Durumu:     Medine No :  38944   Üyelik T.:
09 Şubat 2014   Arkadaşları:60 Cinsiyet:Bayan   Mesaj :
9.475 Konular:
1144  Beğenildi:4426 Beğendi:3685  Takdirleri:5169  Takdir Et: 
	   Konu Bu  
				Üyemize Aittir!     |             
 
 Ünite 3: Bilişim Etiği 
Temel Kavramlar 
Günümüzde İnternette yer alan bilginin herkes tarafından 
özgürce kullanılması ve değiştirilmesiyle ilgili olarak da 
girişimler yerel ve küresel düzeyde artmaktadır. Bilişim 
etiğinden söz edebilmek için bazı temel kavramların 
bilinmesi gerekmektedir. Bunlar; bilişim, etik, ahlak ve 
hukuktur. 
Bilişim: Bilişim kavramı, iletişim çağı ve bilgi 
toplumunda teknoloji ve enformasyonun birlikte 
kullanılarak üretilen düzenli sonuçlar olarak 
tanımlanabilir. TDK’nin Bilim ve Sanat Terimleri Ana 
Sözlüğüne göre (2015) yapılan tanımlama ise şöyledir: 
“İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki 
iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin, 
özellikle elektronik makineler aracılığıyla, düzenli ve 
ussal biçimde işlenmesi bilimidir. Bilgi olgusunu, bilgi 
saklama, erişim dizgeleri, bilginin işlenmesi, aktarılması 
ve kullanılması yöntemlerini, toplum ve insanlık yararı 
gözeterek inceleyen uygulamalı bilim dalıdır. 
Etik: Etik, ahlak sözcüğü ile eş anlamda kullanılırken, 
bazen de mesleki alanlarda ‘uyulması gereken doğrular 
veya kurallar’ biçiminde ifade edilmektedir. Aslında etik 
ahlak ile eş anlamlı değildir ancak normatif (kuralcı) ahlakı 
içerir. 
Ahlak: İnsana ve hayata dair ne varsa ahlak ve etik 
kapsamına girmektedir. Çoğu zaman ahlak ve etik 
kelimeleri birbirinin yerine kullanılmaktadır. TDK’nin 
Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğüne göre (2015) “belli 
bir dönemde belli insan topluluklarınca benimsenmiş olan, 
bireylerin birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen törel davranış 
kurallarının, yasalarının, ilkelerinin toplamı” olarak ifade 
edilmiştir. 
Hukuk: Tüm insanları ve kurumları bağlayan bir olgu 
olan hukuk, insan ve kurum eylemlerini yasalara uygunluk 
açısından inceler. Hukuk düzeni; hak, özgürlük, adalet ve 
eşitlik gibi ahlaki normlara dayanmaktadır. 
Etik Yaklaşımları 
Felsefi açıdan etik genel olarak üç kategoriye ayrılır: 
• Meta-etik, 
• Normatif etik 
• Uygulamalı etik. 
Meta-etik: Meta-etik, genelde eleştirel etik olarak da 
adlandırılmaktadır. Bu yaklaşım, etik söylemlerde 
kullanılan dilin ve ifadelerin analiz edilmesine ve 
anlamlandırılmasına odaklanır ve bunları inceler. 
Metaetik, etiğin doğasını ve etiğe neden ihtiyaç 
duyduğumuzu araştırır. 
Normatif etik: Bir diğer ismiyle kuralcı etiktir. Normatif 
etik, meta-etik ile uygulamalı etik arasındaki bağ olarak 
düşünülebilir. Bu anlamda pratik ahlak kuralları ve ahlaklı 
bir hayatın nasıl yaşanacağıyla ilgilenir. Normatif etik 
eylemlerin standartlarını ve çerçevelerini inceler. 
Uygulamalı etik: Üçüncü yaklaşım uygulamalı etiktir ve 
bir diğer ismi ise betimleyici etiktir. Uygulamalı etik 
normatif etiğin uygulamasıdır. Bazen uygulamalı etik, 
normatif etik kurallarını sorunlu meselelere uygular ve bu 
durumlarda, kişi bir kuramsal yapıdaki bir anlayışı 
benimser ve sonrasında kuramı uygulayarak normatif etiğe 
uygun önerilerde bulunur. 
Etikle İlgili Kuramlar 
Etik kuramları ve bilişim etiği genelde normatif ve 
uygulamalı etik yaklaşımları çerçeve- sinde ele 
alınmaktadır. Etik kuramlar genel olarak ikiye ayrılmıştır. 
1. Teolojik (Sonuçsalcı) 
2. Deontolojik (Sonuçsalcı olmayan) 
Teotolojik kuramlar: Teolojik kuramlar, etik kuramları 
içerisinde en geniş bakış açısına sahip kuramlardır. Teoloji 
kuramlar sonuçsalcılık kuramları olarak da 
adlandırılmaktadır. Teoloji kelime kökü Yunanca’da 
‘hedef, sonuç’ anlamına gelir. Teolojik kuramlar arasında 
en çok bilinen kuram faydacılıktır. Faydacılık doğru ve 
gerçeği bir eylemin sonucuna göre değerlendiren ve 
yalnızca sağladığı ‘fayda’ ölçüsünde bakan bir felsefik 
kuramdır; ancak, faydacı yaklaşım eylemleri sonuçları 
doğrultusunda değerlendirir ve iyi ya da kötü olan olgu 
eylemlerin sonuçlarıdır. 
Deontolojik kuramlar: Etik kuramlar arasında geniş bir 
bakış açısına sahip olan başka kuramlar ise sonuçsalcı 
olmayan kuramlardır. Bu kuramlar için kullanılan teknik 
kelime ise deontolojidir. Yunanca ‘görev, sorumluluk’ 
anlamlarına gelir. Deontoji kuramları arasında en çok 
bilinen kuram Kantçılık’tır. Kantçılık, biçimcilik veya 
şekilcilik isimleriyle de anılmakta ve Alman felsefesinin 
kurucusu Immanuel Kant (1724-1804) isminden 
gelmektedir. Kantçılık kuramında, Kant’ın ahlak 
yasasında koşulsuz olan ‘kesin buyruk’ diye ifade ettiği 
(Categorical Imperative) altın kurallara dayanmaktadır. 
Bilişim Etiği 
Bilişim etiği bilgisayar dünyasında insanların 
davranışlarını, eylemlerini inceleyen ve uyulması gereken 
kuralları tanımlayan felsefe dalıdır. Bilişim etiği, bilişim 
alanında uyulması gereken yazılı ve yazılı olmayan 
kuralları da kapsamaktadır. Bilişim konusun- da bilgisayar 
korsanlığı, dosya paylaşımı, internetin demokratik olup 
olmaması, lisans- lamalar sıklıkla tartışılan konulardır. 
Bilgisayar Etik Enstitüsü (Computer Ethics Institute) 
tarafından geliştirilen ve bilgisayar kullanım konusunda 
etik ilkelerinin temelini oluşturan 10 ilkeden oluşur. 
Bilişim Hukuku 
Bilişim teknolojileri ile ilgili hukuki sorunlara çözüm 
bulmaya çalışan bilim dalı Bilişim Hukuku’dur. Bilişim 
Hukuku hem dijital hale getirilmiş bilginin hem de 
bilgisayar programlarının dağıtılması ve güvenliğinin 
sağlanması ve sonrasında sayısal bilginin paylaşımı ile 
ilgili hükümleri düzenler. Bu bağlamda; gizlilik ve ifade 
özgürlüğü gibi kavramlar da bilişim hukukunu ilgilendirir. 
Bilişim Suçları 
Teknolojinin yardımıyla genellikle sanal bir ortamda kişi 
veya kurumlara maddi veya manevi zarar verilmesine 
bilişim suçu denir. Bilişim alanındaki suçlarla ilgili olarak 
Avrupa birliği uyum yasaları çerçevesinde hazırlanan 5237 
sayılı yeni Türk Ceza Kanunu, 1 Haziran 2005 tarihi itibari 
ile yürürlüğe girmişti. Yeni TCK ile birlikte; bilişim suçları, 
onuncu bölüm altında “Bilişim Alanında Suçlar” başlığı 
altına düzenlenmiştir. Eski TCK da bilişim suçları madde 
525/a/b/c/d altında çok kısa ve yetersiz olarak 
bahsedilirken, 5237 sayılı yeni TCK da 243–244–245– 
246’ıncı maddeler ile birçok farklı başlık altındaki 
maddelerde bilişim suçlarına da yönelik düzenlemelerde 
bulunulmuştur. 
2007 yılı Mayıs ayında yürürlüğe giren 5651 sayılı 
İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve 
Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi 
Hakkında Kanun kapsamında içerik sağlayıcı, erişim 
sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve 
sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli 
suçlarla mücadeleye ilişkin esas ve usûller düzenlenmiştir. 
İnternet Etiği 
Toplumsal hayatta olduğu gibi İnternette de insanların 
uymaları gereken bazı kurallar ve öğretiler vardır. İnternet 
etiği olarak bilinen ve sanal ortamlarda ve sosyal ağlarda 
davranış ve öğretileri tanımlayan teknik kelime ise 
‘Netiket’ tir. 
Sanal Ortamda ve Sosyal Ağlarda Etik 
İnternet genel etik kurallarının yanı sıra e-posta, 
Facebook, Twitter ve blog kullanırken uyulması gereken 
kurallar vardır. e-Posta kullanırken; yazacağınız konuya 
odaklanarak gereksiz dosya eklemelerinden kaçınmak 
gerekir. Uzun cümlelerden, acil ifadesinden, BCC 
yapmadan toplu mesaj gönderimi yapmaktan her zaman 
kaçınmak gerekir. Facebook kullanırken; Olduğunuzdan 
farklı gözükerek insanları hayal kırıklığına uğratmayın. 
Bir kimsenin haberi olmadan kişinin resmini 
etiketlemeyin. Gereksiz link (bağlantı) atmayın. 
Tanımadığınız insanları rahatsız etmekten kaçının. 
Twitter kullanırken; Bir soru sorduysanız mutlaka 
cevaplandırın. Blog kullanırken; Bir blog yazısını ve diğer 
yorumları tam okumadan yorum yapmayın. Birisi sizin 
bloğunuza olumsuz bir yorum yazdıysa onu silmekte 
tereddüt etmeyin. 
İnternette İntihal 
İntihal (aşırma, çalıntı) başkalarının ürünlerini (yazı, 
resim, video vb.) kaynak gösterme- den kendisininmiş gibi 
göstermektir. İnternet üzerinden erişebileceğimiz bilgi her 
geçen gün arttıkça bu etik dışı davranışlara ve 
yanıltmalara sebep olmaktadır. Yapılan araştırmalar 
İnternette etik dışı davranışların/intihallerin nedenleri 
olarak öğrenenlerin zamansızlık, not kaygısı, sosyal 
hayatın yoğunluğu, etik dışı davranışlarla ilgili bilgisizliği 
ve dersleri önemsememesi olarak gösterilmiştir. İnternet 
üzerinden yapılan ödevler veya yazılan makaleler için çok 
kullanılan ve çoğu ücretsiz olan aşağıdaki intihal 
yazılımlar bulabilirsiniz. 
Açık Eğitsel Kaynaklar 
Açık kaynak hareketi, toplumsal yaşamın her alanına 
yayılmış bir yaklaşımdır. Özellikle eğitim alanı bu 
yaklaşımın en önemli ve yaygın olduğu alanlardandır. 
Açık lisans altında eğitim, öğretim ve araştırma gibi 
etkinliklerde ücretsiz olarak kullanılabilen dijital eğitsel 
kaynaklara açık eğitsel kaynaklar denmektedir. 
Öğreticiler, öğrenenler ve araştırmacılar açık eğitsel 
kaynakları kullanarak araştırma yapabilir, içerik 
oluşturabilir, ders verebilir ve ilgili yazılım araçlarını 
kullanabilirler. Öğrenenler ise bu malzemelerden 
yararlanarak bilgilerini pekiştirebilir, araştırma yapabilir 
ve ödev hazırlayabilirler. 
Açık eğitsel kaynak alanındaki çalışmalar ilk olarak 2000 
yılında Massachusetts Institute of Technology’de (MlT) 
Açık Ders Malzemeleri Projesi adı altında başlatılmıştır. 
Bu bağlamda MIT 2000 den fazla ders malzemesini 
İnternet üzerinden tüm dünyaya açmış- tır. Daha sonra 
UNESCO ve OECD gibi kuruluşların desteğiyle 
çalışmalar tüm dünyaya yayılmıştır. 
Ülkemizde, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), 
MlT’nin 2000 yılından beri yürütülmekte olan Açık Ders 
Malzemeleri Projesi’nin Türkiye’de de uygulanması için 
2007 yılın- da harekete geçmiştir. Tüm açık ders 
malzemeleri “Creative Commons” (CC) lisansı 
kapsamında kullanıma açıktır. Bu lisans koşulları altında 
TÜBA Açık Ders Malzemeleri ticari amaçla kullanılamaz. 
Creative Commons (CC) Lisansı 
ABD merkezli kar amacı gütmeyen Creative Commons 
(CC) kuruluşu 2001 yılında kurulmuştur. Creative 
Commons lisansı, telif hakkı bulunan bir eserin veya 
çalışmanın ücretsiz olarak dağıtılmasını sağlayan bir çeşit 
kamu lisansıdır. Bir yazar oluşturduğu eseri kullanılması 
için paylaşmak veya üzerinde değişiklikler yapma hakkını 
vermek istediğinde CC lisansı kullanır. Örneğin CC 
lisansı X isimli yazarın eserlerinin kullanımı konusunda 
bir esneklik sağlar. 
CC lisanslarının değişik türleri bulunmaktadır. Bunlar 
lisansın dağıtım şartları için değişik birleşimler 
kullanılarak oluşturulur. Bu lisansların kullanımı Creative 
Commons tarafından ilk olarak 2002 yılında 
yayımlanmıştır. O tarihten bu yana kullanımı gittikçe 
yaygınlaşmaktadır. 2013 yılı Kasım ayı itibariyle 
yayımlanan 4.0 lisans sürümü uygulamadadır. Google, 
Wikipedia, Flickr gibi sitelerde CC ile etiketlenerek 
birçok resim, video yayınlanmaktadır. 
Kitabınızda 3. Ünitede yer alan Tablo 3.1 ‘de lisans türleri 
ayrıntılı olarak listelenmiştir. 
Telif Hakkı: Telif hakkı, herhangi bir bilginin veya 
ürününün kullanılması ve yayılması ile ilgili hakların, 
yasalarla belirli kişilere ait olduğunu bildirir. Başka bir 
ifadeyle bir eserin kopyalanmasına veya kullanılmasına 
izin vermeme hakkıdır. Telif hakkı, genellikle belirli bir 
süreyi kapsar. Sembolü çember içinde bir “C” harfidir, © 
harfi üzerinde bulunduğu ürünü yapanın telif haklarının 
korunduğunu belirtir ve İngilizce “copyright” kelimesini 
ifade eder. 
Telif Serbesti: Telif serbestisi, telif hakkı alınmış tüm 
ürünlerin (yazı, re- sim, video vb.) üzerindeki hakların ve 
sınırlamaların kaldırıl- dığını ifade eder. Sembolü çember 
içinde bir “F” harfidir ve İngilizce “copyfree” kelimesini 
ifade eder.
     
				__________________  O (cc)’NA    SIĞINMAK  AYRICALIKTIR     |