Konu Başlıkları: Abdülmelik hocam ve kardeşlerim
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Aralık 2018, 23:21   Mesaj No:6

Medine-web

Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:7
Cinsiyet:Erkek
Yaş:49
Mesaj: 2.988
Konular: 339
Beğenildi:1173
Beğendi:346
Takdirleri:7784
Takdir Et:
Standart

Hocam bu konu çok hassas ve detay isteyen bir alan. yanlış anlaşılmalar olabiliyor. Ya da art niyetlilere gün doğuyor olabilir.özetle şu cümlelerle iktifa etmeliyim.
1- hayz nifaz durumlarında kadın namaz tavaf oruç yapamaz.bu tevatür nas ile sabittir ve itiraz eden olmamıştır.

2- kuran ile temas ve kıraatı hakkındaki fetvalar ise ağırlık yasak der bir kısım alimler kesin delil kabul etmezler.Mesela kadın camiye girebilir mi sorusuna şu delil getirilir.
Şâfiî ve Hanbelîler, hayızlı ve lohusanın kirletmemek şartıyla mescitten karşıdan karşıya geçmesini câiz görürler. Hz. Peygamber (asm)'in Âişe (ra)'ye böyle bir izin verdiği nakledilmektedir. (Müslîm, Hayz, I1-13; Nesâî, Tahâre, 172, Hayz, 18; İbn Mâce, Tahâre, 120).

mescide girmek caiz değilse giremez demektir. kirletmemek şartıyla girebilirler nedir peki? tavuğun eti haram ama suyuna ekmek banmak olabilir gibi bir tuhaf durum.

yine kuran teması ve tilavetinde Hanefilere göre, bir kılıf içindeki Kur'ân'a el sürmek ve taşımak hayızlı ve cünüp için mümkün ve câizdir. Yine ilimle uğraşan kimse, tefsir, hadis ve fıkıh kitaplarını zarûret yüzünden elbisesinin yeniyle veya eliyle tutabilir. Kur'ân yapraklarını abdestli çevirmek müstehaptır. Yine bu yaprakları okumak için bir kalemle çevirmek de câizdir. (ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l İslâmî ve Edilletuh, I, 471).
hani okumak caiz değildi? dokunmak mı yasak okumak mı yasak?

3-"Ona (Kur'ân'a) tam olarak temizlenmiş olanlardan başkası el süremez." (Vâkıa, 56/79) ayetinde temiz olanlar ne demek? şirk küfür kirliliğinden temiz olanlar mı? bildiğimiz necaset taharet mi? bir çok alim ikincisini tercih ederken birincisini dile getiren alim sayısı az değildir.

4-hepsini bir yana bırakalım. Fıkıh demek Abid'in yolunu çizen ve çıkmazlarını çözen ekol demektir. Bir kadın düşünün. Bu kadın diyanette kuran kursu hocasıdır. Günde 6 haftada 30 saat derse girmek zorundadır. Bu kadın ayda bir hafta derse girmem derse? bu bir hafta 15 güne kadar uzayanlar olabiliyor iken?
bu durumda diyanet ne yapmalı?
ayda 15 gün kurs tatil mi etmeli?
öğretmeni derse girmeye zorlamalı mı? ki zorunludur.
derse girdi diyelim kendisi okuyamaz. dokunamaz. öğrenciye yönelecektir. kızım oku şu sayfayı. hocam hastayım! hasta olanlar dışarı çabukkk. hocam bir hafta mı dışarıda kalayım? yok kızım devam et okumaya mı desin? yada kızım bende hastayım idare edelim mi desin. Öğrencinin gözünde kutsal olan hocası ne duruma düşüyor farkında mıyız?

fıkıh bunu çözmesi gerekmez mi? diyanet hem bastırdığı hem de asrı saadetten beri tüm alimlerin fıkıh kitaplarında YASAK diyecek. Hem de yasağı kendisi delecektir. Tezat yok mu hocam?

dikkat ederseniz hayız nifaz lohusa cünüp kuran okunur el sürülür demedim. Dedim ki fıkıh çözüm üretmeli. İlmihaller çözüm sunmalı. Çözümsüzlükler tezatlar çocukların Müslümanların kadınların kafasını bulandırmaz mı?

şu an diyanette 25 bin bayan kuran kursu hocası var.bu demektir ki 25 bin sınıf var.her sınıf en az 15 kişi olması şartı olduğuna göre 375.000 kız çocuğu kuran okuyor demektir.hocaları iel birlikte 400 bin kuran talebesi var resmi.
çözüm ne hocam?
meramımı anlatabilmişimdir umarım.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla