Konu Başlıkları: Tasavvuf-i Hayat
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Eylül 2007, 18:22   Mesaj No:4

TufeyL

Medineweb Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TufeyL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 50
Üyelik T.: 15 Temmuz 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 303
Konular: 116
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Tasavvuf-i Hayat


Cafer-i Sadık “Allah kullarına kelamı ile tecelli eder, fakat onlar bunu idrak edemezler.”

Duydukları ve dinledikleri Allah katından olunca, duyduğu gördüğü, gördüğü duyduğu olur. Sonu evvelki haline döner. Evveli sonu olur.

Konuşana sözünü bitirinceye kadar mühlet vermek, dinlerken sağa sola bakmamak ve hatibin yüzüne bakmak iyi dinleme adabındandır.

Rasulullah (SAV)’tan gelen haberleri, salihlerin hayatını, ahiret ahvalini dinlemek, ilim öğrenmek isteyene gereklidir.


Ebu Ali el Cüzcani: Allah’tan istikamet üzere olmayı isteyenlerden ol, keramet sahibi olmayı isteyenlerden değil.

Kırık kalpli ve amelinden ötürü kendini sorumlu tutmak, nefsini itham etmek, keramet ve keşiften üstün tutulmalıdır.

Yakin bir defa hasıl oldumu yeni harikuladeliklerle yakin artmaz. Bulunduğu makam istiğna makamı olduğundan ilahi kudretin harikuladelikler vasıtasıyla bilinmesine ihtiyacı olmadığı gibi, bunda ilahi bir hikmet de yoktur.

Eğer kişi marifet yolunda ilerlerken keramet ve harikuladeliklere rastlarsa bu caiz ve güzeldir, rastlamazsa bu mühim olmadığı gibi eksiklik de değildir.

Bütün ilimlerin tahsili esnasında dünya muhabbeti ve takvanın hakikatlerinden uzak kalmak tahsile mani olmaz hatta bazen bu ilmi elde etmeye (çünkü ilimle uğraşmak çok zordur) yardımcı olur.

Ehl-i tasavvufun ilmi, dünya ile elde edilmez, heva ve hevesten kaçınmadıkça bu ilmin hakikatlerine ulaşılmaz. Takva medresesi dışında da öğrenilemez.

Sufiler, muhabbetin her çeşidine vakıftırlar. Muhabbet-i Zati’den muhabbet-i sıfatı, kalbi muhabbetten ruhi muhabbetin farkını bilirler.


Alıntı ile Cevapla