Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28 Nisan 2015, 10:08   Mesaj No:2

EyMeN&TaLhA

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Atauzem islam tarihi 11.ünite ve değerlendirme soruları

11.ünite özet

ENDÜLÜS EMEVÎLERİ:
KURULUŞ VE YÜKSELME DÖNEMİ (M.711-976)


Müslümanların Endülüs ismini verdikleri İspanya yarımadasının ilk fatihi Tarık b. Ziyad’dır(m.711).Emevîler’in Kuzey Afrika Valisi Musa b.Nusayr’ın bölgeye geçmesiyle hız kazanan fetih harekâtı,kısa sürede Pireneler’i aşarak Paris yakınlarına ulaştı

Bu başarının elde edilmesinde Müslüman fatihlerin maddi-manevi donanımlarının yanı sıra yarımada halkının memnuniyetsizliklerinin,yöneticilerinden gördükleri zulüm ve dini baskıların katkısını hesaba katmak gerekmektedir.

Çok geçmeden dışa doğru inanılmaz hamleler yapan fetih ruhu ve enerjisinin Puvatya yenilgisiyle birlikte, içeride baş gösteren kavga ve çekişmelerde hızını yitirdiğine tanık oluruz. M.732 – 755 yılları arasında 23 sene gibi çok kısa bir sürede en az 23 valinin işbaşına gelmesi var olan karışıklık ve anarşinin boyutları hakkında yeterli bir fikir vermektedir.


Abbasî katliamından kurtulmayı başararak m.756 yılında Endülüs’e ayak basan Emevî prenslerinden Abdurrahman, ülke sorunlarının üstesinden gelebileceğini kanıtlayarak yönetimin dizginlerini ele geçirdi. Valiler dönemini sona erdirerek emîrlik dönemini başlatan Abdurrahman(m.756-788),yarımadadaki siyasi, sosyal, etnik gruplar arasında sürmekte olan kavgaları ustaca çözüme kavuştururken Kuzey Hristiyanlarına karşı da başarılı seferler gerçekleştirdi.Endülüs Emevi Devletinin kurucusu olan Abdurrahman, bu gayretlerini ülkenin çeşitli şehirlerinde inşa ettirdiği mimari eserlerle taçlandırdı.

Ölürken oğlu Hişâm’ı kendi yerine vasiyet etti.I.Hişâm yönetiminin ilk yıllarını emîrliğine karşı çıkan kardeşleriyle mücadele etmekle geçirdi.Onları yenmesine rağmen affederek gönüllerini kazandı.Fransa topraklarına iki sefer düzenleyen Hişâm, Maliki mezhebinin ülkede yerleşmesini sağlayan emîr olarak tanınır.Babasının başlattığı Kurtuba camiinin yapımını tamamlayarak m.796 yılında genç yaşta öldü.Babasının yerine geçen Hakem b. Hişâm dönemi(m.796-822)ise ayaklanmalarla dolu bir devir olarak karşımıza çıkar. Başına buyruk davranıp Maliki ülemasını dikkate almayan yeni emîr,onların taraftarlarınca başlatılan isyanları yirmi yıllık bir çabayla zorla bastırır. Kuzeydeki Hristiyan krallıklar bu durumdan istifade ederek sınırlarını genişletme imkanı buldular..

II. Abdurrahman, otuz yıl süren emîrliği sonunda tarihte pek önemli iş yapıp iz bırakacak bir harekette bulunmayarak 238 /852 yılında Kurtuba'da öldü..(m.852-886)yılları arasında emîrlik yapan I. Muhammed ,önce Mozarablar sonra Hristiyanlar daha sonrada Ömer b. Hafsun tarafından çıkarılan isyanlarla uğraşmak zorunda kaldı..

Münzir b. Muhammed(m.886-888) ve Abdullah b.Muhammed( m.888-912) kardeşlerin iktidar yılları da ayaklanmaların üstesinden gelip ülkenin kısmen düzlüğe çıktığı yıllardır.

Kurtuba Emîrliğinin en büyük hükümdarı ise III. Abdurrahmandır (m.912-961). III. Abdurrahman devrini incelemek için ikiye ayırmak lâzımdır. Birincisi, içeride güven ve huzurun sağlanma dönemi, ikincisi ise, kuzeydeki Hristiyan Krallıklarna ve güneydeki Fatımî'lerin idaresi altına geçmeğe başlayan Afrikiyye'ye karşı yapılan harekât devridir. Bu sonuncu devir, birincisinden daha uzun sürmüştür.

III. Abdurrahman'ın birazda Fatımîlere karşı siyasi emellerle kendisini halife ilân etmesi ile Kurtuba Emîrliği, büyük bir İslâm devleti haline geldi. Böylece, Şam Emevi hilâfetinin Endülüs'te yeniden canlandırılması tamamlanmış oldu.

II. Hakem devri (m.961–976), Endülüs Emevî Devletinin en parlak ve en müreffeh dönemidir. Bu gelişme babasının devrindeki gayretlerin onun devrinde meyve vermesinden dolayıdır. Babasının meydana getirdiği düzen o kadar mükemmeldi ki, II. Hakem'e sadece bu düzenin işleyişini sürdürmek görevi kaldı.
Alıntı ile Cevapla