Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10 Ocak 2019, 14:29   Mesaj No:4

Mihrinaz

Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:43
Mesaj: 12.403
Konular: 1269
Beğenildi:11857
Beğendi:8991
Takdirleri:26311
Takdir Et:
Standart

Sosyal medyada linç ve hedef gösterme eğilimi son üç dört yıldır ivme kazanan bir durum. Giderek sistematik hale geliyor ve hatta sözü beğenilmeyen adamların/kadınların mümkünse hiç konuşmamasını garanti alma amacıyla "devlete" şikayet edilmeleri şekline bürünüyor.

Konu din olduğunda, konuşan ilahiyatçı olduğunda ve dini anlamaya çalışırken ana akım/"gelenekselci" çizginin dışında misal "tarihselci" ekole yakın duran biri konuştuğunda iş daha çirkin bir hale geliyor.

Sosyal medya ellerinde meşalelerle meydanları doldurup handiyse "Kelle isterük" diyen çığıran simalarla doldu. Pek çoğu Öztürk’ü dinden çıkmış sayıyor, kimi Diyanet İşleri’ne şikayet ediyor, kimi "Bu adam şu üniversitenin şu fakültesinde çalışıyor, düşünebiliyor musunuz?!” diyerek tehlikenin farkında olup olmadığımızı sorguluyordu.

Bahse konu olan sempozyum yeni değildi.

Bahse konu olan tartışma hicri 3. ve 4. yüzyıllarda bile yapılabilmiş bir tartışmaydı.

Bahse konu olan tartışma sadece İslam’a özgü değildi.

Kur’an Arapça olarak mı vahyedildi? Kelime kelime mi vahyedildi, yoksa anlam olarak; mana olarak Resullullah’ın kalbine/idrakine mi ilham mı edildi? meselesi çok uzun zaman önce de tartışılmış, Sahabe ve Tabiin döneminde gayet ilerici yorumlara konu olmuştu.

Ancak Öztürk’e ve benzerlerine karşı yapılan sosyal medya saldırıları, misal Öztürk’ü çalıştığı fakülteye ve dahi Diyanet İşleri’ne şikayet etmeye kadar varıyor ve nitekim Diyanet İşleri "isim vermeden" ama Mustafa Öztürk’ü hedef aldığı gayet net olan bir açıklama yapmak zorunda kalıyor ise oturup kara kara düşünmeyi gerektiren yeni ve tedirgin edici bir durum var demektir.

SKANDALDIR

Çünkü bütün ilmi mesaisini Kur’an’a vermiş insanlara, "fikir beyan etme" hakkını çok gören bir iklim, akademik tartışma özgürlüğünü yok eder.

akademik tartışma özgürlüğünün, fikir beyan etme hakkının, entelektüel merakın, araştırma şevkinin "devlet bir şey yapsın da sussun zındıklar" kafasının insafına terkedilmesi meselesidir. Bu bir sorundur çünkü, durum böyleyse eğer, hakların ve özgürlüklerin kapağı keyfi olarak; birileri için açık, başka birileri için kapalı olacak demektir.

Linç etmek isteyenler;

Yaratıcı ile ve O'nun sözü ile ilgili detaylı sorulara cevap üretme isteğinizi kaybettiniz, çünkü zor, çünkü cevapladıkça yenisi geliyor… Yetersizliğinizi, bu çağın insanına hiçbir şey söyleyemiyor oluşunuzu "Amaan sen de, Allah isteseydi, kalbindeki mührü kaldırırdı, sana din mi beğendireceğim, başka kapıya hadi..." şeklinde bir dil, bir tavır, bir kibir ile perdelemeye çalışıyorsunuz...

Nihal Bengisu'nun yazısından alıntıdır...
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla