Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11Haziran 2015, 19:56   Mesaj No:5

Nemli_Gözler

Avatar Otomotik
Durumu:Nemli_Gözler isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 50187
Üyelik T.: 09Haziran 2015
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Ağrı
Yaş:34
Mesaj: 18
Konular: 5
Beğenildi:1
Beğendi:2
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: ANKARA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI DİN BİLİMLERİ ünite özetleri

ÜNİTE 5

Eğitim yaklaşımları

1-Süreç anlam-ürün anlam: Bu yaklaşıma dayalı tanımlama çabalarında kültürü aktarma, yönetim, şekillenme ve davranış kazandırma gibi süreçlerden söz edilir. Tanımlardan bir kısmında ise bu süreçler sonucunda ortaya çıkan ürün öne çıkarılır.

2-Deiptif anlam-programsal anlam: Bireylerin kişiliğini destekleyen bir davranış olarak betimler.Programsal nitelikli tanımlar ise elde edilecek ürüne ulaşmak için eğitimin nasıl düzenleneceğine ilişkin bir boyut içerirler.

3- Niyet anlam-etki anlam: Eğitimin içerdiği amaçlılığa, belirli bir görevi yerine getirme bilinçliliğine vurgu yapar.

4-Davranış anlam-olay anlam: Eğitim kavramının en eski ve gündelik dilde sık kullanılan anlamı hedef kitleyi herhangi bir açıdan daha iyi, daha becerikli ve daha mükemmel yapmayı amaç edinen davranışların kastedildiği anlamdır. Olay anlam boyutu, merkeze alan tanımlama çabalarında ise eğitilenlerin kişiliklerinde bir şekillenmeye sebep olan olay ve olgular öne çıkır.

Eğitimin tanımı; Bireyleri doğayı denetleyecek, değiştirecek ve üretim yapabilecek biçimde yetiştirme, bireylerin doğal olgunlaşmalarını artırma ve bu özelliği göstermelerini sağlamak amacıyla davranışlarında kendi yaşantıları yoluyla kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir.

Eğitimciler eğitim alma ve eğitim verme açısından insanın üç yönünü ayırt etmektedir

1. insanın evrensel özelliğidir.

2. İnsanda yine biyolojik, fakat türüne has özelliklerin varlığıdır.

3. insanın ilk iki tabiatını kontrol edebilme kabiliyetidir. İnsan yine insan tarafından kontrol edilmekte ve istenilen yönde biçimlendirilmektedir.

Eğitim kavramının en geniş anlamı: insanda istenilen yönde davranış geliştirme faaliyetidir yani insanı insan yapmak da denir.

İnformal Eğitim: Bireyin içerisinde bulunduğu ortamda kendi kendine sistemsiz ve denetimsiz bir şekilde kültürlenmesidir.

Formal eğitim: önceden hazırlanmış, bir program çerçevesinde planlı olarak yapılan eğitime denir. Formal eğitim amaçlıdır.

Formal Eğitimin özellikleri

1-Varılmak istenen hedefler bellidir

2-Planlı ve programlıdır

3-Eğitim amaçları profesyonel kişiler eliyle gerçekleşir

4-Olumlu davranışların kazandırılması esastır

5-Belirli bir mekan ve ortamda eğitim gerçekleştirilir

6-Profesyonel hazırlanmış eğitim araç ve gereçleri kullanılır.

Örgün Eğitim nedir: Belli bir yaş kademesindeki bireylere, Milli Eğitimin amaçlarına göre, okulöncesi, ilköğretim, orta ve yüksek öğretim basamaklarından oluşan, süreklilik arz eden, sistemli ve belli bir sıra söz konusu olan eğitimdir.

Eğitimin üstlendiği amaçlar:

1-Bireyin topluma, toplum dinamiklerine uyumuna yardım sağlamak

2-Bireyde var olan istidat ve yeteneklerin en üst sınırına kadar gelişmesini sağlamak ve bu işlevlerin gerçekleşmesi için gerekli davranış biçimlerinin kazandırılmasını desteklemektir.

Eğitimin bireydeki (Davranışlarındaki) amaçları

1-Bireyin kendini gerçekleştirmesine yardım eder

2-Bireyin insan ilişkilerini geliştirmesine yardım eder

3-Bireyin ekonomik etkinliğini geliştirir

4-Bireyin Vatandaşlık sorumluluğunu geliştirir.

Bergson’a göre din: Zekanın dağınıklığı ve çaresizliği karşısında doğanın koruyucu tepsi ve daha da ileride hayatın bütününe bağlanma, hayat hamlesinin en derinidir.

Edward Sapir’e göre din: Günlük yaşantının anlaşılmaz ve tehlikeli ortamı içinde gönül huzuruna, iç huzuruna götürecek bir yolun bulunmasıdır ve çok karmaşık bir yapıya sahiptir.

Psikologlara göre din: Bir üst benlik olayıdır. Bireyi topluluğa bağlayan kişisel yapısının izdüşümü aracılığıyla belirlediği ikincil kurumlardır.

Sosyologlara ise dini toplumla açıklarlar. Dine kutsalın toplum hayatındaki deneyimi olarak bakar.

Parsons’a göre din: Kainatta insanın yeri, insanın diğerleriyle ilişki, çevresi ve diğer insanlarla ilişkilere bağlı olarak arzu edilir olan ve olmayan şeyler hakkında geliştirilen ve gerçekleştirilen bir anlayıştır.

Tasavvuf ve din psikologlarına göre din, insanı kamil insan olmaya sevk eden bir disiplindir.

--Dini anlayışlar ve davranışlar manzumesi, ilahiyata ise arayış ve araştırma disiplinleri denir, başka bir ifadeyle din, inanış ve davranıştır, ilahiyat,araştıran, geliştiren ilmi disiplinlerdir.

Daru’l-ilm: Şii öğretisi, cami halkalarındakilerden daha ileri geçerek özel yöntem ve modellerle öğretim yapan kurullardır. Temelde araştırma kurumudur.

Medrese: Sünni öğretisi, Şii öğretisine karşı kuruluş olarak medreseyi meydana getirmiştir. Medreselerde ileri seviyede, bilgilerin sistematik bir şekilde öğretildiği öğretim kurumlarıdır. Darul ilm mısırda egemenliğini kaybedince medrese, Bağdat, İstanbul ve kahirede yüksek seviyeye ulaşmıştır.

Medreselerde: Şubat 1910 da Medaris-i İlmiye Nizamnamesi, Eylül 1914 ‘te Islah-ı Medaris Nizamnamesi, Mayıs 1921’de Medaris-i İlmiye Nizamnamesi gibi ıslahat yapma denemeleri başarılı olmamış. 1924’te çıkarılan Tevhid-i tedrisat kanunu sonrası tarihe karışmıştır.

---Çocuklar mektebe gönderilmeden usta veya memur yanına çıraklığa verilmeye başlanınca, 1702’de Şeyhülislam Feyzullah Efendiye bildirilen ferman ile 1824’de İstanbul Bilad-ı Selase kadılarına gönderilen fermanla uyarıcı fermanlardır.

İbn Sahnun: İlk İslam eğitim kuramcısı Tunuslu İbn Sahnun dur. Adab el Muallimin adlı eserinde daha çok öğretim adabı üzerine fikirlerini yoğun olarak ortaya koymuştur. Eğitim muhtevası; Kur’an kıraatleri, hatabet, matematık, sarf ve nahiv, şiir ve hikayeler, dualar, dini bilgiler, ibadetleri kapsar. Öğretilmemesi gereken şeyler ise ebced ve Kuranın makamla okunmasıdır.

El-Cahiz: Irakta ibn sahnun ile aynı çağda yaşamıştır. Risale el-Muallimin adlı eseri vardır. Ayrıca el-Beyan ve et-Tebyin isimli eserinin bir bölümünü öğretmenler ve öğretim olgusu üzerine ayırmıştır. Öğrenmeyi bir ihtiyaç olara görür. Oyundan, sanata kadar, tıp ilminden gök bilimine kadar bir çok dallarda öğretimi teşvik etmiştir.

Ebu Nasr Muhammed el-Farabi: Eserlerinde bilgi felsefesi başta olmak üzere eğitimin her boyutuna ilişkin görüşlerini belirtmiştir. Ta’lim ve Te’dib gibi Her iki öğretim alanına ilişkin yöntemler önermiştir.

El-Kabisi: Ünlü bir hadisçi ve fıkıhçı olarak kabul edilmekle birlikte Er-Risalatül-Mufassala li Ahvalil –Müteallimin ve Ahkamil-Muallimin vel Mütaallimin isimli eseriyle İslam eğitim tarihinde önemli bir yere sahiptir. İslamda Öğretmen ve Öğrenci Meselelerine Dair Geniş Risale şeklinde dilimize çevrilmiş eseri vardır.

Ebu Hamid el-Gazali: Eyyühel Veled (ey oğul) adlı eserinde terbiye ile ilgili görüşlerine yer verir. Gazaliye göre de eğitimin niteliği dinidir.

İbn Cemaa: Kuranı anlayarak ve üzerinde düşünerek okumanın önemini ve kuranı öğrendikten sonra unutmamak için tekrar etmenin gerekli olduğunu belirtir. Kuran bütün dini ilimlerin aslı ve temelidir. Diğer branslar hakkında bilgi edinmesini de tavsiye etmiştir. İbn Cemaa’ya göre derslerin önem sırası; Tefsir, Hadis, Usulid-i Din, Usulü Fıkıh, Mezhepler Tarihi, Nahiv ve Cedel.

İbn Haldun: Eseri Mukaddime ile düşünce tarihimizde büyük bir iz bırakmıştır. Tarihçi kimliğiyle ve toplumsal hayata dair özel kuramlarıyla ön plana çıkmıştır. İlimleri ikiye ayırır. 1-Asli ilimler ve Alet ilimleri 2-Nakli ve tabi bilimler

Burhan ed-Din ez-zernuci ; Talim ve el-Müteallim isimli içeriği tamamen eğitime hasredilmiş eserin yazarıdır. Eğitimin hedefi, Allahın rızasına kavuşmak, ebedi hayatı elde etmek, kendi nefsinden ve cahillerden cehaleti kaldırmak, dini canlandırmak ve islamın devamını sağlamak olmalıdır.
Alıntı ile Cevapla