Aileler Melek!!
Benim çocuğumun ahlakını arkadaşları bozdu.
Aslında benim çocuğum melek gibiydi.
Benim çocuğum çok zekiydi ama o arkadaş çevresi yok mu onların yüzünden sınıfta kaldı.
Benim çocuğum sigaradan nefret ederdi arkadaşları alıştırdı.
Bu cümleler ne kadar tanıdık geliyor değil mi herkese. Melek anne/babaların MELEK yavrularının ahlakını bozan KÖTÜ arkadaşlar. Ebeveynlerin hemen hemen hiçbiri kendi çocuklarının KÖTÜ arkadaşlardan biri olabileceğini kabul etmiyor. Kendi hatalarıyla, çocuklarının karakteri ve kapasitesiyle yüzleşmekten ölesiye korkuyorlar. Bütün annelerin çocukları melek , bağımlı, sosyopat, hırsız , tecavüzcü , başarısız çocukların hepsi uzaylı kötü arkadaşların eseri. İnkar etmek , suçu başkasına atmak sorunla yüzleşmekten daha cazip geliyor maalesef. Çünkü yüzleşmek cesaret ve emek gerektiriyor. Çoğu zaman sorunlu çocukla birlikte ailedeki problemin de tedavi edilmesi gerekiyor. Aslında ebeveyn olarak benim de kusurlarım varmış diyen çok nadir kişi ile karşılaştım. Bazen canlarını acıtmak pahasına can alıcı sorular yöneltirsiniz ve her şey ortaya dökülür.
Çoğu zaman çocuklar anne babanın minik modelleri olur. Anne babanın yansıması olan aynalar. Ama aynı zamanda aynaya kendilerini koyarlar. Anne babaların bir kısmı çocuğuna sadece kendi uzantısı gibi bakar onun bir kişiliği olduğunu kabullenmez. Saha da biz hekimleri en çok zorlayan bu ilişki türüdür.
Meslektaşlarım iyi bilir, çocuğunu muayeneye getiren ebeveynlerin konuşma tarzları çok tipiktir..
Çocuğun ne şikayeti var?
Bizim ateşimiz var?
Bizim boğazlarımız şişti
Bizim karnımız ağrıyor.
Annesi neyimiz var?
Hangimizin doktor?
Çocuğumuzun
Hangimizin çocuğu doktor ?
Bir de bilmem kaç yaşına gelmiş çocuğunu ortalama 12 dakikalık muayene sürecinde hizaya getirmenizi bekleyen ‘’Ebeveyn’’ tipolojisi var ki. İnsan kendine ‘’Nasıl yani’’ demeden edemiyor.
Doktor amcası /teyzesi söyle de ders çalışsın
Dondurma yemesin
Teneffüslerde çok koşmasın
Terlemesin, üşümesin
İyi de annesi ve babası sizin çocuk sizi pek de dinlemiyor beni niye dinlesin? Bu cümle genellikle sadece içimden geçer. Bilirim ki bana getirilen çocuk defalarca korkutulmuştur. Yemeğini bitirmezsen/uyumazsan/ terlersen/koşarsan seni doktora götürürüm İĞNE yapar. Halbu ki iğneyi bizzat doktor yapmaz çoğu zaman ‘’tetikçi’’ kullanır ( hemşire, ebe).
Bir de çocuğuna bir ömür ‘’BEBEK’’ muamelesi yapan ebeveynler var. Bunu genellikle anneler ve oğulları arasında gözlemlersiniz. Size çok acayip gelen durumun acayipliğini çözmek için bazen profesyonel psikiatr yardımı gerekir. Bütün mesele bunu taraflara anlatabilmektir.
Çocuğum çok hasta doktor hanım ilaç yazar mısınız?
Çocuk nerede
Ayol hasta dedim ya. O yüzden getirmedim. Ben anlatayım siz yazın.
Hanımefendi farkında mısınız bilmiyorum ama burası hasta gelsin muayene olsun diye var
Ayol ne meraklısınız altı üstü iki ilaç yazacaksınız. Parmak kadar çocuğu ayağınıza istiyorsunuz
Pardon çocuk kaç yaşında
32
Çok ekzajere gelen bu örnek bizzat yaşanmıştır. Bu son örneğe dair kendimce bir teori bile geliştirdim. ‘’Oğlunu memeden kesmeyi kabul etmeyen annelerin MEME bağımlısı oğulları’’ .
Son söz: Karne tatili verildi, aylardır çocuklarının ödevlerini elleri ile yapan anne-babalara iyi tatiller
alıntı