 Kahrınla helak eyle zalimleri
 
 
 Ya Samed!
 Doğurmadın doğrulmadın dengin yok benzerin de haşa
 Herkes sana muhtaç her şey sana muhtaç
 Sen muhtaç değilsin hiç kimseye ve hiçbir şeye asla
 Ben sahip olduğuma da muhtacım sahip olmaya da
 Sen her şeyin sahibisin ama sahip olmaya bile muhtaç değilsin
 Sana muhtaçlıgım en büyük zenginliğimdir
 Senden başkasına muhtaç eyleme beni
 Senin dergahında fakrım en güzel vesilemdir
 Senden baskasına el açtırma beni
 
 
 Ya Kadir!
 Öyle kadirsin ki kudretin olmasa
 Var diye bir şey olmaz yok zaten anılmaz
 Sen ki varsın yokluktan korkmam
 Sen ki kadirsin aczimden utanmam
 Sen ki rahimsin fakrımdan sıkılmam
 Aczime kudretinle medet eyle
 Fakrıma rahmetinle imdat eyle
 
 
 Ya Muktedir!
 Senin kudretine sınır çizilmez
 Çünkü kudretine aczin zerresi deymez
 Senin kudretine göre zor yada kolay olmaz
 Senin kudretine göre her şeyde bir şeyde fark etmez
 Sen ki her şeyi bir şey gibi kolayca yaratırsın
 Toprakta bırakma beni
 Sen ki bir şeyi her şey gibi özenle yaratırsın
 Unutuşta bırakma beni
 
 Ya Mukaddim!
 Sen her şeyi varlığından önce takdir edersin
 Sen her işin başını ortasını ve sonunu bilirsin
 Ben sevdiklerimi sen var ettikten sonra sevdim
 Sen ise sevdiklerini benden önce sevdin ve sevdiğin için var ettin
 Ben kendimi sen var ettikten sonra bildim
 Sen ise beni var olmamdan önce bilirdin
 Ugradığım her yerde zaten sen vardın
 Tanıdığım her yeni alemi başından beri tanırdın
 Kalbimin ilk atışından önce bana yar idin
 Ben kendimi sevmeye geç kaldım
 Mukaddim sensin dilediğini dilediğine üstün kılarsın
 Sensin mukaddim dilediğini öne alır dilediğini sona bırakırsın
 Önce yaptıklarımı sonra yapacaklarımı bağışla
 Başka ilah yok ancak sensin Allah(cc)
 
 
 Ya Muahhir!
 Zaman senindir
 Dilediğin işi öncelersin dilediğini ertelersin
 İzzet senindir
 Dilediğini yanına alır dilediğini uzak eylersin
 İrade senindir
 İstediklerimi şimdide verir sonraya da bırakırsın
 Hüküm senindir
 Dilersen başkalarını bana tercih eder
 Dilersen beni başkalarına tercih edersin
 Hayat senindir
 Dilersen ecelimi acilen verirsin dilersen tehir edersin
 Takdir senindir
 Dilersen cezami hemen verir
 Dilersen tövbe edeyim diye geciktirirsin
 Beni başkasına tercih et başkasını bana tercih etme
 Beni benden al beni senden uzak etme
 Rahmetini öncele gazabını ertele
 Pişman olmama izin ver ecelimi tehir eyle
 
 
 Ya Evvel!
 Senin varlığın evvelden evvel
 Senindir sırrını kavrayamadığım ezel
 Sen öncelerden de öncesin
 Senindir zaman sen öncesizsin
 Her şeyin aslı senin katındadır
 Her işin başı senin yanındadır
 Yokken bana sahip çıkan sensin
 Benden önce beni anan sensin
 Önceleri yoktum sen var eyledin
 Sonraları unutulucam sen an beni
 
 
 Ya Ahir!
 Sensin sonraların sonrası nihayetin yok senin
 Her şeyin sonu senin yanında
 Her işin sonucu senin lütfunla
 Seninle sona erer hasretlerim
 Sende son bulur beklemelerim
 Seninle güzelleşir sonum sende gerçek olur umutlarım
 Seninle sonsuzlaşır an senin müjdenle genişler zaman
 Seninle gelir yarınlar seninle var olur sonralar
 Senin lütfunla varlık evine konuk oldum
 Bugün var yarın yokum
 Sonumu sonsuzluk eyle akibetimi hayr eyle kabrimi gülizar eyle
 Ecel geldiğinde müjdeni söyle
 
 
 Ya Zahir!
 Her şeyin yüzünde kudret ve rahmetiyle görünen sensin
 Her şey kendini gösterdiğinden çok seni gösterir
 Sen zahir olmasan ışık kör kalır
 Seni görür gibi yaşamakla güzelleştir halimi
 Senden baskası şahit olmaya deymiyor
 Zuhuruna şahit olanlardan eyle beni
 Seni anlatan kelimeler hiç bitmiyor
 Ayetlerine şahit yaz beni
 Gözlerim seni görmeye yetmiyor
 Kalbimde görünür eyle kendini
 
 
 Ya Batın!
 Sen herkese gizli kalırsın
 Hiçbir şey sana gizli kalamaz
 Dipsiz kuyular derin kurutulmuşluklar
 Uçsuz bucaksiz ufuklar
 Işıgın erişemediği derinlikler sana ayandır
 Kalbimin sızıları ruhumun arzuları aklımın sırları sana aşikardır
 Sen ki hiçbir tasavvurun erişemeyeceği gizliliktesin
 Aklımı hikmetinin inceliklerine aşina eyle
 Sırlarını arayışımı en tatlı heyecanım eyle
 Sen ki irade ve hikmetinle her şeyin iç yüzünde saklısın
 Nefsimi iradene ram eyle
 Sen ki her şeyin içine ve aslına hükmedersin
 Kalbimi en güzel hallerle hallendir
 Varlık senin izzet ve azametine perdedir
 Sırlarını aç perdeleri indir
 
 
 Ya Vali!
 Nefsimle beni sınayan sensin
 Ömrümü eksiltende artıranda sensin
 Ömür senin dilediğindir
 Malımı azaltanda çoğaltanda sensin
 Elimdekiler senin verdiğindir
 Sen dilemedikçe ben dileyemem
 Dilediğim sensin dilediğim senin dilediğindir
 Sen ki kainata zerre zerre hükmedersin
 Kalbimi kalp eyle dininde sabit kıl
 Sen ki her an her ihtiyaca kafi gelirsin
 Fakrıma medet eyle katında şefaatçi kıl
 
 Ya Müteali!
 Sen bütün yüceliklerden yücesin
 Yüceler yücesi sensin
 Sensin ulviler ulvisi sensin perdelerin gizlediği
 Sensin görünenlerin gösterdiği
 Sensin kainat kitabının hecelediği
 İyiliklerin sahibi sensin her dilin yücelttiği sensin
 Ufukların sahibi sensin
 Sen Mütealsin
 Her şeyden ala, her kusurdan müberra, her noktadan paksın
 Sonsuz kusurlu bu fakir
 Her kusurum senin kemalini anlamam içindir
 Kusurumu kemaline erişme vesilesi kıl
 Sen Mütealsin
 Her şeyin üzerinde her yüceliğin ötesinde
 Her eksiklikten münezzehsin
 Sonsuz fakr içinde bu fakir
 Fakrım senin rahmetini tatmam içindir
 Fakrımı rahmetine yetişme vesilesi kıl
 Müteal sensin sonsuz acz içinde bu fakir
 Aczim senin kudretine dayanmam içindir
 Aczimi kudretine sığınma vesilesi eyle
 Müteal sensin, İlah sensin, Rab sensin
 Kulluğumu rızanı kazanma vesilesi eyle
 
 
 Ya Berr!
 Yoktum yokluğumun farkında değildim
 İyilik ettin var eyledin beni
 Anılmıyordum anılmaya değer değildim
 İyilik ettin insan eyledin beni
 Bilmiyordum bilmediğimi bilmiyordum
 İyilik ettin kendini bilir eyledin beni
 İnanmıyordum senin farkında değildim
 İyilik ettin inanlardan eyledin beni
 Kimsesizdim kendime dost arıyordum
 İyilik ettin dostun eyledin beni
 Yetimdim sahibimi arıyordum
 İyilik ettin rahmetine çağırdın beni
 Hatalıyım pişmanlık duyuyorum
 İyilik ettin kapına çağırdın beni
 Yüzüm yok kimseye yaranamıyorum
 İyilik ettin dergahına aldın beni
 Günahım çok senden utanıyorum
 İyilik ettin gufranına boğdun beni
 Senden iyilik istemeye ne hacet
 İstememi isteyişin zaten iyiliğin değil mi
 Senden istemeye ne hacet
 Vermek istemeseydin istemeyi vermezdin ki
 Ben sustum Ya Rab sen söyle iyiliğimi
 
 
 Ya Tevvab!
 İste kapina geldim
 Edemedigim bütün tövbeler için sana tövbe ediyorum
 İşte dergahına vardım
 Dileyemediğim bütün özürler için senden özür diliyorum
 Sana dönüyorum çünkü gidecek başka kapı bilmiyorum
 Beni nasıl kabul etmezsin ki kapına
 Çünkü söyle dediğini biliyorum
 “Allah(cc)’ın kabulünü vaat ettiği tövbe
 O kimselerin tövbesidir ki cahillikle bir suç işlerler
 ve çarçabuk tövbe ederler”
 Bunları söylemekle cahillik ettimse tövbe Ya Rab
 İste çarçabuk tövbe ettim
 Sen tövbe edenleri seversin bilirim
 
 
 Ya Müntekim!
 Sen ki isyana ve inkara pek şiddetli karşılık verirsin
 İntikamın haktır senin
 Sen ki mazlumların ahını işitir ezilenlerin halini görürsün
 Cehennemin haktır senin
 Sen ki dilediğine rahmet eyler dilediğine azab edersin
 Adaletin haktır senin
 Nefsimi isyandan uzak tut
 Nefsimin eline bırakma beni
 Kalbimi nisyandan uzak tut
 En güzel hale kalp eyle kalbimi
 Zalimden ve zulümden uzak tut
 Adaletine razı eyle beni
 Rahmetini ver gazabından uzak tut
 Lütfuna muhatap eyle beni
 
 
 Ya Afüvv!
 Sen affedicisin sen affetmeyi seversin
 Sen severek affedersin
 Senin merhametli nazarın nice günahları silip süpürür
 Senin affının gölgesinde bütün günah defterleri yanıp kül olur
 Sen affetmeyi öyle çok seversin ki
 Günahımı dilersen affedecegini biliyorum diye de affedersin beni
 Sen öyle nezaketle affedersin ki
 Kendi hafızamdan da silersin günahlarımı mahcup etmezsin beni
 Hatalıyım itiraf ediyorum kusurluyum kabul ediyorum
 İsyanım çoktur biliyorum çok unuttum utanıyorum
 Unuttuğumu da unuttum şimdi hatırlıyorum
 Aldandım affını umuyorum
 
 
 Ya Rauf!
 Yokluğumda bile hatırımı sorup var eyleyensin
 Sen ki bütün şefkatlilerden şefkatlisin
 Cemalinle iltifat et bana refetinle muamele et bana
 
 
 Ya Malikü’lmülk!
 Mülk senindir mülkünde dilediğini eylersin
 Senindir mülk dilediğini mülküne dahil edersin
 Bedeni senin mülkündendir
 Hücre hücre tek sahibim sensin
 Kalbim senin elindedir
 İsyanda da itaatte de tek sahibim sensin
 Sözüm senin verdiklerindendir
 Sustuğumda da konuştuğumda da tek sahibim sensin
 Ruhum senin emrindir
 Hayatımda da ölümümde de tek sahibim sensin
 Yokluğumda da varlığımda da tek sahibim sensin
 Mülkünün haricinde bir yer yok ki çıkayım
 Başka kapı yok ki çalayım yanına al beni
 
 Ya Zü’l-celal Ve’l-ikram!
 Keremin öyle bol ki senin
 Bir çiçeğin güzelliğinde baharın ihtişamını gizlersin
 Keremini celalinle gösterirsin
 Lütfun öyle çok ki senin
 Bir damla suya bin hayat bahşedersin
 Lütfunu ihtisamla açık edersin
 Görünmen öyle açık ki senin
 Zuhurunun şiddetinden gözlerden gizlenirsin
 Cemalini kereminle gösterirsin
 Sen ki en sevgilini(asv) bana elçi eylersin
 En sevgilini(asv) en sevgili eyle bana
 Karanlıklarımı dağıt nur eyle beni
 
 
 Ya Muksit!
 Hak senin yanındadır
 Haklıların hakkı senin katındadır
 Her muhtaca payını veren senin adaletindir
 Payıma düşene razı eyle beni
 Fazlından fazla fazla ver bana
 
 
 Ya Cami!
 Sen ki İbrahim’in(as) kuşlarını dağ başlarından geri toplayansin
 Az olan sevaplarımı da topla hesap günü geldiğinde
 İyilikten yana ne varsa senin katındadır
 Yetersiz olan iyiliklerimi topla hesap günü geldiğinde
 Yokluğu varlığın alnına şebnem eyleyen sensin
 Kerem et beni ve kardeşlerimi de cem eyle iyiler meclisinde
 
 
 Ya Ganiyy!
 Öyle Ganiyysin ki lütfunu hak etmek gerekmez
 İhsanina layık olmak gerekmez
 Elim istediklerime yetişmiyor kalbimin emelleri hiç bitmiyor
 Hayallerime kainat dar geliyor dilime sadece dua değiyor
 İstesem ancak senden isterim
 İyyakenestain iyyakenastain
 
 
 Ya Mugni!
 Bütün zenginlikler senin ikramındır
 Elimizde olanlar değil sadece elimizde senin ihsanındır
 Sahip olduklarımız değil sadece varlıgımız da senin ikramındır
 Her zenginin zenginliği senden başkalarına el açtırma beni
 Yalnız sana karşı fakir olanlardan eyle beni
 Fakirlik korkusundan azad eyle nefsimi
 Neyim varsa senin verdiğini bilenlerden eyle beni
 Kainata dilenci eyleme kalbimi
 Senin nazlı bir misafirin olarak ağırla iki dünyada beni
 
 
 Ya Mani!
 Sen mani olursan kimse manileri kaldırası degil
 Sen engelleri kaldırırsan hiçbir şey engel olası değil
 Ben bana gerekeni bilmem Hakim sensin
 Men eyle bana verme neler engelse sana gelmeme
 
 
 Ya Darr!
 Zarar da fayda da senin iznindedir
 Zarara izin vermende bir hikmetledir
 Sen hakkımda zarar murad etmezsin
 İyilik senden kötülük nefsimdendir
 İyiliğe mecalim yok sen iyileştir beni
 Zarar da görünse faydadır taktir ettiğin
 Kendime faydam yok zarardan kurtar beni
 
 
 Ya Nafi!
 Yokken var edişin bana öyle bir fayda ki
 Kömürü elmasa çeviren simya gibi
 Vicdanıma sakladığın sır öyle bir cevher ki
 Adem’in(as) pişmanlıgını açık eden dua gibi
 Kalbime koyduğun muhabbet öyle değerli ki
 İbrahim’e(as) ateşi serin eyleyen sır gibi
 Bana bahsettiğin hayat öyle bir Kevser ki
 İsa’nın(as) ölüleri dirilten dokunuşu gibi
 Tenime verdiğin afiyet öyle bir merhem ki
 Eyyub’un(as) yaralarını iyileştiren deva gibi
 Gözlerime değen nazarin öyle bir ışık ki
 Yunus’u(as) üç karanlıktan çıkaran nur gibi
 Yüzüme tebessümü koyan yaradışın öyle güzel ki
 Yusuf’u(as) yüzüne tutulan ahime gibi
 Bana vaat ettiğin cennet öyle bir müjde ki
 Muhammed’in( asv) canlar okşayan tebessümü gibi
 Her hayır senin elindendir katında hayra eriştir beni
 Her menfaat senin taktirindedir rahmetinden menfaatlendir beni
 Her fayda senin izninle gelir lütfundan faydalandır beni
 Sensiz benden bana çare yok bana iyiliğin gerek
 Sensiz kimseden kimseye fayda yok bana kalbi selim gerek
 
 
 Ya Nur!
 Sen ki varlik aleminin nurusun
 Sendendir çehrelerden parlayan nur
 Sendendir göze bakış veren sır
 Sendendir gönle neşe veren sürur
 Seninle nurlanır kalbim seninle aydınlanır aklım
 Nurunu yağdır bana
 
 
 Ya Hadi!
 Sensin kalplerimize Hak yolunu gösteren
 Sensin vicdanımıza Hakkı aşina eyleyen
 İnayetini kar eyle bana hidayetini yar eyle bana
 Yolunu yol eyle bana lütfunu bol eyle bana
 
 
 Ya Bedi!
 Hiçligi varlıkla taçlandiran sensin
 Varlığı yokluktan çıkarıp süsleyensin
 Sen ki her şeyi eşsiz bir güzellikte yaratırsın
 Eşsiz yakınlığına al beni
 Sen ki her işi özenle ve incelikle tamamlarsın
 İnceden inceye sev beni
 
 
 Ya Baki!
 Ne zaman lezzet alsam tükenince elem çekerim
 Lezzetleri daim eyleyen sensin
 Ne zaman kavuşsam ardından ayrılığı beklerim
 Kavuşmaları sahici eyleyen sensin
 Ne kadar çok sevdam varsa o kadar çok veda beslerim
 Kalbime ebedi sevdalar düşüren sensin
 Ömrüm kisa elim yetişmiyor kalbim kandır
 Baki olan ancak sensin Beka bahşet imanıma
 
 
 Ya Varis!
 Yok bildiklerim senin nazarındadır
 Yitirdiklerim senin katındadır
 Bitirdiklerim senin yanındadır
 Unuttuklarım senin hatırındadır
 Unutulmuşları sonunda sen anarsın
 Gidene de kalana da Varis sensin
 Ebedi kavuşmaklar ver bana
 
 
 Ya Resid!
 Ya Rab sensin hakiki biricik mürşit
 Yönümü sana çevir yolumu sana getir
 
 
 Ya Sabur!
 Eyyub’a(as) sabrı sen öğrettin
 Eyyub’a(as) sabrı sen verdin
 Sen ki sabrı için Eyyub’u(as) översin
 Sensin Sabur asıl sabreden sensin
 Sabur sensin sabredenleri seversin
 Sabrın öyle ki ben kuluna hilmin çok
 Sabredersin ki cezalandırmak ta acelen yok
 Sabrın var ki pişman olacaklara mühletin çok
 Sabrın öyle ki sabretmeyenlere bile sabırsızlıgın yok
 Sen ki bütün sabredenlerin sabır sebebisin
 Muhabbetine mahzar olan sabilinden eyle beni
 ~ AMIN ~
 Senai Demirci
 
				__________________Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
 Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.
 
 
 |