|    
  www.medineweb.net15
 
 
 Batıya karşı bir duruş almak gerektiği kanaatindeki Müslümanların bir kısmı tam bir ret mantığı ile
 cephe almışken bazıları kayıtsız şartsız kabul mantığı ile hareket etmiştir.
 
 Kur’an’ı anlama ve yorumlamada yeni yönelişlerin dikkat çekici bir özelliği öze dönüş söylemi ile
 Kur’an’a dönüşü savunmalarıdır.
 Kur’an’ı merkeze alan okumaların tabii bir neticesi sünnet konusundaki menfi yaklaşımların ortaya
 çıkmasıdır.
 Rivayet eksenli tefsirler Sünnet konusunda menfi yaklaşımların ortaya çıktığı modern dönemde
 eleştiriye tabi tutulmuştur.
 Sünnet konusunda menfi yaklaşımların ortaya çıktığı modern dönemde dönemde israiliyat konusunda
 büyük hassasiyet gelişti.
 Bu dönemde bidatçiliğe mezhepçiliğe taklitçiliğe karşı sert eleştiriler olmuştur.
 Yeni yöneliş sahiplerince yazılan tefsirler Kur’an’ı önemli bir kısmı Kur’an’ın ezeli kelam olduğu
 düşüncesini reddederek tarihselci bir bakış açısıyla yorumlamıştır.bazı tefsirlerde rasyonalist bir bakış
 açısıyla yorumlanmıştır.
 
 Tarihselciliğin görevi gerçeği anlayabilmek için tarihte gerçeğin oluşma koşullarını gösterir.
 Tarihselcilik kavramı batıda 17.yy rastlamakta ise de bir terim olarak hüsnükabul görmesi 18.yydan
 sonradır.
 
 Epistemolojik ve metodolojik açıdan beşeri bilimlerin de tabiat bilimleri kadar özgür olması
 gerektiğini savunan düşünür Vico dur.
 
 Wilhelm Dilthey saf akıl diye savunulan tabiatçı bir aklın olamayacağını iddia etti.
 
 Doğa bilimleri ve beşeri bilimler arasındaki fark.Doğa bilimleri ‘’açıklamakta’’ beşeri bilimlerse
 ‘’anlamakta’’.
 Çünkü tabiat olayları ‘’açıklanabilir’’hadiseler ama olayların ruhu sadece ‘’anlaşılabilir’’
 Kur’an vahyinin tarihsel olduğunu geçmişte ilk defa iddia eden fırka Hz.Peygamberin kendi kavminin
 dili ile gönderildiğini söyleyen Berahime dir.
 Hz.peygamberin mesajı evrensel değildir diyen Nusaybinli bir Yahudi olan ve İsevilik fırkasının da başı
 sayılan Ebu İsa İshak b. Yahya dır.
 sebepleri;birincisi:Kur’an arap diliyle indirilmiştir.arap diliyle inen bir kitabın arap olmayanlar hüccet
 olması beklenemez.
 İkincisi:her peygamberin kendi kavminin diliyle gönderilmiş olduğu gerçeğidir.Muhammed
 peygamberinde Araplardan başka kavmi olmadığına göre Kur’an yalnızca Araplara gönderilmiş
 olmalıdır.
 
 Son dönemde Kur’an’ın tarihsel bir metin olduğunu ve günümüz için geçerli olmayan bazı hükümleri
 bulunabileceğini ileri süren pek çok modernist yazar Mutezileyi referans alıyor.
 Mutezilenin bu konudaki görüşü Kur’an’ın mahluk (yaratılmış) olduğu düşüncesini
 savunur.mutezileden hiç kimse Kur’an mahluktur derken onu tarihselci bir bakış açısıyla ele almış
 değildir.
 |