|    
 
 
 23. Bireyin yaşadığı yerleşim biriminin köy, kasaba ya daşehir olması ile dindarlığı arasında bir ilişki kurulabilir
 mi?
 
 
 Cevap: Yapılan araştırmalar, bireyin yaşadığı yerleşim
 biriminin köy, kasaba ya da şehir olması ile dindarlığı
 arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Elde
 edilen bulgular, büyük yerleşim birimleri olan şehirlere
 oranla köy, kasaba veya ilçe gibi küçük yerleşim
 birimlerinde yaşayanların dine daha fazla yakın
 durduklarını ve dindarlık düzeylerinin daha yüksek
 olduğunu göstermektedir. Batıda yapılan araştırmalarda
 genel olarak kırsal kesimlerde yaşayanların, özellikle de
 çiftçilerin geleneksel dinî değerlere daha bağlı olduklarını
 ve dindarlık düzeylerinin şehirlerde yaşayanlara göre daha
 yüksek olduğunu ortaya koymuştur.
 
 
 
 24. Sosyal çevre-din ilişkisini sekülerleşme/dünyevileşme
 bağlamında ele alındığında nasıl bir çıkarım yapılabilir?
 
 Cevap: Genel olarak incelendiğinde Batıdaki çalışmaların
 çoğunluğu, sosyal çevre-din ilişkisini
 sekülerleşme/dünyevileşme bağlamında ele almaktadır.
 Buna göre kırsal kesimlerde yaşamanın toplumsallaşma
 açısından olumlu etkisi, dindarlığa da yansımaktadır. Şehir
 ortamı ise, sosyal hayatta dünyevî katkılar sağladığı için
 dindarlığı da bu yönde etkilemektedir. Bunun anlamı
 şudur: Kırsal ya da nüfusun az olduğu yerlerde yaşayanlar,
 şehirlerde ya da nüfusu kalabalık yerlerde yaşayanlara
 göre geleneksel inançlara daha çok bağlanmakta; dinî
 aktivitelere daha çok katılmakta ve dinî inançlarında daha
 muhafazakâr olmaktadırlar
 
 
 
 25. Medeni durum ile dindarlık ilişkisi nasıl açıklanabilir?
 
 Cevap: Medeni durum ile dindarlık ilişkisini konu edinen
 birçok araştırma mevcuttur. Batı’da yapılan araştırmalara
 genel bir bakış açısıyla yaklaştığımızda, bunların
 birbirinden farklı sonuçlar ortaya koyduğunu görebiliriz.
 Genel olarak evlilerin bekârlara göre daha dindar
 olduklarına dair bulgular yaygın olmasına karşın, birçok
 araştırmada evlilik ve bekârlık açısından evlilerin lehine
 küçük farklılıklar bulunmuştur. Yapılan bir araştırma
 sonucuna göre, bekâr kadınların kiliseye devamda evlilere
 oranla daha önde oldukları gözlemlenmiştir. Evlilerin
 bekârlara göre daha yaşlı olabilecekleri göz önünde
 tutulduğunda bu durum, çarpıcı bir sonuç olarak görünür.
 Zira ilerleyen yaşla birlikte dinî aktivitelerde belirgin bir
 artış söz konusudur. Eşini kaybetmiş dulların bekâr ve
 evlilere göre özellikle günlük dua ve ölüm sonrası hayata
 inanmada daha çok dinî davranış sergiledikleri
 görülmektedir. Dulların daha yüksek yaş ortalamalara
 sahip olmaları, bu bulgunun bir açıklaması kabul
 edilebilir. Ayrıca tespitlere göre dullar, maneviyata ve
 ölüm sonrası hayatta sevdikleriyle kavuşacaklarına inanma
 eğilimindedirler. Boşanmış ve ayrı yaşayanlar da
 evlilerden ortalama olarak daha yaşlıdırlar ve muhtemelen
 dullardan daha gençtirler
 
				__________________O (cc)’NA    SIĞINMAK  AYRICALIKTIR
 |