Sûre, indiriliş sebebinden de anlaşıldığı gibi, okuma yazması olmayan, tarih okumamış, peygamberlerin kıssalarının anlatıldığı kutsal kitaplardan herhangi birini görmemiş, bu konuda bir bilgisi olmayan Hz. Muhammed'in dilinden bir çırpıda 2000 yıl öncesinin bir olayını ayrıntısıyla haber vermekle O'nun peygamber olduğunu ortaya koyuyor, bu konudaki şüpheleri ortadan kaldırıyordu. Aynı zamanda kıssa, Hz. Peygamber'e de, verdiği mücadelede kendisine çok benzeyen Hz. Yûsuf'un mücadelesini örnek vermekle, bu zorlukların sadece kendi başına gelmediğini; yakınları tarafından dışlanmanın, sürgün edilmenin, zindana atılmanın peygamberliğin doğal sonuçları olduğunu anlatıyor; ancak düşmanlıkların peygamberlere zarar veremeyeceği, sonuçta üstün geleceklerin onlar olduğunu müjdeliyor; Hz. Peygamber'in gelecek için beslediği endişeleri ortadan kaldırıyor. Müşriklere ise şu mesajı veriyor: Eğer siz de Yûsuf'un kardeşleri gibi onu kıskanıp düşman olur, aleyhinde düzdüğünüz planlarınızı yürürlüğe koyarsanız, ona hiçbir zarar veremezsiniz; Yûsuf un kardeşleri gibi bir gün ona muhtaç olur, ona boyun bükersiniz; onun için bu kıssadan ibret alın ve düşmanlıklardan vazgeçin.
Allah'ın, "kıssaların en güzeli" olarak tanıttığı Hz. Ysuf kıssası sûrenin tamamını içine alıyor.