Konu Başlıkları: Yalnızlık Ölüyor
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20 Ekim 2008, 20:09   Mesaj No:1

Minam

Medineweb Usta Üyesi
Minam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Minam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2893
Üyelik T.: 02 Ağustos 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Van
Mesaj: 293
Konular: 94
Beğenildi:22
Beğendi:16
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Yalnızlık Ölüyor

Yalnızlık Ölüyor



Hep aynı nağmeyle kayıyor yıldızlar,
bir yalnızlık doğuruyor gece.
Karanlıklar üstümüze kapanıyor, korkuyoruz ama biliyoruz ki sabah olacak.
İçimizde kıpır kıpır bir heyecan… Bir telaş…
Coşku, içimizde bir nehir misali çağlıyor, sonra bir sis…
Biteviye bir karanlık çoşkuyu siliyor, hiçbir şey yok…
Hiç kimse yok…
Yürekte keder yoğunlaşıyor,
Kapı çalsın istiyoruz. Kapı çalmıyor…
Gözlerimiz dışarıda bir şeyler arıyor.
Ama her yer karanlık…
Bir ses
Bir ses
Bir ses…
Ses yok. Kapı çalmıyor…
Kendimize rağmen yalnızlık bu. Kendimizce.
Alabildiğine kederli ve yorgun bir yüz karşılıyor aynada bizi.
Biz kimiz?
Bu yorgunlar kim?
Ve yüzlerimizdeki bu çizgiler ne zaman belirdi?
İçimizi yakan bir karanlık bu.
Yalnız bir ırmağın çağıltısı…
Tekmil ufuklar, kızıl bir rengi karaya çalıyor.
Maviye çalan hayallere tutunarak yitip gideceğiz yalnızlıkların en karasına sanki…
Şimdi Nemrut’un tepesini bir çığ tutar.
Kahta bir acem türküsünü dillendirir:
“Haberin var mı
dağlarına bahar gelmiş memleketimin?”
Hep aynı nağmeyle kayıyor yıldızlar,
Bir yalnızlık büyütüyor gece…

Yağmur yağıyor zifiri karanlıkta, bir cigara gibi çekiyoruz geceyi içimize.
Bir toprak kokusu içimizi eritiyor, iki bardak çay… Bardak buz tutmuş… Ellerimiz titriyor soğuktan…

Caddeler yalnız… Kanıyor caddeler…
Hep aynı nağmeyle kayıyor yıldızlar,
Bir yalnızlık solukluyor gece.
Gün doğmadan başlıyor bunaltı,
Kırıp kanatıyor içimizdeki sevinci.
Kahta bu kadar yalnızken ağlar mı?
Şimdi uzak bir yerinde memleketin, başımızı koysak yastığa,
Karanlıklar yenilgiden kurtulacak mı?
Hep aynı nağmeyle kayıyor yıldızlar,
Bir yalnızlık solukluyor gece
Maviler takılıp kalıyor boğazımıza.
Derin bir uçurumun önünde hangi yazgıyı anlatsak şehrimize?

Bir şairin mısralarını ağlıyor gözlerimiz.
Saat sabahın dördü.
Şair gidermese de içimizin yalnızlığını,
yine de iyi geliyor mısralar, yaşımızın yirmi yedisinde:
“zamanla değil bir yerde
benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum
geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten
ağır ağır yanan bir tuğla harmanını
billurdan sarkaçlarıyla
kalbim, sersemliğim benim.”
Yavaş… hişşştt şair! Kahta uyuyor...
Hep aynı şarkıyla kayıyor yıldızlar,
yalnızlık ölüyor…

alıntı
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Minam 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hutbe:İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat nurşen35 1 2682 25 Mart 2014 18:25
Hutbe:Asr-ı Saadetten Kardeşlik Örnekleri Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat Minam 0 2005 24 Mart 2014 19:03
TAVUKLU YILDIZ ŞEHRİYE SALATASI /medineweb mutfağı Salatalar mehmet akif2 4 2285 24 Mart 2014 18:40
Niyetlerimiz Hâlis Olsun... Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler Beytül Ahzan 1 2276 12 Mart 2014 20:41
Diyanet İlmihali 1. Cilt soru cevap... DHBT-Hazırlık/Notlar/Özetler Mihrinaz 6 6990 10 Mart 2014 20:04