Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Mart 2019, 13:37   Mesaj No:84

ÂlâLeyl

Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:ÂlâLeyl isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 58435
Üyelik T.: 07 Kasım 2017
Arkadaşları:2
Cinsiyet:Erkek
Yaş:37
Mesaj: 148
Konular: 14
Beğenildi:214
Beğendi:260
Takdirleri:3408
Takdir Et:
Standart

Alıntı:
SerkanKOSE_ Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Bunlar da Benim Sorularım ve Cevaplarım


1-TâHâ

2-Mâ enzelnâ aleykel kur’âne li teşkâ.
2-İndirmedik sana Kur'an'ı sıkıntı/zorluk olsun diye.


Soru 1: Tâ ya da Hâ harflerinden herhangi birini bile çıkaramayız. Her bir harf son derece önemlidir Kur'an'da. Hemen sonraki ayete "MÂ ENZELNÂ ALEYKEL KURÂNE..." diye vurgulanarak (Mâ 4 elif miktarı uzatılarak) devam edilir. Her bir harf önemliyse vurgulanan Kur'an'ın indirilmemiş olması durumunu düşünmek icap eder. Sorum şu: Kur'an eğer indirilmeseydi, günahlara batıp çıktıktan ve öldükten sonra Rabbimizin huzuruna yaka paça götürüldüğümüzde ne derdik?

Cevabım: "Bilmiyorduk," derdik. "Hiç ahiret diye bir şey olduğunu bilseydik, sorguya çekilmeden evvel, rezil rüzva olmadan evvel, yaka paça sürüklenmeden evvel elbette ayetlerine uyardık," derdik.


2. Sorum da şu: Kur'an'ın bize sıkıntı ve zorluk olsun diye indirilmediğinden bahsediliyor. Peki ya insanın sıkıntısı nedir Allah'ın zikredeceği kadar önemli olan sıkıntı nedir?

Bu soruyu Kur'an'a sorduğumda insanın ilk duası geldi aklıma. Öyle ya, ilk duamız en büyük sıkıntımıza dair olmalı değil mi? Ve ne diyoruz o duada: "Ancak sana ibadet eder, ancak senden yardım dileriz. Bizi doğru yola hidayet et!"

Öyle değil midir zaten, her nasıl bir durumun içinde olursak olalım bizim görevimz, en büyük sıkıntımız o durumun içindeyken bile doğru yolda olmak değil midir. Örneğin çok zengin bir kral ya da kraliçe de olabilirsiniz, Allah size mülk, iktidar, sağlık,sevdiğiniz bir eş, hayırlı evlatlar vs. her güzel şeyden vermiş olabilir ama insan hâlâ her adımında doğru yolda olmak zorundadır. Her kararında... Ya da elden ayaktan düşmüş, fakir, eşsiz, evlatsız da kalabilirsiniz ama hâlâ insanın sıkıntısı o durumun içindeyken de en doğru yolda olmaktır.


Şimdi tekrar edelim:

İlk sorumuzun cevabı "Eğer Kur'an indirilmeseydi Allah'ın huzurunda ne derdik?" Bilmiyorduk, bilseydik elbeteki ayetlerine uyardık derdik.

İkinci sorumuzun cevabı: İnsanın tek sıkıntısı en doğru yolda olmaktır.


Tâ Hâ Süresinin ilk iki ayeti bu soruları sorduruyor ve bu cevaplara ulaştırıyor.

Bakalım TâHâ Süresinin son iki ayetinde Rabbimiz ne buyurmakta:


134-Eğer Biz, onları bundan önce bir azap ile helak etmiş olsaydık: «Ey Rabbimiz, ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de biz alçak ve rezil olmadan önce ayetlerine uysaydık.» diyeceklerdi.


135- De ki: «Hepimiz beklemekteyiz, siz de bekleyin bakalım; çünkü yakında, doğru yol sahiplerinin ve doğru gidenlerin kimler olduğunu bileceksiniz!

Yukarıdaki yazı ile ilk iki ayetin son iki ayetle birbirini tamamladığını bir miktar anlatmaya çalışmıştım. Şimdi 3. ayet ile sondan 3. ayetin birbirini nasıl tamamladığını göstermeye çalışacağım.

Rabbimiz diyor ki 3. ayette:

إِلَّا تَذْكِرَةً لِّمَن يَخْشَىٰ

İlla tezkiratelli mey yahşa.

Ancak tezkirdir(öğüttür) huşu sahiplerine.

Kur'an'dan bahsediliyor. Bir önceki ayette niye Kur'an'ın indirilmediğinden bahsedilmişti (teşka olsun diye indirilmemiştir). Şimdi de indiriliş nedeni belirtiliyor.

Yalnız öncelikle şuna dikkat çekmek isterim ki Allah KİTAP kelimesini kullanmıyor, KUR'AN kelimesini kullanıyor. Bu da benim KİTABIN TAMAMINA değil OKUNMAKTA OLAN'a odaklanmama neden oluyor. Yani "Huşu duyana tezkir (öğüt) olanın bütün bir kitaptan ziyade okunmakta olanda özel olarak işleneceğine dair bir fikir veriyor.

Huşu duymak, kalbin derin bir korku saygı ve veya sevgi ile dolup taşması olarak açıklanır.

Burada Rabbimiz "Allah'a huşu duyana" tezkir dememiştir. İki deniz mürekkep olsa Allah'ın kelimeleri tükenmez ve Rabbimiz dileseydi kendisine huşu duyanları kastettiğini belirtirdi ama çok daha kapsayıcı bir öğütle karşı karşıyayız. Öyle bir öğüt ki Allah ve Allah'ın'ın dışındakilere huşu duyanların tamamına verilen kapsayıcı bir öğüt.

Şunu da kapsamakta ve bana düşündürmektedir:

Allah'ın dışındakilere bakıp "ilahi bir huşu" duyanlar için de "Kur'an" bir tezkirdir.

Şunu kastediyorum. Mesela bir sineğe bakıp bile huşu ile Allah'ın varlığına, birliğine ikna olanlar, gökyüzünde, yıldızlarda, ağaçta, çiçekte Allah'ın ayetlerini görenler. Huşu içinde olanlar. Allah'ın varlığını her şeyde görenler için bir tezkirdir. Çünkü huşu ile her şeyde Allah'ı görebilen insan iman sahibidir ve o kişinin zaten mucizeye değil, tezkire(öğüte) ihtiyacı vardır. İmanla, huşuyla dolu olan birisi neden mucize istesin ki, bir sinekte bile zaten Allah'ın ayetini/mucizesini görmektedir. İnanan insan için mucize faslı bitmiş, bu "muhteşem" varoluş içerisinde nasıl yürüyeceğini öğrenme evresi başlamıştır.

Yani HUŞU DUYANLAR öğüde ihtiyaç duyarken.
Huşu duymayanlar Allah'ın ayetlerinin bütün her şeyi sardığını görmeyenler ise mucizeye yani Allah'tan bir ayete ihtiyaç duyarlar.


3. Ayet bana bunları düşündürürken bakalım sondan 3. ayette Rabbimiz ne diyor:


وَقَالُوا لَوْلَا يَأْتِينَا بِآيَةٍ مِّن رَّبِّهِ أَوَلَمْ تَأْتِهِم بَيِّنَةُ مَا فِي الصُّحُفِ الْأُولَى ﴿١٣٣﴾

133.Ve kâlû lev lâ ye’tînâ bi âyetin min rabbihî, e ve lem te’tihim beyyinetu mâ fîs suhufil ûlâ.
“Bize Rabbinden bir âyet getirse olmaz mı?” dediler. Evvelki sahifelerde beyyineler (açık deliller, ispatlar) onlara gelmedi mi?















KONUYA DAİR A'LA SÜRESİNİ BURAYA KOYMAM GEREKİYOR. LÜTFEN ARAPÇASINI DA TÜRKÇESİNİ DE OKUYUN.

87-A'LA:

1. Sebbihısme rabbikel'a'la.
2. Elleziy haleka fesevva.
3. Velleziy kaddere feheda.
4. Velleziy ahrecelmer'a.
5. Fece'alehu ğusaen ahva.
6. Senukriüke fela tensa.
7. İlla ma şaallahü innehu ya'lemülcehre ve ma yahfa.
8. Ve nüyessirüke lilyüsra.
9. Fezekkir in nefe'atizzikra.
10. Seyezzekkerü men yahşa.
11. Ve yetecennebühel'eşka.
12. Elleziy yaslennarelkübra.
13. Sümme la yemütü fiyha ve la yahya.
14. Kad efleha men tezekka.
15. Ve zekeresme rabbihi fesalla.
16. Bel tü'sirunelhayateddünya.
17. Vel'ahıretü hayrün ve ebka.
18. İnne haza lefissuhufel'ula.
19. Suhufi ibrahiyme ve musa.


1 - Rabbinin yüce adını tesbih et.

2 - Yaratıp düzene koyan O'dur.

3 - Takdir edip hidayeti gösteren O'dur.

4 - Otlağı çıkaran,

5 - Sonra da onu karamsı bir sel köpüğü haline getiren O'dur.

6 - Bundan böyle sana Kur'ân'ı okutacağız da unutmayacaksın.

7 - Yalnız Allah'ın dilediği başkadır. Çünkü o açığı da bilir, gizliyi de.

8 - Seni en kolay yola muvaffak kılacağız.

9 - Onun için öğüt ver, eğer öğüt fayda verirse.

10 - Huşusu olan öğüt alacaktır.

11 - Eşka olan da ondan kaçınacaktır.

12 - O ki, en büyük ateşe girecektir.

13 - Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.

15 - Rabbinin adını anıp namaz kılan.

16 - Fakat siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz.

17 - Oysa ahiret daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

18 - Kuşkusuz bu ilk sahifelerde vardır,

19 - İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde.
Alıntı ile Cevapla