[MERVE DEMİR]

Mezhepçilikle İslam Birliği Sağlanabilir mi?

MEZHEPÇİLİKLE İSLAM BİRLİĞİ SAĞLANABİLİNİRMİ?

İngilizler,hindistanı işgal ettiklerinde hakimiyetlerini mevcut müslümanlarla,özellikle suudi arabistan alimlerinin ,ingilizlere karşı mücadele veren müslümanlara karşı çeşitli iftira fetvaları ile ingilizlere hizmet etmişlerdir.yine 18.asırda afganı işgal eden bu sömürgeciler ,bu sefer islam mezheplerini birbirine düşürmüşlerdir.özellikle iki sünni mezhebi parmak kaldırma meselesinden nerdeyse savaş yapacak noktaya getirmişlerdir.
Şu hale bakın kardeşlerim bunların başında alimler olmasına rağmen,ingiliz afganistanı sömürüyor,bizim müslümanlar ise özellikle ehli sünnet iki mezhep parmak kaldırma meselesiyle uğraşıp savaş yapacak noktaya geliyor.
Aslında islam ümmetinin geri kalmışlığın sebeplerinden biride budur.
alimler,sıcak suylamı abdest alalım,yoksa soğuk suylamı,mezarlıkta elma ağacı var,bu ağacın meyvası yenirmi yenmezmi gibi konularla uğraşmışlar,ümmetin meselelerini bırakıp mezhebi detaylarla uğraşarak,müslüman halk ile alimler arasında bir sınıf farkı ,halk ile alimler arasında birbirlerini anlamayan bir dil oluşmuş böylece büyük bir kopukluk ve uzaklaşma meydana gelmiştir.
Acaba tarih tekerrurdan mı oluşuyor.aynı senoryalar tekrar gündemde,peki müslümanlar neden bu tuzaklara düşüyor.Hani müslüman bir delikten iki defa geçmezdi,yoksa kendini satan alim kılıklı düzenbazlardan,akılsızlardan mı ümmet bu durumda,mezhebi farklılıktan dolayı kanlarını helal sayacak belamların çokluğundanmı ?
KİTAP VE SÜNNETİN NASSLARI İÇİNDE BİR TEK KİŞİNİN ANLADIĞI BİR ŞEKİLDE ,ONUN GÖRÜŞÜNE BAĞLI KALARAK İSLAM ÜMMETİNİ BİRLEŞTİRMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR.
bu konularda sahabenin ve ümmetin icmaı vardır.
sahabeler ve islam alimleri arasında değişik görüşler olmasına rağmen onlar tek bir ümmet idiler.
Mezheplerden kaçanlarda ümmeti binlerce mezhebe bölmek isterler.
Ümmetin karar kıldığı mezhepler,onlarca mezhepten meydana gelmiştir.
Bu mezhepler bir çok meselede ittifak halindedir.
müslümanlar taasuba karşı olmalıdırlar.Alimlerin söylediklerinide terk etmeye,onlara sövmeye,,yermeye,
kötülemeye,küçük düşürmeyede karşı olmalıyız.
bu sebeple iki tip insan vardır.
öğrenen ve bilgisiz olan,
Bilgisiz olan güvendiği bir alimi bulup,gerekli bilgileri alır.onun için bir zorluk yoktur.
Öğrenen ise istediği bir mezhebin metnini okuyup,iyice anlayarak delillerini öğrenmeye gayret göstersin.
Kişiler öğrendiği bilgi sonucu başka müctehidlere düşmanlık etmemelidir.
hanifi mezhebinin fıkhını derinlemesine öğrenmek için kırk yıllık bir çalışmaya ihtiyaç olduğu alimler tarafından söylenmektedir.
burda şu soru karşımıza çıkabilir.Biz cahiliyye toplumunda yaşıyoruz,bütün zamanımızı bu tür detaylarla uğraşarak vakit kaybetmiyelim denilebilir.
bu düşünce ise gerçekten üzerinde düşünülmesi ve durulması gereken ,ihtiyaç duyulan bir gerçektir.
fetva;zamana,mekana,kişiye göre değerlendirilir.ancak müslümanlar günlük hayatta karşılaştıkları meselelerin hükmünüde öğrenmek zorundadır.
KİM HANGİ MEZHEPTEN OLURSA OLSUN,KUR'AN VE SÜNNETE BAĞLI OLDUĞU SÜRECE SÜNNET EHLİ MÜSLÜMANDIR.Şİİ'LER KUR'AN VE SÜNNETE BAĞLI OLDUĞU SÜRECE SÜNNET EHLİ MÜSLÜMANDIR.SÜNNİLER KUR'AN VE SÜNNETE BAĞLI OLDUĞU SÜRECE SÜNNET EHLİ MÜSLÜMANDIR.
Şİİ'LER SÜNNETİN DIŞINA ÇIKTIKLARINDA BİDAT EHLİDİRLER.SÜNNİLER,SÜNNETİN DIŞINA ÇIKTIKLARINDA BİDAT EHLİDİRLER.

Müslümanlar ümmet olma bilincinde olmadıkları sürece fitnecilere fırsat verilir.
oysa allah(CC)ümmeten ümmeteküm vahideten ve anarabbüküm fabüdün-gerçek şu siz tek bir ümmetsiniz.
birinci bölüm peygamberimizden önceki dönem,ikinci dönem ise peygamberin gelişiyle başlayan dönem
peygamberimizden önceki dönemde peygamberler kavimlerine gelir,onlara hitap ederlerdi.
peygamberimizle birlikte kavim ve bölgesel hitapları aşıp,ey insanlar veya ey insan hitapları ile bütün insanlık tek bir peygambere bağlanmak zorunda tutuldu.Böylece bütün inanlar tek bir ümmet oldular.
islami istiklal savaşının verildiği,islam ümmetinin onuru iran islam inkalabının öncüleri olan caferi mezhebine bağlı müslüman kardeşlerimizin kanlarını helal kılacak kadar zalim ve şaytanı bile yarı yolda bırakacak bu tür fetvalara oyunlara karşı her müslümanın ümmetçi bir kardeşlik ızdarabı ile hereket etmelerinin büyük bir yükümlülük olduğunu bir kez daha hatırlatarak şehid rehber imam hümeynin şu sözlerine kulak verelim.
Acaba şu tefrikadan kim istifade edebiliyor? Müslümanların şi’i, sünni, hanefi, hanbeli, gibi taksimlerle gündem oluşturması herhangi bir faide sağlayamaz. İslam hizmetinde ve İslam göl­gesi altında yaşamak isteyen tüm toplum fertlerinin bu gibi hassas meseleler uğraşmaması ge­rekmektedir. Hepimiz kardeşiz, aynı kalp ile yaşıyoruz. Nihayet Hanefi bir kimse kendi alimleri­nin fetvaları ile amel etmektedir. Şafi’iler de kendi alimlerinin fetvaları ile amel etmektedirler. Şurda da ayrı bir kitle şi’a kitlesi olup İmam Sadık’ın fetvaları ile amel etmektedirler. Bu ise ihtilafı (keşmekeşi) gerektirmez. Evet, birbirimize düşmemeliyiz, birbirimize karşı cephe almamalıyız. Hepimiz kardeşiz. Şi’i, sünni kardeşler üzerinde, tüm ihtilaflı konulardan uzak durmak İslami bir vecibedir. İhtilaflardan yararlanan o kimseler ki, ne suniliğe inanıyorlar ve ne de şi’iliğe inanıyor­lar ve ne de Hanefi ve diğer İslami mezheblere inanıyorlar. Belki bunlar, İslam’ı kökünden söküp atmak peşindedirler. Aramıza tefrika tohumu atmaktadırlar. Aklınızı iyice başınıza alın. Hepimiz Müslüman’ız, Kur’an ve tevhid ehliyiz. Kur’an ve tevhid için çalışmalıyız.
eğer islam ülkeleri özgür olur,şerri hükümleri uygulayıp hilafet sistemine geçtiklerinde anayasa kur'an olacak,diğer devletlerde halifeye bağlı eyaletler olup,her bölge kendi mezhebini uygulayan halifeye bağlı eyalet cumhuriyetler olacaktır.