Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Mayıs 2015, 02:12   Mesaj No:3

zülcenaheyn2

Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:zülcenaheyn2 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 49657
Üyelik T.: 06 Mayıs 2015
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 16
Konular: 0
Beğenildi:2
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Hiç, Hiççilik, Hiç Olmak, Hiçin Felsefesi, Tasavvufta Hiç (2)/muhsin iyi

Bu hayatta yenilgiyi tadarak yere düşenler ne vakit ayağa kalkarlar işte onların kalkışları gibisi yoktur. Gönülden edilen samimi bir tevbe işte buna vesile olur. Tecrübe ile olgunlaşanın ayağa kalkışıdır bu tevbe. Bu yüzden de günahkârın tevbe ederek bu yola çıkması, düşüp de hayata değer vermeyenin, tek değerli olan maneviyata ciddiyetle sarılmasıdır. Bu ciddiyet adama yol aldırır.

Hiç'e doğru yürüyüş kişinin üzerindeki hamlığı atmak için gerçekleştirdiği yürüyüştür. Hamlık gidene kadar kişi sabırla korkuya, şehvete, kibre, vs. dur der ve kendi nefsiyle mücadele eder. Acziyetini fark edip kullukla Allah'a tevekkül ederek ve tevbe ederek bu yollar aşılır inşeAllah. Hiçleştikçe yani nefs-i emmare nefs üzerinden kalktıkça oradan Nûr tecelli etmeye başlar: Muhabbet.

Kişi kendini bilmelidir. Hamlığını yoklamalıdır. Nefsini çok fazla sıkmamalı ve nabza göre şerbet vermelidir. Melamilik tavsiye edilir çünkü aksi halde kişi farklı mücadelelerle nefsini zora sokabilir. Buna gerek yoktur. Günlük hayat koşturmacası devam ederken az ama sürekli olarak yapılması gerekenler yapılmalı ve idrak düzeyi korunmalıdır.
Alıntı ile Cevapla