Bir Yolculuk Anısı/İBRAHİM İNECİK 
  
 Ayrılıkları oldum olası sevmem veda sözcükleriyle kanlı bıçaklıyız 
Otobüsü kaçırmıştım ,bir yanım sevinirken,
Diğer yanım gitmem gerektiğini fısıldıyordu, 
Sitare'min yanındayken aklımın etekleri rüzgarda fır fır dönüyordu 
Ama o ayrılık vakti gelip çatmıştı. 
Bir diğer otobüse atlayıp Sitare'siz bir iklime doğru yola çıktım 
Ve başladı sessizliğimin sesi ...
Zihnim beni dört yıl öncesine ruhum ise Kalû bela'ya doğru götürüyordu
Onunla ilk göz göze geldiğim anda buldum kendimi 
Ve dudaklarımda ince bir tebessüm
Kapadım gözlerimi Sitare'mi düşlerden bir masal perisi ile hayal ettim 
Eskişehir'deyiz , Ankara garında , İstanbul'da eski bir iett otobüsünün arka koltuğunda başı omuzlarıma düşmüş ,
Kalbim aşktan lal olmuş bir serçe misali , ellerim sonsuz bir arzuyla özlüyor ellerini
Kulağına eğilip fısıldıyorum , '' Anılar defterinde unutulmuş bir gül yaprağı '' olmayacaksın !
''İnşallah'' ... diyerek karşılıyor sevdamı Sitare 
Deliler gibiyim , beş mevsim, yedi iklim ,iki ömür ve üç bahar ardından
İlk yazımı yaşıyorum , iliklerime varana dek 'ben' artık yokum 
'Ben'likten sıyrılıp 'BiZ' olmanın kıvancıyla kokluyorum avuçlarını
Ve unutuyorum nefes aldığımız yerin 'dünya' olduğunu 
Çetin bir 'imtihan'' düşüncelerimin kıyısına bile yanaşmıyor .
Nefsinle seversen eğer illa ki ayrılırsın ,sevdiğinden
Oysa aşk bizi ''O'na götürmeli , derdi sürekli Sitare 
Önceleri anlayamamıştım , kördüm ve sağır
Alabildiğince serseri, mavi gök kubbeye sığmayacak kadar asi
Hiç bir şeyin sonunu düşünmeyecek kadar aptal
Derken çehreme yansıdı , göz bebeklerime işledi 'ayrılık' hüznü 
Gitmişti Sitare , beni severken hem de
Bir başıma tenhalarda , geceleri karanlık odamda aklımla , yüreğimle
Dört duvara dönmüştü şu kocaman dünya 
Oysa kim bilir Sitare, sen kim bilir ne halde ...?
Sınanmamış aşk , aşk değildir
İbrahim gibi ateşlerden , Yûsûf misali kuyulardan geçip 
Yâkub olup gözlerinden geçip,  yüreğindekinden geçmemektir , Aşk …
Çok kalabalıklar içinde ki yalnızlığımdı Sitare 
Epey zaman sonra fark edebildim 
Kalbimde ki ateşlerden , ruhumda ki kuyulardan çıkınca anladım
'Anılar defterin de ki gül yaprağı '' değildi Sitare 
Alın yazımdı 
Sınanmaların ardından tekrar düştüm yola 
Yollar uzadıkça uzadı , denizler daha bir deniz 
Dağlar daha bir dağ , ve Aşk daha bir Aşk olmuş akıyordu göz kapaklarımdan 
Aylar , yıllar sonra ..onun şehrindeydim ..
Ve Sitare karşımdaydı ..
Bakışlarının mesafesinde durup kalbini dinledim , 
Kalbi adımla atıyordu , kalbimi dinledim , kalbim onunla atıyordu 
Göz gözeydik ve gözlerim gözlerini ölesiye özlemişti 
Sımsıkı sarınmak istedim , o an sarılıp dünyayı durdurmak 
'' Hoş geldin'' dedi naif ve şefkatli sesiyle 
Toprağa diktim gözlerimi, şöyle fısıldadım içten içe 
''İnşallah seni çok bekletmedim ''
Ardından onun şehrinde onun sokaklarında yürüdük 
Aynı güneşin altında , aynı çeşmenin suyuyla 
Aynı demlikte demlenen çay ile o güzel günü yudumladık 
Rüzgar onun kokusunu taşıdı ciğerlerime ..
Ardından arşı süsleyen bir sâdâ ,ikimizi 'O'nun huzuruna çağırıyordu ..
Daveti kabul etmemek olmazdı ..
'O' ki bizi yoktan var edip , kalplerimizi bir birine kör düğüm eden ,
Gerçek Aşkın sahibiydi ...
Ve bizi onca zaman sonra tekrar aynı sofraya oturtandı ...
'Sevmekte yorulur '' demişti ya zarif şair ...
Oysa ki sevmek bizde güneş gibiydi , her sabah tekrar doğan ,
Her akşam doğmak için tekrar güç toplayan..
Sitare ile el ele değildik artık , ama gönül gönüle , yan yana 
Aşk ile dolaşıyorduk şehirde ...
Kendimi tutamadım ve dedim ki '' Şehrin ne güzel öyle '' 
''evet , güzeldir '' dedi...
Oysa şehri güzelleştiren kendisiydi , gözleri gülümsemesi ...
O var diye bu kent bu kadar çekiciydi ...
Derken saatler geçti , gün bitti , ayrılık saati gelmişti ..
Ama biliyordum ki bu ayrılık yeni bir başlangıcın ilk cemresiydi..
Ayrılırken çok fazla bir şey diyemedim ,sözcükler düğümlendi..
Kelimeler kilitlendi ...
Ve dedim ki ; 'Sana deliler gibiyim' ...
Otobüs hareket etti ..
Sağ elimi kaldırıp aşk ile salladım ...
Sitare dışarıda , ben otobüsün tenha bir koltuğunda içimde onun aşkıyla, başbaşa
Bir birimize sonsuza dek kavuşmak için ayrıldık bu defa ..
Olsun artık mevsimlerimiz birdi ya ...
Benim iklimim o , onun iklimi bendim ya ...  
İbrahim İnecik ' Nasibin Kadardır Aşk ''  
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya  Üye Olmak için TIKLAYIN...]