Konu Başlıkları: Kur'an ve Tefekkür -1-
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08 Kasım 2008, 22:15   Mesaj No:3

seydanur

Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:seydanur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 4172
Üyelik T.: 29 Eylül 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 74
Konular: 17
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Kur'an ve Tefekkür -1-

Kâinat hâdiseleri üzerinde tefekkür eden insan şuuru:

“Bu cihân nedir? Niçin yaratıldım? Fânî günlerin hakîkati ve mâhiyetinedir? Saâdet yolu hangisidir?” Velhâsıl: “Kimin nesiyim?.. Nasılyaşamalıyım?.. Nasıl düşünmeliyim?.. Ve nasıl bu fânî âleme vedâ etmehazırlığı içinde olmalıyım?..” gibi uzayıp giden istifhamların cevabınıarar.

Topyekün kâinat, ince kudret akışları ve hasas bir hesap içindeçalkalanırken âlemin en üstün varlığı ve ziyneti olan insanın hesapsız,gelişigüzel, nefsâniyetine mağlûb olarak hareket etmesine yol var mıdır?

Âyet-i kerîmelerde buyurulur:

“Bizim sizi boş yere, bir oyun ve eğlence olarak yarattığımızı ve sizinbize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sandınız?” (el-Mü’minûn, 115)

“İnsanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?” (el-Kıyâme, 36)

İnsanın masumluk devri, bülûğa ermesi ile nihayet bulur. Kulluğulâyıkıyla gerçekleştirme gayreti içinde olan mü’minlere bu ikincimerhalede yeni bir mesuliyet devri başlar. Buolgunlaşma devrinde akla ilâveten bir de gönül gözü ile tefekkür etmekgerekir ki, cihân ilâhî sırlarını, kudsî hikmetlerini, hakîkîrenklerini, ancak îmânlı gönüllere açar. Âyet-i kerîmelerde buyurulur:

“Onlar, üstlerindeki göğü nasıl yapmışız, süslemişizdir bir bakmazlarmı? Onda hiçbir çatlak da yoktur. Arzı (yeryüzünü nasıl) yaydık,ona sağlam dağlar attık, onda gönül açan her çiftten bitirdik?! (Bütünbunları) Allâh’a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak için ve (ona)ibret vermek için (yaptık).” (Kâf, 6-8)

Direksiz çatılan güneşin batışı ve doğuşu ile gece-gündüz açılıpkapanan yıldız, hilâl ve mehtap cümbüşleri ile donatılan saltanatlı birsemânın altında türlü nîmet velezzetler içinde safâ sürerken bu cihânın sanatkârını, bu nîmetlerinhakîkî sahibini aramaya üşenen bir nankörlük ve körlük içinde ömrünüziyân edenler hakkında âyetler ne müthiş bir îkâz ve irşaddır:

Göğü, yeri ve ikisinin arasında bulunanları boşuna yaratmadık.” (Sâd, 27)
“Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları oyun olsun diyeyaratmadık. Biz onları, ancak ve ancak gerektiği gibi, gerçek birsebeple yarattık, ama i

nsanların çoğu bilmezler.” (ed-Duhân, 38-39)

Cihân ilâhî azamet tezâhürlerinin sanat hârikası bir sergisidir. Bubediî mekânda şuurla dolaşan her îmanlı sîne, fikrî uyanışlara,kâinattaki kudret akışları karşısındaki ürperişlere ve ne dehşetlimânevî lezzetlere mazhar olur.
Alıntı ile Cevapla