Konu Başlıkları: **Saç boyamak**
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Aralık 2015, 15:26   Mesaj No:2

Mihrinaz

Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:43
Mesaj: 12.403
Konular: 1269
Beğenildi:11855
Beğendi:8990
Takdirleri:26311
Takdir Et:
Standart Cevap: Saç boyamak

Saçları siyaha boyamak uygun mu?

Saçları boyamanın durumunu soran okuyucularıma farklı cevaplar vermişler. ‘Caizdir, değildir’ gibilerden zıt hükümler söylemişler. Bu zıt cevaplardan şüpheye düşenler de konuyu bize de sorma gereği duymuşlar. ‘Saç boyamanın dinimizdeki yeri nedir?’ demişler.



Önce cevapların farklı olma sebebine bir işarette bulunayım. Neden farklı cevaplar vermişler onu arz edeyim. Sonra farkların hükümlerini sıralamaya geçebiliriz. Efendim, saç boyama erkeğe göre ayrı, kadına göre ayrı hüküm alır. Nitekim yaşlıya göre ayrı, gence göre de ayrı hüküm aldığı gibi. Bu farklılıklardan dolayı farklı cevaplar verilmiş olunabilir. İsterseniz yaşlı erkeğin saç boyamasının hükmüne bir göz atalım önce:

- Saçları yaşlılıktan dolayı beyazlayan erkeğin beyazlarını siyaha boyatmasına mekruh gözüyle bakılmıştır. Zira yaşlı erkeğin saç ve sakalındaki beyazlar, onun saçını sakalını Müslüman olarak ağarttığının göstergesi sayılmaktadır. Bu ise mahşerde yaşlı Müslüman’ın iftihar belgesidir. Rabb’imizin müjdesi vardır saçını sakalını Müslüman olarak ağartanlara. Ak saçlı ihtiyar mahşerde diyebilecek ki: - Rabb’im, saçını sakalını Müslüman olarak ağartana azap etmeyeceğini bildirdin. İşte ben de huzuruna ak saçlı bir ihtiyar olarak geldim, bağışlanmamı istiyorum.

Ak saçlı ihtiyarın bu dileği kabul görecek, saçını sakalını Müslüman olarak ağartmanın hürmetine affa layık görülecektir. Bu sebeple affına sebep olacak beyazları siyaha boyamak gibi bir takdirsizlik yakışmaz yaşlı Müslüman’a. Bundan dolayı maneviyat büyükleri yaşlı erkeklerin saçlarındaki beyazları boyatmalarını büyük bir takdirsizlik olarak yorumlamış, hatta bazıları da mekruh görmüşlerdir. Özel sebeplerle boyatan büyükler istisna sayılmışlardır.

Ancak bu beyazlık yaşlılıktan değil de gençlikte hastalıktan dolayı meydana gelmişse, boyamaya caiz gözüyle bakılmış, genci yaşlı gösteren beyazların boyanmasında mahzur olmayacağı kanaatine varılmıştır.

Gelelim hanımların beyazlayan saçlarını siyaha ya da herhangi bir renge boyamalarına. Hanımlar erkekler gibi yasaklı değiller. Beyazlayan saçlarını diledikleri renge boyayabilirler. Yeter ki boya ile sağladıkları cazibelerini meşru yerde kullansın, beyinin dikkatini yabancılardan kendi üzerine çekmeyi hedef alsınlar. Kendilerini yabancılara cazip gösterip de başkalarının aile bağlarını gevşetmeye sebep olacak bir gösterişe meyletmesinler.

Hanımların beylerinin beğeneceği bakımlı görüntüye girmeleri, kendilerini nikâhlısına cazip hale getirmeleri, yasak olmak şöyle dursun, aksine müstehap olarak da görülmüştür. Yani sevap olan bir bakımlılık halidir, denilmiştir.

Saç boyamalarda akla gelen bir başka husus da kullanılan boyanın tabaka teşkil edecek kalınlıkta olmamasıdır. Hangi boya tabaka teşkil ederek saçın ıslanmasına engel olur, onu bilme gereği vardır. Saçları renklendirmek için kullanılan saç kremine de bu gözle bakmak gerekir. Parlattığı saç telleri üzerinde tabaka teşkil etmiyor, gusülde ve abdestte saçın ıslanmasını önlemiyorsa bir mahzur akla gelmez. Nitekim saça kına yakmakta mahzur şöyle dursun, sünnet olduğu bile ifade edilmiştir. Demek ki kına gibi tabaka teşkil etmeyen boyalarda, renklerde bir şüphe söz konusu olmamaktadır.

A.ŞAHİN
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla